Bölüm 84

1.1K 46 4
                                    

Cuma

   7.12


  Cuma günlerini oldum olası severim. Bir yandan tembelliğe hazırlık günüdür çünkü bir yandan da işlere odaklısındır. Sabah uyandığında işe gideceksin diye bir yanın buruktur ama iş çıkışını ve varsa yaptığın planları düşünmek içini hep açar.

En azından bana hep böyle oldu şimdiye kadar. Cuma günlerinde kendimi avutacak bir şeyler hep buldum ama böylesi en son üniversitede idare ediyordu beni.

Bilemedin evliliğin ilk zamanları...

Yavrunuz doğduktan, fazlaca nazlı olduktan, kocanızı her gün delicesine özledikten sonra bu avuntular tabi ki yerini bulamadan tepetaklak oluveriyor.

Cümlelerimi toparlayamadığımı siz de fark ediyorsunuz değil mi?

Sakin olun sevgili dostlarım ve derin bir nefes alarak okuduğunuz satırları unutuverin hemen. Bunların hepsi aslında bir rüya ve biz günü yeni karşılıyoruz.

Evet, tam da şu an uzandığım yerde gözlerimi kırpıştırarak.

Saatten, vücudumun uyanışından ya da evrenin ilerleyişinden son zamanlarda pek haberim olmuyor siz de farkındasınız.

Ama anladığım kadarıyla henüz 8'i bulamadık. Çünkü Ali yanımda uzanmış belime sımsıkı sarılıyor.

Bengi İdil mi?

Merak etmeyin yavrumuzu ezmedik. Sabaha karşı Ali son uyutma çabasıyla beşiğine yatırdı onu. Artık kendi yerini bilsin diye geziniyor ama kızına öyle kıyamıyor ki!

Size onları saatlerce anlatabilirim. Babasına hayran büyümüş, harika abilerine aşık olan bir kız çocuğu olarak işlerin nasıl yürüdüğünü biliyorum. Küçük evimde de aynı böylesi bir yaşam sürmeye başlıyoruz.

Bunu hissediyorum ve iliklerime kadar yaşayabilmeyi seviyorum.

Belki biraz da ilgiyi üzerimde hissetmeyi istiyorumdur elbet.

Şimdi olduğu gibi...

'Alii.'

İmkanı varmış gibi beni daha çok kendine yasladı ve 'Hım?' demekle yetindi.

'Sevgiliim.'

Saçlarımın üzerinden derin bir nefes aldı ve ben gözlerimi tekrar yumdum. Ali Mirza'nın güne böyle ayılmasına hayranım.

Beni biliyorsunuz. On saatte düşüncelerimi toplamaya  çalışmayı başarabiliyorum anca.

'Söyle yavrum.'

Sağ elimi göğsünün üzerinde dolaştırmaya başladım. Ses tonum da bir yandan incelmeye devam ediyor.

Amacım onu da kendi cepheme çekmek.

'Bugün işe gidecek misin?'

Saçlarım üzerindeki dudakları kıvrıldı ama hala uyuduğuna eminim. Gözlerini açsa şu an böyle duruyor olmazdık.

Eminim.

'Gitmemelisin diyorsan düşünebilirim.'

Göğsündeki başımı biraz kaldırıp boynuna yasladım.

Şimdi o çok sevdiğim kokusunu daha çok içime çekebiliyorum.

Yemin ediyorum huzur kokusunun tarifisin!

İnanılmazsın!

'Aslında tembellik yapabiliriz diye düşünüyorum. Kendimi yorgun hissediyorum. Belki sen evdeyken de kuaföre uğrarım.'

ZEYNAWhere stories live. Discover now