~Karanlık~

94 8 3
                                    

Savaş’dan

Akşam olmuştu ama ben hala defterleri okumakla meşgulüm. Şuan 2015 yılını bitirmek üzereydim ki telefonum çaldı. Arayana baktığımda Efe abiydi. Telefonu açtığımda Efe abinin sesi kötü geliyordu.

“Savaş… “

“noldu Efe abi? “

“sana birşey söyleyeceğim ama sakin ol tamam mı? “

“ne söyleyeceksin? “dedim korkmaya başlamıştım. Derin bir nefes aldı.

“Yudum… yaralanmış”dediği an telefon şaşkınlıkla elimden düştü. Şaşkınlığımdan çıkınca hemen odadan çıktım. Koşarak merdivenlerden indim. Herkes ne olduğunu soruyordu ama ben onları umursayacak durumda değilim.

Hemen arabaya atlayıp hızla hastaneye sürdüm ama hangi hastane? Off onu bile sormayı unuttum. Arabayı eve geri sürüp telefonumu aldım. Tam kapıdan tekrar çıkacakken Barlas kolumu tuttu.

“Savaş noluyo? “dedi. Kolumu elinden kurtarıp konuştum.

“Ablam yaralanmış. Hastaneye gidiyorum. “dedim ve evden çıktım. Yoldayken Efe abiyi arayıp hangi hastanede olduklarını sordum.

Hastaneye gelince danışmaya ablamların yerini sordum. Acilde olduğunu öğrendiğimde direk oraya doğru koştum. Acile gelince Efe abinin yerde oturmuş, boş duvara baktığını gördüm. Hemen yanına gidip kendine gelmesi için sarstım. Kendine gelince direk bana döndü. Gözlerinden yaş akıyordu.

“durumu ağır, çok fazla kan kaybetmiş. Hastaneye gelir gelmez kan istediler. Benim ve onun kanı uyuştuğu için kan ben verdim. Şimdi de bekliyorum. “dedi.

Aradan 10 dakika geçtikten sonra diğerleri de gelmişti. Hepimiz doktorun birşey söylemesini bekliyorduk. Polislerde bizle birlikte bekliyordu. Doktor acilden çıkar çıkmaz hemen yanına koştum.

“ablamın durumu nasıl? “dedim.

“hanımefendinin durumu iyi birazdan normal odaya alacağız. Uyandığında hastamızı fazla yormadan görebilirsiniz”diyip yanımızdan ayrıldı. Şükürler olsun allahım.

×××

Sabah olmuştu. Ablam hala uyuyordu. Biz dışarda onun uyanmasını beklerken hemşire sürekli serum değiştiriyordu. Hemşire odadan çıkarken söylediği şeyle hemen odaya girdim.

“hastamız uyandı. “dediğinde direk odaya dalmıştım. Hemen yatağın yanındaki sandalyeyi çekip baş ucuna oturdum. Ablam kafasını çevirdiğinde gülümsedi. O gülümseyince bende gülümsedim.

“nasılsın abla? “ diye sordum. Gözleri yaşlarla doluydu ve söylediği şeyle şok olmuştum.

“Savaş sen misin? “dedi. Şaşkınım, hem de çok. Sonra ağlamaklı sesiyle konuşmaya devam etti.

“Savaş, niye burası bu kadar karanlık? Hiçbirşey göremiyorum. Yoksa ışıklar mi kapalı? Kapalıysa açın. Savaş cevap versene bana. Niye bu kadar karanlık? “ dediğinde yanında yavaşça uzaklaştım. Hala tavana bakıyordu. Elimi gözünün önünde salladım ama hiçbir tepki yoktu hala boş tavana bakıp konuşuyordu.

Yavaşça odadan çıkıp doktorun odasına doğru koştum. Doktorun odasına gelince durumu anlattım. O da şaşırmıştı. Hemen odadan çıkıp koşarak ablamın odasına girdik. Odasına girince krize girdiğini bizimkilerin de onu şaşkın bir şekilde tutmaya çalıştıklarını gördüm. Doktor bizi odadan çıkardığında sinirden duvara yumruk attım. Barlas ve Uğur beni tutmaya çalıştığında tek hamlede onları yere serdim ama arkamdan biri sarılırıp ‘yalvarırım yapma’ diyenin Gece olduğunu anladım.

Hızla arkamı döndüm ve sıkıca sarıldım. O da aynı şekilde bana sarılınca ağlamam şiddetlendi.

“hayatım neden bu kadar kötü? Herşey yoluna giderken neden bir sorun çıkıyor neden? “Diye sordum. Gece sadece sakin olmamı ve herşeyin geçeceğini söylüyordu.

TOZLANMIŞ Kalpler - Tamamlandı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin