~İş Teklifi~

254 9 5
                                    

Ezel’den

Ne ara evden çıktım, ne ara hastaneye gelip acilin önünde beklemeye başladım bende bilmiyorum. Geleli 3 saat oldu ama kimse bana birşey söylemiyordu. Ağlamamak için kendimi kasmaktan da yorulmuştum. Gözümden bir yaş düşünce hemen sildim. Hayır ben asla kimsenin gözü önünde ağlamam, ben güçlüyüm. En mantıklısı sakince beklemek. Bunun başka bir yolu yok.

×××

Aradan saatler geçti. Hiçbir haber vermiyorlardı. Artık çıldırma derecesine gelmiştim. Ben koridor da tur atmaya başlamıştım ki birkaç hemşire koşarak acilden çıktı. Hemen onların yanına gittim.

“arkadaşlarımın durumu nasıl?”dedim ama hemşireler hiç bana bakmadan yanımdan ayrıldı. Noluyo ulan içeride? Hemşireler geri döndüğü an yollarını kesip konuştum.

“içeride noluyo? Arkadaşlarım durumu nasıl? Yalvarıyorum size cevap verin kaç saattir burda bekliyorum lütfen. “dedim. Hemşirenin söylediği şeyle orda öylece kaldım.

“durumları pek iyiye gitmiyor hanımefendi. Üzgünüm”diyip yanımdan ayrıldı. Hemşirenin söylediği cümle aklımdan çıkmıyordu. Sürekli aynı cümle kafamda dönüp duruyordu.

Ben öyle ayakta durmaya devam ederken doktor acilden çıktı. Yanıma gelip konuşmaya başladı.

“hanımefendi, çok üzgünüm arkadaşlarınızı kaybettik. “dediği an o an öldüğümü hissettim. Gitmişlerdi, bırakmışlar beni bir başıma bu dünyada. Bu düşünceyle sinirden gülmeye başladım. Gülmemi durdurup bu sefer ağlamaya başladım. Ellerim ayaklarım titriyordu. Hiçbirşey hissetmiyordum. Ben ağlayarak saçımı yolmaya devam ederken birkaç kişi beni tuttu. Bir kişide sakinleştirici yaptı sanırım. Gözlerim yavaş yavaş kapandı.

1 hafta sonra

Onların öldüğü, beni bırakıp gitmelerinin üzerinden  tamıtamına 1 hafta geçmişti. Şu 1 hafta okula, müzik atölyemize, paten sürmeye hiç gitmemiştim. Evde sürekli oturdum. Cenaze günü ise Sedef ve annesi sinir krizine girip bayıldı. Asaf ve Alinin ailesi de şaşkın bir şekilde etrafa baktılar sadece hiçbirşey yapamadılar , benim gibi. Onların nasıl ve neden kaza yaptığını bile bulamadım ama bulup kazanın neden olduğunu öğreneceğim.

Bugün Sedef ile birlikte müzik atölyesine gideceğiz. Ama rap yapmaya değil, eşyaları kaldırmaya. Sedef gelince evden çıkıp müzik atölyesine ilerledik. Ikimizin de gözleri kıpkırmızıydı. Atölyeye gelince tüm anılarımız gözümün önünde canlandı. Nerden bilebilirdim ki 1 hafta önce yaptığımız müziğin dansın son olduğunu. Eşyaları gözyaşları eşliğinde topladık ve tekrar eve döndük. Ben kimsenin gözü önünde asla ağlamayan ve gülmeyen duygusuz Ezel Işıksaçan, şimdiki halime bakın. Ne kadar da gülünç dimi ama? Yatağıma uzanıp gözlerimi kapattım.

Sabah telefonumun sesiyle uyandım. Telefonu açıp duyduğum cümle ile şok oldum.

“arkadaşlarını görmek istiyorsan sana vereceğim iş teklifini kabul edeceksin. “

Gece’den

Okul kantininde Melisa ile birlikte oturup kahve içiyorduk. Berk ve Mert daha sonra geleceklerini söylediler. Melisa ile kahvelerimizi bitirince kantinden çıktık. Okulun çıkışına geldiğimizde birkaç adamın Mert ve Berk’i bayıltıp arabaya bindirmeleri ile neye uğradığımızı şaşırdık. Arabanın arkasından koştuk ama o kadar hızlıydı ki yetişemedik.

Tam polisi aramak için telefonu elime almıştım ki, başıma aldığım darbe ile yere düştüm. Son duyduğum sesde Melisa ‘nın adımı haykırmasıydı.

TOZLANMIŞ Kalpler - Tamamlandı-Where stories live. Discover now