~Hepsi... ~

81 9 4
                                    

Savaş’dan

Arkamı döndüğümde dolu gözleriyle bu Tarafa doğru bakan ablamı gördüm.

“abla? “dedim. Yavaşça yanına yaklaştım tam sarılacağım sırada beni var gücüyle ittirip yere düşürdü ve bağırmaya başladı.

“kim gösterdi sana o odayı? Bana cevap ver Savaş sana o odayı kim gösterdi? “ dedi. Yüzü sinirden kıpkırmızıydı ve gözlerinden yaşlar firar ediyordu. Barlas ve Uğur’un yardımıyla ayağa kalktım. Yavaşça yanına yaklaştım.

“abla neden bu kadar kızdın ki o odayı görmeme? “dedim sakince. O da biraz nefes aldı ve sakin tuttuğu sesiyle konuşmaya başladı.

“tüm defterleri okudun mu? Tüm fotoğraflara baktın mı? “dediğinde hayır anlamında kafamı salladım ama göremeyeceğini hatırlayınca ‘hayur’dedim.

“o zaman geriye kalan herşeyi ben göstereceğim. Yürü benim odama gidiyoruz”diyip kolunu uzattı. Kolunu tuttum ve onu yavaşça kendi odasına görürdüm. Diğerleri de bizle geldi. Ablamın odasına gelince yatağı falan ittirdim ve ablamın aşağıya inmesine yardım ettim.

Sandığın önüne geldiğimizde sandığın açık olduğunu fark ettim ama ablama belli etmedim.

“şimdi sandıktaki tüm defterleri ve fotoğrafları çıkar”dediğinde hepsini yavaşça dışarı çıkardım.

Hepsini çıkartmaya devam ederken en altta bir poşet vardı. Ablam durduğunu hissetmiş olacakki konuştu.

“en altta büyük bir poşet varmı? Eğer varsa o poşeti dışarı çıkarıp içine bak. “dedi. Dediğini yaptım ve poşeti açtım.

Poşetin içinde yırtık defter sayfaları, küçüklük fotoğrafı ve birkaç tane çıplak fotoğraf vardı. Direk gözüm o fotoğrafa çarpmıştı. Fotoğrafı elime aldım ve şaşkın bir şekilde birkaç saniye baktım ve hemen yerine koydum. Fotoğraflar da bile Kahramanım dediğim babamın yengeme zorla sahip olmaya çalıştığı çok belliydi.

Poşete bakmaya devam ederken gözüm dvd’lere takıldı. Dvdleri aldım ve ablama sordum.

“abla bu Dvdler ne? “dedim. Ablam buruk bir gülümsemeyle konuştu.

“şimdi savaş herşeyi yerine koy ve sadece dvdleri alıp salona gidelim”dediğinde kafamı sallayıp dvdleri Barlasa verdim ve eşyaları yerine koyup salona gittik.

Salona gelince dvdleri bilgisayara taktım ve ilk çıkan videoyu oynattım. Video ilk başlarda karanlıktı ve çığlık atan bir kadın sesi geliyordu. Sürekli ‘imdat, kurtarın beni’gibi ‘kelimeler söylüyordu. Sonra kafama dank etti, bu yengemin, pardon annemin yardım çığlıklarıydı.

Bir süre sonra ekrandaki karanlık gitti ve konuşma sesleri geldi. Bu ses gerçek anneme ve babama aitti. Konuşmaların arasında bebek ağlama sesleri geliyordu. Anlaşılan biri ben biri de ablamdı.ablama baktığımda gözlerin de yaşlar vardı.

Video bittiğinde diğer videoya tıkladım ve izlemeye başladım. Bu videoda ablamı annemin nasıl zehirlediği, annem ve babamın iş birliği ile onu bir kamyon sürücüsüne ezdirip para vermeleri, ablama tecavüz ettirmeye çalışmaları… Hepsi korkunçtu,  hepsi iğrençlikten başka birşey değildi. Sırf beni geri istediği için insan kızına zarar verir mi? Ablam dolu gözlerle boş duvara bakıyordu bende yavaştan ağlamaya başlamıştım.

Videoda ben çıkmaya başlamıştım. Nasıl kaza yaptığım, komada kalıp hafızamı kaybetmem, birinin ablamı beni kuzeni olarak tanıtması… hepsinde tek tek göz yaşlarımı döküyordum.

“Savaş ağlamıyorsun dimi? Ben sana bunları ağla diye değil, nasıl bu kadar şeyler yaşayıp güçlü kaldığımızı göstermek istedim o kadar küçük yaşımızda ayrıldık ama kader uzun bir zaman sonra bizi tekrar birleştirdi. Güçlüyüz biz, bizim asla ağlamamamız lazım. Biz herşeye göğüs germiş insanlarız. Eğer şimdi de ağlamak istiyorsan bu ikimizin de son gözyaşları olsun. Ağlarsak bile mutluluktan ağlayalım. Şimdi ablana sarıl sıkıca”dedi ve kollarını açtı. Bende kollarımı açtım ve ona sıkıca sarıldım. Ağlamam şiddetli, şuan diyorum da iyiki uzun zaman sonra da olsa ablamı bulmuşum. Yoksa hala insanlara karşı soğuk davranır, kimseye acımazdım.

TOZLANMIŞ Kalpler - Tamamlandı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin