~Soğukalgınlığı~

89 9 6
                                    

Efe’den

Eve geldiğimiz zaman akşam olmuştu. Yudum titremeleri artmıştı. Bu yüzden eve doktor çağırdım. Yudum’u yatağa yatırıp aşağıda beklemek için salona indim ama bir de ne göreyim. Savaş ve Gece bir koltukta, Barlas ve Ezelde diğer bir koltukta uyuyorlardı. Diğer boş koltuğa oturup doktorun gelmesini beklemeye başladım.

Doktor geldiğinde küçük bir soğukalgınlığı olduğu söyledi ve birkaç tane ilaç yazıp gitti. Bende Yudum’un yanına kıvrılıp gözlerimi kapattım.

Sabah güneş ışıklarının yüzüme vurmasıyla uyanmıştım. Kalkmadan önce Yudum’un ateşini kontrol ettim. Şükür biraz da olsa ateşi düşmüştü ve titremesi de durmuştu.

Yataktan kalkıp mutfağa gittim. Çorba yapmam lazım ama ben nasıl çorba yapqcağım? Buldum, Uğur’u arayayım da o da teyzesini buraya getirsin.

Telefonumdan Uğur’un numarasınıntuşladım ve aradım. Tam kapanacağı sırada telefon açıldı.

“alo”

“buyrun Efe bey. Ben Gül Uğur’un teyzesi. “

“gül hanım şey Yudum biraz rahatsız da o yüzden bende yemek yapmayı fazla beceremem eğer müsaitseniz buraya gelip Yudum’a yemek hazırlar mısınız? “

“tabi ama kızlar orda değil mi? “

“hanımefendiler uyuyor”

“peki ben yarım saate ordayım” diyip telefonu kapattı. Bende oturup beklemeye başladım.

Gül’den

Telefonu kapattığımda içime bir sıkıntı çökmüştü. Zaten Uğur şu sıralar kendinde değil, bir de sevdiğinin hasta olduğunu söylersem ne olur acaba cidden merak ediyorum.

Yavaş adımlarla Uğur’un odasına gittim ve uyandırdım. Uyanır uyanmaz beni görünce çok mutlu oluyor. Aynı ablama benziyor. Ona bakarken ablamı özlemiyorum bile. Uğur’un konuşmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım.

“günaydın kraliçem”diyip yanağıma öpücük bırakmıştı. Güldüm ve konuşmaya başladım.

“günaydın prens hazretleri hadi kalk Yudum’un evine gidiyoruz. Biraz rahatsızmış da onda kuzeni beni çağırıyor yemek yapmaya “dediğimde gözleri dolmuştu ama belli etmemeye çalıştığı da çok belliydi.

“hadi madem  hazırlan da gidelim “dediğimde kafasını salladı. Bende odasından çıktım. Şuan Uğur’un ablamı özlediği o kadar belli ki, ablamı özlediği zamanlar sevdiği insanlar gözlerinin parlamasını sağlarken ablamı özlediği zamanlar da gözleri dolar.

Uğur yanıma geldiğinde evden çıkıp Yudum’un evine gittik.

Savaş’dan

Uyandığımda kalkmak için kıpırdanmaya çalıştım. Bakın sadece çalıştım. Çünkü kolumun üstüne yatan Gece vardı.

Eve getirdiğim zaman ayılmıştı aslında ama ‘sevgilim iyi misin? ‘ diyip burnunun ucunu öpünce tekrar bayılmışımtı ve anlaşılan hala kalkmamış. Etrafıma baktığımda diğer koltukta da Barlas ve Ezel yatıyordu.

Kapının çaldığını duyunca açmak için kalkacağım sırada Efe abiyi gördüm ve kapıyı açacağını anladım. Salona Gül abla ve Uğur girince ikiside şaşkınca bir bize birde Barlas la Ezel’e bakıyorlardı.

“Savaşcığım bu ne hal böyle? “ Diye sordu Gül abla.

“şey gül abla Gece benim sevgilim”dediğim an Efe abi konuşmaya daldı

“hadi savaş şimdi kalk o koltuktan da ablana bak bir “dediğinde kaşlarımı çattım.

“ablama ne oldu ki? “dedim. Gül abla mutfağa gitti. Uğur gözleri dolu bir şekilde bize bakıyordu. Anlaşılan annesini özlemiş.

“dün uçurum kenarında taşın üstünde oturuyordu. Kulaklarını kapatmış bir şekilde. Birazda titriyordu. Eve getirdiğim de kötüleşti doktor çağırdım. “ dediği an direk lafa girdim.

“niye uyandırmadın?”dedim o ise beni takmadan konuşmaya devam  etti.

“doktor çağırdım. Küçük bir soğukalgınlığı olduğunu birkaç gün dinlenmesini istedi. “ dedi. Yavaşça koltuktan kalkıp koşarak yukarı çıktım. Ablamın odasına girdiğimde uyuduğunu gördüm. Ateşini kontrol ettiğim de biraz ateşi vardı. Allahım ben nasıl bir aptalım. Ablamı nasıl orda unuttum nasıl?

TOZLANMIŞ Kalpler - Tamamlandı-Where stories live. Discover now