Bölüm 66

1.2K 61 4
                                    

Pazar 17.35

Sizlere Trabzon'dan seslenmekteyim. Hatta tam olarak uçaktan zemine yeni adım atmış oluyorum.

İçim fazlasıyla güllük gülistanlık. Belki fazlaca dikenlere sahibimdir ama o da şimdilik köşede kalmış durumda.

Dikenlere sebep olan Ali'den ayrı kalmış olma sorunsalı belki aradan 2 saat geçtikten sonra değil de 24 saat sonra başlasa hiç fena olmaz.

Bu nedenle kendimi saklamış, güneşe bakar bulunuyorum emin adımlarla ilerlerken. Kocaman valizimle birazdan dolmuşa bineceğim.

Eve gidebilmek adına.

Aslında 10 gün sonraya planlanmış yemek için değil de 3 gün sonraki isteme için buradayım. Tek gelmiş olmamın sebebi bu.

Annemler ve Orhun abimler Cuma gününden geldiler. Kızlar okuldan çıkar çıkmaz uçtular resmen.

Benim planım da böyleydi ancak Ali işlerini ayarlayıp benimle gelemediği için haftasonunu tek geçirmek istemedi.

Ben de pek kıyamam bilirsiniz.

Bana teklifi böyle getirdiğinde balıklama kabul ettim ve sonra Kemal'i aradım. Amacım ikizimi ikna edip Sevgi'yi de peşimden sürüklemekti. Lakin plan daha Sevgi ayağında tepetaklak oldu.

Bu yüzden bugünkü 2 uçağı ile tek başıma geldim. Biri terk etmiş olsa da diğer iki kızım burada.

Onlarla ilginç planlarım var.

Hale'nin son üç gününde stres atabilmesine yardım edebileceğime inanıyoruz.

Bakalım.

Gelmişken Yaren ve Can ilişkisine de el atma derdindeyim biraz.

Buna da bakalım diyorum ve derin bir nefes alıyorum.

Burası iklimine zıt bir şekilde günlük güneşlik ve hava mis gibi. Akciğerlerimin şimdiden daha çok çalıştığını hisseder haldeyim.

Sanırım Trabzon'un en çok özlediğim artısı da bu.

İnsan yaşadığını hissediyor resmen ve ben de bu keyifle yolumda valiz çekeleyerek yürüyorum.

Uçak yolculuğu boyunca uyuduğum için şişmiş yüzüm pek umurumda değil. Zaten buradan direkt eve geçiyorum, insanların beni nasıl gördüğüyle ilgilenmiyorum kısacası.

...

Eve sürpriz bir şekilde giriş yaptığım için bir köşede uykularından uyanmış anne ve babamı yakaladım.

Bizim ailenin fazlasıyla uykuya düşkün olduğundan hiç bahsetmemişimdir. Şöyle düşünün, uyanırız kahvaltı kahve sohbet keyfi sonra tekrar bir köşede uyuruz. Sonra canı sıkılan olursa tekrar uyanır ve birkaç iş yaptıktan sonra tekrar çöker.

Eğer tatildeysek ve hiçbir planımız yoksa aynen böyle tembelizdir.

Asla bir abartı kullanmıyorum.

İşte bizimkilerin yine öyle bir gününde sürpriz yapmışım. Uyandıkları için aşırı şok olacaklarını düşünmüştüm ama olmadılar.

Hatta babam, 'Kızım, Kemal'le neden gelmedin? Abinler fazla acıkmışlar, söyleniyorlardı.' dedi.

Sanırım hala bu evde hep birlikte yaşadığımızı falan düşündü. Annem kahkaha atıp bana sarılana kadar.

İşte o ayılma evresinden sonra da annemin dizlerinin dibine yerleşmiş bir şekilde babamın konuşmalarını dinliyorum.

ZEYNAWhere stories live. Discover now