Bölüm 108

555 40 25
                                    


 İşte geldim burdayımm! Sizi çok özledim seviyorum ve öpüyorum. Yakın zamanda konuştuğumuz için unuttuğunuz son bölümü tekrar dönün okuyun ve uzun bir giriş cümlesiyle reklam arası yapmayayım size. Okuduktan sonra görüşürüz ben azıcık buralardayım. Sevgiler, saygılar ve iyi okumalar güzel insanlar...

 Çarşamba 6.42

 Güneşli olduğunu düşündüğüm bir İzmir sabahıyla karşılıyorum sizleri. 

 Düşündüğüm diyorum çünkü hala yataktan çıkmış değiliz biz maaile olarak. Ne perdelerimiz açılmış günü bize ulaştırmış ne de biz onun derdine düşmüşüz.

 Bengi İdil'im yaklaşık 40 dakika önce uyandı. Tahminen söylüyorum bunu da. 

 Yoksa kızımın mırıltıları telsizden gelmeye başladığında saate bakma fırsatım olmadı pek. Ali uyanmasın diye üzerime geçirdiğim sabahlıkla koşar adım yan odaya damladım.

 Çok şükür kızımın ağlayarak uyanma evrelerini geride bıraktık. 

 Çok mızmızlanan bir bebekti diyemem zaten. Sadece sesli bir bebekti evet.

 Hem sesli hem hareketli!

 Yavaş yavaş konuşmaya başladığından beri tüm o ağlamaları dudak bükmeleri kelimelere döndü.

 Aslında başından beri istediği şey konuşmakmış diyoruz Ali'yle.

 Öyle bir tahminimiz var yani. Bu konuda annesini aratmayacak güzel kızım.

 Aratmasın da! Kimse İdil'in konuşma çabalarından şikayetçi değil.

 Çok eğleniyoruz o bir şeyler söylemeye çalıştıkça.

 Özellikle Ali ve ikizler çok eğleniyor. Ali'ye bir nebze alıştım yine ama ikizlerimi gördükçe içim öyle ısınıyor ki!

 Deniz'i de Ada'yı da ne kadar sevdiğimi, canımdan can olduklarını bilirsiniz az buçuk.

 Hala onları görmediğim tek gün geçtiğinde yüreğim sızlar mesela.

 Evlendiğimde, hamile olduğumu öğrendiğimde hatta doğumdan sonra korktuğum şeylerin başında kızlarımı arka planda bırakmak vardı. Bu yüzden onların İdil'i kıskanacağını düşündüm.

 Hatta düşündük.

 Onlardan sonra aileye gelen ilk bebek elbette İdil değildi ancak ilk kız bebek olması bizi hep korkuttu.

 Ama çocukların yüreği daha pir pak oluyor hemşireler. Elbette kıskançlık yapan çocukların kötü olduklarını düşünmüyorum, aksine orada suçu birazcık haddim olsa da olmasa da ailede arıyorum.

 Benim demek istediğim daha farklı.

 İdil'i oğlanlardan daha çok benimsediler. Onunla zaman geçirmeyi daha çok sevdiler.

 Kendi yavrum diye söylemiyorum, bu kısımda tamamen pozitif cinsiyetçilik var diyebiliriz galiba.

 Çok uzatıyorum değil mi sabah sabah? İkizlerimin bahsi geçtiğinde hep karışıyorum böyle.

 Çok özledim yine sanırım ondan. Birazcık beklemeye alıyorum yine.

 Ne diyordum?

 Evet, İdil'in konuşma çabalarını ikizlerim ve Ali başta olmak üzere hepimiz çok seviyoruz.

 Dalga geçmek gibisine değil de keyif almak bizimkisi daha çok.

 İdil'in beni yanına çağırdığı mırıltılarından sonra kızımı kucaklayıp mutfağa gittim. Yol boyunca omzuma yaslanıp bir şeyler söyledi ama emziği ağzında olduğu için anlayamadım ben.

ZEYNAWhere stories live. Discover now