~İlk Defa~

67 5 2
                                    

Barlas’dan

“ eee… Sen anlat bakalım tertip, buraya geleceğini nasıl öğrendin? “ Diye sordu Mehmet. O öyle sorunca o an dün gibi aklımdaydı. Derin bir iç çekip konuştum.

“ arkadaşlarım ve nişanlımla birlikte salonda oturuyorduk. Birden kapı çaldı ve arkadaşımın nişanlısı kapıya bakmaya gitti. Geri döndüğünde yüzü solgundu arkasından da birkaç jandarma geldi. Arkadaşlarım ve benim ismimi söyleyip asker kaçakçısı olduğumuz hakkında şikayet geldiğini söyledi” dedim.

“ciddi misin tertip? “ Diye şaşkınca sordu Mehmet.

“ciddiyim tertip. Sonrasında biz karakola gittik ve 1 hafta sonrada buraya geldim. İşte böyle oldu”dedim. O anlar aklıma gelince gözlerim dolmuştu. Nasıl da kızarmıştı o güzel gözleri...çok özledim onu sesini, kokusunu, her bir zerresine kadar çok özledim. Dün telefonla konuşmuştuk. Zor da olsa yemek yemeyi kabul etmişti. Ben gittiğimden beri doğru düzgün yemek yememiş. Birde üstüne  hasta olmuş. Ben birde ondan söz istedim kendine dikkat et diye ama hanımefendi dinlemiyor. Neyse ben ona geri döndüğümde gösteririm. Mehmet’in konuşmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım.

“tertip nerelere daldın? “ dedi. Gülümseyerek ona baktım.

“nişanlımı düşünüyordum” dedim buruk bir gülümsemeyle.

“seni anlayabiliyorum. Benimde eşim var hemde 4 aylık hamile. Onu çok özledim,doğmayan çocuğum bile şimdiden kokusu burnumda tütüyor” dediğinde güldüm. Derin nefes alıp konuşmaya devam etti. “ allah inşallah sana bir evlat nasip eder “ dediğinde gülümseyerek ‘amin ‘ dedim. İnşallah allahım o günleri bana da gösterecek.

Asaf’tan

“Ezel hadi bak iç şu çorbayı delirtme beni hadi” dedim sıkıntıyla. Kafasını hayır anlamında salladığında ofladım. “ Ezel eğer sen yemek yemezsen biz Barlasa ne diyeceğiz? “ Diye sordum. Önce biraz durdu sonra da yatakta oturur pozisyona geçip çorbayı önüne aldı ve yavaşça içmeye başladığımda derin bir nefes aldık.

Birden durdu ve bize baktı. “ ben çorbayı bitirince beni yalnız bırakacaksınız tamam mı? “ dediğinde şaşırdık.

“tamam “ dedim. Ezelde çorbasını içmeye devam etti. Çorbası bitince odadan dışarı çıktık. Odadan çıkıp salona indiğimizde herkes (ezel, Gece ve Yudum hariç) dışardaydı. Bizde yanlarına gidip oturduk. Kimse konuşmuyordu, sadece Çakıl’ın havlama sesleri geliyordu.

“ne bu durgunluk? Bir kendinize gelin” diye bağırdı birisi. Kapıya baktığımızda Büşra teyze ve Güneş teyzeyi görünce gülümseyip ayağa kalktım ve yanlarına gittim.

“nasılsınız sultanlar? “ dedim gülümseyerek.

“biz çok iyiyiz. Kızlar nasıl” dedi güneş teyze.

“kötü” dedim sadece. İkiside kafasını sallayıp içeri girdiler. Bende tekrar bizimkilerin yanına geçtim.

Güneş’den

Içeri girdiğimde direk Gece’nin odasına gittim. Kapısını yavaşça açtığımda ağlıyordu.

“Gece?” dedim. Bana doğru döndü ve ağlaması arttı.

“ah kınalı kuzum benim” diyip yanına gittim ve sarıldım. Sakinleştirmeye çalışıyordum ama sakinleştireyim derken kendim de ağlıyordum. Kendimi geri çektim ve ellerimi gözyaşlarından ıslanmış olan yanaklarına koydum.

“güzel kızım benim ağlama. Sakin olmaya çalış.” dedim

“nasıl sakin olabilirim anne. Canım yanıyor, onu çok özlüyorum” dedi.

“bak canım, farkındayım ilk defa bu kadar ayrı kaldınız ama biraz kendini toplamaya çalış. “ dedim

“ nasıl anne, nasıl? “ Diye sordu.

“kendini bir işe odakla. Sen kendini o işe odakla ki o geldiği zaman ‘ 1 yıl ne kadar çabuk geçti’ de. Olmaz. Mı? “ Diye sordum. Önce biraz düşündü, sonra da kafasını olumlu anlamda salladı.

“peki anne neye odaklanayım? “ dedi.

“sen rehber değil misin? “ diye sorduğumda kafasını salladı. “o zaman iş aramaya başla “ dedim ve anlından öperek odadan çıktım.

Gece’den

Annem haklıydı, kendimi ne kadar birşeylere odaklarsam Savaş o kadar çabuk gelirdi. Ama  bunun o kadar kolay olmayacağını gayet iyi biliyordum. Allahım nolursun Savaşımı koru, lütfen ona zarar gelmesin Nolur.

Yarın benim için yorumu bir gün olacağı için yatağıma uzandım ve gözlerimi kapattım.

TOZLANMIŞ Kalpler - Tamamlandı-Where stories live. Discover now