Bölüm 104

544 42 3
                                    


Cumartesi 20.43

Herkese yeniden merhaba. En son mis gibi koltukta uyuyordum hatırlarsınız. Sonrasında yine mis gibi dinlenen vücudum saçlarımın okşanmasıyla mis gibi uyandı.

Ne çok mis gibi dedim değil mi?

Ağzım kulaklarımda çünkü güzel dostlarım. Kocamı özleyerek uyuduğum uykumdan kocamın saçlarımı okşamasıyla uyandım.

Müthişim müthiş!

Ali'yi görmeyi çok özlemişim. Her anlamda. Onsuz bir şeylerin eksik olduğunu hissediyorum hep.

Yanımda olsun, gözlerime baksın benim için başkasına ihtiyaç kalmıyor.

Düzeltiyorum, bizim için.

Kızım ve ben Ali Mirza için her geçen gün daha da anlamlar ekliyoruz hayatımıza ve ben bundan ömrüm boyunca keyif alacağımı biliyorum.

  Şikayetim yok, hiç de olacak gibi durmuyor.

'Yorgun musun bebeğim? Gitmek zorunda değiliz aslında.'

  Sanırım şikayetimin olacağı tek konu bu olur. Sevgili kocam üzerime düşmeye beni böyle darlamaya her an hazır. Tamam, çok hoş bir duygu. Kendimi iyi de hissediyorum yalan olmasın hemşireler lakin her an her an bana bazen daral gelebiliyor.

  Şimdi olduğu gibi...

Üzerimdeki formayı biraz daha düzeltip kocama yanaştım. Daral geldi dediysem de bugün benim için yaptıklarını görmezden gelmeyeceğim.

  O kadar da değil!

Bu sıralar kendimi fazla nötrlüyorum, size gak vermiyor değilim gerçekten.

Neyse bir detay vermeyi unuttuk biz size. Öyle pat diye romantik romantik başladım sonra da konuşmaya devam ettim. Üzgünüm, beni biliyorsunuz işte.

Anladığınız üzere dışardayız, üzerimde de bir forma var.

Evet evet! Maça gidiyoruz!!

  Ali Mirza bu akşam burada bir maç olduğunu öğrenince böyle bir sürpriz hazırlamak istemiş. Kafamızı dağıtacağımızı düşündüğü bir aktivite olsun demiş.

  Kimden öğrendi diye merak etmiyorum, herkes söylemiş olabilir.

Sabah muhabbetini çevirdiğimiz maç bu, babamlar bile ağzından kaçırmış olabilir yani. Şaşırmam.

  Aslında öyle çok gitmek istemiyorum bu maça. Hoş, gitmeyeceğimizi kabullenmiştim sabah. Evde kalıp daha farklı şekillerde kafamızı da dağıtabilirdik demedim ama kocama.

   Yanlış anlaşılmasın evlendim anne oldum diye futbola ilgim azalmadı. Bu yüzden söylemiyorum maça gidesim yok diye. Bunu henüz başaramadım, futboldan uzaklaşmayı yani.

Hala kocamla maç akşamları yapıyoruz mesela. Onunla bu konularda atışmayı hala çok seviyorum. Televizyonu açıyoruz genelde, bir güzel kurulup bizim için eğlenceli geçeceğini düşündüğümüz maçları izliyoruz.

Ama en çok Galatasaray-Trabzonspor maçalarını bekliyoruz, yalan olmasın şimdi. Bizim için her zaman çok ama çok özel olacakları o günden beri belli.

Hıhı, tanıştığımız hafta izlediğimiz o maçtan beri!

Daha fazla hatırlamayacağım yoksa şuracıkta ağlayacağım. Hamilelik hormonlarım tavan. Çok tavan hem de.

  Bugün maça gitmek istemiyorum dememin sebebi de bu. Kendi takımım diye demiyorum ama öyle kalp krizi geçirtmelik bir takım ki!

  Deplasmandan güçlü döndüğümüz maçı vermeye öyle hazırız ki!

ZEYNAحيث تعيش القصص. اكتشف الآن