~Seni Sevmiyorum Artık~

85 8 8
                                    

Yudum'dan

Uzun zaman sonra herkesi görmek çok güzeldi. Ezel'in arkadaşları bize onun doğum günü olduğunu söyleyince bende dans gösterisi hazırlamaya karar verdim. Doğum gününde dans ederken gözüm uzaktaki bir gölgeye takılmıştı. Dansı bitirdiğimde Ezel'e sarıldım. Daha sonra yine gözüm o gölgeye takıldı. Gölge giderken bende Ezelden ayrılıp konuştum.

"ben bir üstümü değiştirip geleyim" dediğimde kafasını salladı. Onlardan uzaklaşıp gölgeyi takip etmeye başladım. Gölge bir kulübenin arkasına geçti. Bende tam kulübenin arkasına geçeceğim sırada birinin beni çekmesi, sırtımın duvara yapışmasıyla canım acımıştı. Ağzımı da bir eliyle kapatıyordu. Şuan bu karşımdaki maskeli kişi beni kaçırsa kimsenin ruhu duymayacak.

Uğur'dan

Yudum üstünü giyinmiş bir şekilde geri geldiğinde yüzü durgundu. Az önce gülen insan şimdi niye durgunlaştı? Neyse. Annem rüyama girdi. Hiçbirşey olmayacağını sadece kendimden emin olmamı istedi. Bende karar verdim. Bugün ona duygularımı ifade edeceğim. Hatta geç bile kaldım. Yudum'un yanına gittim ve konuştum.

"seninle birşey konuşmam lazım"dedim. Kafasını salladığında biraz bizimkilerden uzaklaştık.

"ne söyleyeceksin? " dedi Yudum. Derin bir nefes aldım. Bunu yapabilirim, söyleyebilirim. Hadi Uğur, hadi.

"bak ben nasıl başlayacağımı bilmiyorum. İlk başlarda seni her gördüğümde kalbimin neden bu kadar hızlı attığını anlayamamıştım. Gün geçtikçe neden böyle olduğunu anladım. Yudum, ben seni çok seviyorum. Tahmin edemeyeceğin kadar çok hemde seni her gördüğümde tüm hücrelerim işlevini kaybediyor. Peki şimdi sana soruyorum. Sende benim hissettiğim gibi hissediyor musun? " dedim. Gözlerini gözlerimden hiç çekmeden konuştu.

"Bak Uğur, kabul seni seviyordum. Ama seni sevmiyorum artık. Önceden senin hissettiğin şeyler bendede olurdu ama şimdi sana karşı hiçbirşey hissetmiyorum" dediğinde gözümden bir damla yaş akmıştı. Neden artık sevmiyor beni, neden?

" neden beni sevmiyorsun? " dedim. Ben ağlarken o sadece gülüyordu. Gülerek şu cevabı verdi.

" annesi sürtüğün teki olan bir çocukla niye sevgili olayım ki" dediği an kan beynime sıçramıştı ve yüzüne sert bir tokat atmıştım. Tokattan dolayı yere düştüğünde saçlarından tuttum ve konuştum.

"eğer anneme bir daha o lafı dediğini duyarsam seni arkadaşımın ablasısın dinlemem bulduğum yerde gebertirim seni. " diyip ellerimi saçlarından çektim ve doğum günü yerinden hızla ayrıldım.

"Uğur bekle"diye bağırıyordu teyzem arkamdan. Şimdi de beni takip ediyor anlaşılan ayak sesleri geliyor çünkü. Bir banka oturdum ve kafamı ellerimin arasına alıp ağlamaya başladım. Teyzem yanıma gelip bana sarılınca bende ona sıkıca sarıldım.

"canım benim noldu niye ağlıyorsun? Yudumla ne konuştun? " dedi.

"teyze ben ona sadece duygularımı ifade ettim. O da önceden sevdiğini ama artık sevmediğini söyledi neden olduğunu sorduğumda ise annesi sürtüğün teki olan biriyle niye sevgili olayım dedi. " kekeleyerek söylediğim cümlelerden sadece son cümleyi düzgün söylemiştim. Teyzem benden bir anda ayrılıp geldiği yere geri döndü. Gitmeden önce dediği şeyse 'beni burda bekle ' oldu.

Gül'den

Uğur'un söylediklerini duyunca şok geçirmiştim ama son cümlesi tüm sinirlerimin yıpranmasını sağlamıştı. Sen kim köpek benim ablama sürtük dersin. Şimdi ben sana gösteririm.

Uğur'a beklemesini söyleyip hızla doğum gününün olduğu yere geri gittim. Sahil kenarına gelince kimsenin kalmadığını sadece Yudum, Savaş ve Gece'nin olduğunu gördüm. Tam onlarda gitmek için yeltenecekleri anda hızla yanlarına gidip Uğur'un tokat attığı yanağına bende tokat attım. Zaten kıpkırmızıymış. Birde ben vurdum morarır artık. Yanağı yana doğru çevrilirken konuşmaya başladım.

"sen kimsin de benim ablama sürtüğün teki diyorsun? Cevap ver lan bana, sen kimsin neyin nesisin de böyle konuşuyorsun? "dedim. Suratını bana doğru çevirip gülerek konuştu.

"haklı değil miyim? Ablan sürtüğün teki, aslında sende onun kardeşisin sendede sürtüklük vardır elbet. Doğru dimi sende sürtüksün. " dediğinde bu sefer diğer yanağına tokat attım. Bu sefer yere düşerken Savaş araya girdi.

"gül abla yeter bu kadar. Sen Uğur'un yanına git ben ablamla ilgilenirim"dedi. El mecbur kafamı sallayıp onların yanından uzaklaştım. Birkaç tane daha tokat atsam iyiydi ama neyse başka zaman artık.

Savaş'dan

Noluyo ulan ablam niye yerde? Uğur ablamın saçını tutmuş bir şekilde ne söylüyor. Bir hışım yanlarına gitmek için ayaklanmılyım ki Uğur hızla yanımızda ayrıldı. Diğerlerine 3ve gitmelerini söyledim. Tabi Gece beni dinlemeyip gitmedi. Birlikte ablamın yanına gittik. Ablam şaşkın bir şekilde yerde oturmuş Deniz dalgalarını izliyordu. Ablamın yanına oturup konuştum.

"abla noldu? "dedim.

"birşey yok canım hafi eve gidelim yorgunum " dediğinde tamam anlamında kafamı salladım. Ayağa kalkmış tam yürüyeceğimiz sırada Gül abla, ablamın kızarmış yanağına tokat attı. Bir dakika ablamın yanağı niye kızarmış. Bunu düşünürken Gül abla Ablama bir tokat daha atmıştı. Ablam bu sefer yere düşmüştü. Aralarına girip gül ablaya gitmesini söyledim. Ablamı Gece ile birlikte ayağa kaldırıp arabaya bindik.

Ne sürtüğünden bahsediyordu ablam? Ablam bilmediği bir şeyi asla söylemez. Uğur'un annesini tanımasa da Gül ablayı tanır o. Onun sürtük olmadığını bilir. Bu düşüncelerle eve gelmiştik. Eve girdiğimiz de ablam hiçbirşey söylemeden odasına geçti. Bende salona geçip televizyon izledim. Gözlerim kapanmak için yalvarıyordu. Uykusuzluğa dayanamadım ve gözlerimi kapattım.

TOZLANMIŞ Kalpler - Tamamlandı-Where stories live. Discover now