~Nişan~

80 6 4
                                    

Ezel’den

Sabah uyandığımda karşımda elinde bir paketle benim uyanmam bekleyen Barlas vardı. Tebessüm edip yattığım yerden doğruldum.

“günaydın “ dedim

“günaydın canımın canı” dediğinde gülümsedim. Elindeki paketi görünce istemsiz kaşlarım çatıldı. Bakışlarımı ona çevirip aklımdaki soruyu sordum.

“Barlas bu paket ne” diye sorduğum önce pakete sonra bana bakıp güldü. Paketi elime uzatıp ‘aç’ dediğinde lafını ikiletmeden açmaya başladım. Çünkü baya merak etmiştim.

Paketi açtığımda gördüğüm şey ile şok geçirmiştim. Bu elbise benim nişanda giymek istediğim elbiseydi. İyi ama nasıl alsı bunu? Şaşkın bakışlarımı Barlas’a döndürdüm.

“Barlas bu… Nasıl? “ Diye sordum. Güldü ve konuşmaya başladı.

“dün bu elbise için bir kadınla tartışmaya girdiğini gördüm. Sizi eve bırakıp oraya gittim. Biraz zor oldu ama bunu bana vermeyi kabul ettiler” dediğinde sevinçle elimdeki elbiseyi bırakıp boynuna sarıldım.

Gece’den

Allahım dün o kadar yorulmuşum ki şu rahat yataktan kalkmak istemiyorum. Ama bugün annemler buraya gelecek bu yüzden kalkmam lazım. Oflayarak yataktan kalkıp aşağı indim.

Aşağı indiğimde mutfaktan sesler geliyordu. Mutfağa girdiğimde annemin ve Büşra teyzenin çoktan kahvaltı hazırladığını gördüm. İyi de bunlar nasıl içeri girdi.

“günaydın “ dedim. İkiside gülümseyerek ‘günaydın ‘ dediler. Bende yanlarına gidip bir yandan yardım ettim.

“anne siz eve nasıl girdiğiniz” diye sordum.

“kızım hayırdır sen yaşlanmaya mı başladın “ diyen annemle kaşlarımı çattım.

“ne alakası var anne ya” dedim sitemle. Güldü ve konuştu.

“dün sen kendi verdin ya anahtarı eğer uyanmazsak kapıyı çaldığınızı duymayız diyen. “ dediğinde dün anahtarı verdiğim aklıma geldiğinde anlıma vurup ‘aptal kafam’ dedim sessizce.

Kahvaltı hazır olunca herkes kalkıp aşağıya inmişti. Masaya oturup sesiz bir şekilde kahvaltı etmeye başladık. Kahvaltı faslı bitince bizimkiler işe giderken bize evi temizledik. Evin temizlemesi de bitti şimdi kahve zamanı ama Büşra teyze tutturdu ben yapacağım diye. O yüzden Büşra teyze mutfağa kahve yapmaya giderken bizde salonda oturup beklemeye başladık.

Bir süre sonra kahveler gelmişti. Kahveleri içerken bir yandan da konuşuyorduk. Annem ve Büşra teyze sürekli eski zamanları anlatıyordu.

“Gece daha 1 yaşındayken evde sürekli elimi tutar ve kendiyle birlikte gexdirirdi beni hiç sıkılmadı yürümekten. Bir yandan da dedo diye bağırırdı. İlk kelimesi ne anneydi ne de baba ilk kelimesi dedoydu. “ dediğin hepimiz gülmeye başladık. Gülmemiz zar zor durdurup Büşra teyzenin konuşmasını dinledik.

“Ezel ve Azel 1.5 yaşındayken ikisi birlikte yavru köpek görmüşler ve onun peşine takılıp evin deposuna kadar gitmişler. Tabi ben o sırada yanlarında değilim. Ezel ve Azel’in yokluğunu farkedince öleceğimi sandım. Birkaç saat boyunca evin heryerinde aradık. Dışarıyı aramaya çıkacağımız zaman ikisininde ağlama sesi duyuldu. Hemen koştuk depoya. Depoya geldiğimizde yavru köpek ikisinin arasında ölmüş. Bunlar sanki hissetmiş gibi ağlamaya başlamış. Yoksa dışarı çıkacaktık. “ dediğinde gülümsedim. Bir dakika Azel kim?

TOZLANMIŞ Kalpler - Tamamlandı-Where stories live. Discover now