Bölüm 89

1K 48 0
                                    


Pazar

  11.34


Hayatımın monotonlaşmasından hep korkardım, biliyorsunuz. Aynı güne uyanmaktan, aynı işleri yapıp aynı yerlere gitmekten, aynı yemekleri yerken aynı konuları konuşmaktan...

Aynı kelimesinden bile tırsardım.

Ama şimdi bana o kadar iyi hissettiriyor ki bunlar.

Karşımda fotoğrafımı çeken adamla yıllarca aynı yemeği yiyebilirim gibi. Tekrar tekrar aynı konuları konuşabilir aynı günleri yaşarım. Gıkım çıkmaz.

Sizce bu kafayı yemek mi oluyor? Hala delirip delirmediğim konusunda kararsızım çünkü, bir şeyler duymaya ihtiyacım var.

  Yaşadığım hayat, hissettiğim bu şeyler normal mi?

  Birine böyle delicesine bağlı olmak ya da o olmazken yarım kalmak?

  Kendi kızınızın kokusunu içinize çekerken bile bir elinizin onda olmasını istemek şov mu?

  Tamam, son soru için size pas hakkı veriyorum ama genel olarak bunların cevabına ihtiyacım var.

  Bir şey duymaya işte...

'Biraz daha kar yağmasını mı bekleseydik?'

  Eh, bu da olabilir! En azından aklımı dağıtıyorsun sevgilim, kocaman bir muah!

  Derin bir nefes aldıktan sonra başımı olumsuz anlamda sallayarak pozumu bozdum ve kocamın yanına ilerledim. Zaten  5 adım olan mesafe çok hızlı kapandı ve sevgilim beni kollarının arasına aldı.

  Evdeyim.

'Daha fazla fotoğraf istemiyorum ben.'

Dudak büzüşüme mi yoksa elinde tuttuğu telefona mı güldü bilmiyorum ama başımın yaslı kaldığı göğsü kısa bir an titredi.

'Ne istiyorsun peki yavrum?'

Omuz silktim ve Ali saçıma dudaklarını bırakırken gözlerimi yumdum.

'Böyle kalabilir miyiz?'

Dudaklarının kıvrılışını saç diplerim bile hissederken es verdim.

  Kalbim fazlaca titriyor da!

'Ömür boyu ama? Sıkılmadan sarılacağız.'

Belimdeki kolu hafifliği bırakıp tam mengene halini aldı ve birer nefes çektik içimize aynı anda.

'Senden sıkılmayacağımı öğrenemedin ama bıkmadan anlatacağım sana yavrum.'

Gülümsemem yüzümün her bir çizgisine yansımıştı ki cebimdeki telsizden ince bir ses duyuldu. Alarm gibi kendisi, babasıyla ne zaman baş başa kalsak hissedip ortamı bozuyor. Doğduğu günden beri, bıkmadan bunu başarıyor yahu!

'Sevgili kızın izin verirse tabii. Hayde!'

...

Cuma gecesinden beri yazlık evdeyiz. Bundan bahsetmeyi unuttum. Yılbaşı vesilesi ile yarın da tatil olduğu için Ali bu kaçamağın bize iyi geleceğini savundu.

O kadar işime geldi ki!

Mevsim uyumsuzluğumuz olsa da annemlerden çıkar çıkmaz buraya geldik. Artık burada ne varsa onlarla geçiniriz diye düşünüyorduk ama geçinemedik.

Ali alışveriş için merkeze indiğinde sadece kalın birkaç şal bulabildi.

Bizim için sorun olmasa da İdil'in yedek çantası olmasa bin pişman olmuştuk bile.

ZEYNAWhere stories live. Discover now