Bölüm 18

2.1K 95 0
                                    

PAZAR 6.23

Dün geceden sonra beni uyku tutmadı. Yalnız beni değil; benimle birlikte Kemal'i, Can'ı ve Yaren'i de uyku tutmadı. Sabahın 5'inden beri dolaşıyoruz ormanda. Karmış, soğukmuş umrumuzda değil.

En azından benim umrumda değil. Kanım hala deli gibi kaynıyor. Hala oluyorum dahası mı var! Dünden beri Şule ablamı da abimi de öpücüklerimle canından bezdirdim. Bakmayın öyle, elimde değil! Siz hiç hala oldunuz mu? Olunca anlarsınız.

Ama hamilelik bilgisi herkeste benim gibi bir etki yapmadı. En azından yüzde yüzlük bir dilimimiz olmadı!

Evet, Kemal!

Kemal, amca olmaya fazla hevesliydi ama bu olasılığı Şule ablamdan duymayı beklemiyordu. Sevinmesine sevindi de biraz morali bozuk.

Bence biraz! Beynim fazlasıyla mutluluk hormonu salgıladığı için şu noktada her şeyi pozitif görüyorum.

Büyük bir gülümsemeyle küçük karlı dalın üzerine kısa bir an çıktım. Benim keyfim yerinde olduğu için yüksek ağaç dallarından inemiyorum zaten, Kemal daha çok depresyonda olduğu için sürünüyor, diğer ikili ise oldukça uykularını aldıkları için gayet rahatlar.

'Sizce şu ilerdeki ağaçtan telefon çeker mi?'

Yaren'in sorusuyla kendi kendime gülümsediğimi fark edip toparlandım. Sabah sabah da deli olmanın lüzumu yok! Başkası görmesin.

'Neden Yaren?'

Can'a omuz silken Yaren'in peşinden ben de ilerideki ağaca ilerledim. O Hakan için çabalamıyorsa ben de Zeyna değilim! Gerçi tırmanalım belki çekiyordur telefon, Ali'yi ararım da azıcık gönlünü alırım.

Kesinlikle başka amacım yok!

'Sana ne acaba Can?'

İkili yine birbirleriyle didişmeye başlarken elimdeki telefonu çıktığım ağaç dalının üzerinde bir sağa bir sola çevirdim.

Bildirimler ekrana hızla düşerken istemsizce gülümsedim. Hiç almadığım kadar mesaj almışım bir gün içerisinde. Dün gece de söylediğim gibi hayat fazlasıyla garipleşiyor benim için.

'Çekiyormuş hanımlar beyler!'

Sesim fazla canlı çıkmış olmalı ki Kemal büyük bir 'Of!' çekerek kendini taze karın üzerine bıraktı. Ne olduğunu sormayacağım bile çünkü cevap belli! Tekrar yaraları deşmenin bir anlamı yok. Bırakayım da depresyonda biri olarak mutlu pandalar gibi karda yuvarlansın.

Sonra ben de ona katılır direkt mutlu panda olurum! Ama şimdi bildirimlerime bakalım. Ya da bildirimler nasılsa yüklendi, ben direkt arayayım.

Telefon ekranını kaydırdım ve son aramalardaki Ali'nin numarasına bastım.

Sanki saat biraz erken ama yanlış hatırlamıyorsam bugün dersi 8'de başlıyor. Kesin uyanmıştır o! En azından inşallah uyanmıştır o!

'Alo?'

Üçüncü çalışta açılan telefon bu tezimi doğruladı. Kendimi çıktığım ağaç dalının üzerine sakin bir şekilde yerleştirdim ve gülümsedim.

Ama bu gülümseme duyduğum kız sesi yüzünden anında soldu.

Daha doğrusu sesi idrak etmemle anında soldu.

'Mirza?'

Direkt 'Sen kimsin?' diye soramazdım herhalde! Böyle mesajı almıştır karşıdaki kimse. Gerçi sesi çok genç geliyor, Ali'nin sınıfından olamaz herhalde!

ZEYNAWhere stories live. Discover now