Bölüm 70

1.1K 57 0
                                    


1 Hafta Sonra

Çarşamba 11.34

Güneşli bir kumsalın sondan ikinci günündeyiz ve size deniz kıyısından seslenmekteyim.

  D vitamini kemiklerime işliyor ve ben mutluyum.

  Ayaklarıma çarpan serin su içimi titretiyor ve ben huzurluyum.

  Üzerimdeki çizgili elbiseyle kocamın önünden küçük adımlarla dans ederek yürüyorum ve çok çok mutluyum.

Neyden mi bahsediyorum?

Size bahsettiğim bir tatil vardı hatırlıyor musunuz? Hani bizimkilerin hediye ettiği güzel bir tatil...

  Onu biz yurt içine ve bu haftaya denk gelecek şekilde ayarladık.

  Kısacası Antalya'dayız sevgili dostlarım. Hava geldiğimiz 3 gün boyunca fazla güzel ve denize girmelikti.

  Tadını çıkardık!

  Ama son 2 gündür sadece böyle giyinip uzaktan suyun tadını çıkarıyoruz.

  Bana kalsa denize mis gibisinden girerim de Ali hasta olacağımdan deli gibi korkuyor.

'Bebeğim bak üşüteceksin ama artık.'

Elimdeki şapkayı tekrar başıma taktım ve yanına yaklaştım.

'Hava aşırı sıcak farkında değilsin sanırım.'

Omuz silkti ve belime sarıldı.

'Farkındayım. Ama sen de ayaklarını çok çabuk üşüttüğünün farkında değilsin. Sıcak kuma basma vakti.'

  Ve beni kucaklayıp kumsalın iç kısmına taşıdı.

13.25

Antalya'da tercih ettiğimiz butik otel Kaş tarafında. Sevimli küçük evlerden oluşuyor bu yüzden otel demek ne kadar doğru emin değilim. Ama ne demek istediğimi anladınız.

Gerçi şu an o minik evimizden birkaç yüz kilometre uzaklıktayız.

  Hem gezme hem de boğaz uğruna yollara düştük.

  Kiraladığımız küçük bir arabamız da var.

  Keyfimiz oldukça yerinde anlayacağınız. İlk balayımızı yaşıyor gibiyiz.

  Gerçi evleneli 4 ay oldu. Her günümüz hala bir balayı...

  Neyse!

'Tatmak istediğin bir şey olmadığına emin misin?'

  Git gel yaptığım radyo frekanslarından bakışlarımı çekmedim.

'Fark etmez sevgilim. Sen aç mısın çok?'

  Yanan ışıklarda durdu ve yüzümü kendine çevirdi.

'Evet açım ve sen de açsın yavrum. Şu yemek yeme olayına alışman lazım artık.'

Kıkırdadım ve dudağının kenarına bir öpücük bıraktım.

'Tamam canım, sen nasıl istersen canım. Işık yeşil oldu canım, hayde canım.'

...

Üçüncü gözlememi yiyorum şu an. Ali karşımdan el insaf dercesine bakıyor, her an dalga geçmeye hazır ve nazır.

Eğer böyle olmasa büyük bir keyifle dördüncü gözlememi de yerim.

O derece!

Bakın, sırıtıyor.

ZEYNAWhere stories live. Discover now