TOZLANMIŞ Kalpler - Tamamlandı-

~Zamanı Gelince~

Yudum’dan

Adamın verdiği adrese doğru hızla sürdüm. Adrese geldiğimde bir depo vardı, ormanlık alandaydık. Hızla deponun içine girdim. Bir sürü kapı vardı. Mecbur bağırdım.

“ÇAKIL… ALİŞYA… PARS… NERDESİNİZ? “Diye bağırırken adımın bağırmasıyla o tarafa doğru koştum. Kapıdan içeri girdiğim an herkesin gözü beni buldu. Çakıl’ın havlamasını duymamla hızla yanına gittim. Yere çöküp sarıldığım da, o da ayağa kalkıp sarıldı. Ne kadar öyle durduk bilmiyorum ama Pars ve Alişya’nın isyan çanları çaldı.

“Yudum bırak Çakıl’a sarılmayı. Şu manyak adam gelmeden önce kurtar bizi “dedi Pars. Çakıl dan ayrılıp hepsinin el ve ayak iplerini çözdüm.

“hadi gidelim “dedim. Tam yürüyeceğimiz sırada kapıda gördüğüm kişiyle şok geçirdim.

“Savaş… Senin burda ne işin var? “ dedim şaşkınlığımdan çıkınca. Savaş yanımıza yaklaştığında konuşmaya başladı.

“naber kuzen. En son ne zaman görüşmüştük. Ah hatırladım. 8 yıl önce. “dedi. Gözleriyle beni süzüp konuşmaya devam etti.

“sen çok değişmişsin. Bir sebebin var da mı değiştin. Saçların sa…” lafını kestim.

“kapa çeneni! “dedim. Deponun içinde iki tane kızın sesleri yankılandı. Arkadaşları buraya gelmeleri için bağırınca koşarak kapıdan içeri girdiler. Gördüğüm kişilerle şok oldum. Biri motor yarışından sonra pamuk verdiğim kız, biri de yolda üstüne yanlışlıkla çamurlu su attığım kız.

“Ezel niye ağlıyorsun “dedi mavi gözlü bir çocuk. Kızlara baktığım üstüne su attığımın Ezel olduğunu anladım. Koşarak onların yanına gidip sarıldı.

“si… zin öldüğünüzü söylediler. 1 haftadır çok yalnızdım. “diyip ağlamaya devam etti. Aklına birşey gelmiş olacak ki hızla arkasına dönüp bizim gruba baktı.

“sen kaçırdın dimi arkadaşlarımı? Sen öldü dedirttin doktorlara? Cevap ver bana! “dedi. Allahım sen bana sırayla mı gönderiyorsun yarabbim.

“bi yürü git işine. İşim gücüm yokta senin arkadaşlarını mı kaçıracam. Aha bu önümdeki şahıs kaçırdı”dediğimde Savaşın olduğu tarafa baktı. Savaş gülüp konuştu.

“gerçekten harika anlaşıyorsunuz. Size vereceğim teklifle daha yakın olacaksınız birbirinize eminim. “dedi. Ne işi bu arkadaşım. Yoksa hafıza kaybı yaşadığı için ailesini bizim mi araştırmamızı isteyecek? Lanet olsun, eğer öyle birşey olursa Savaş beni asla dışarda bırakmaz. ne yapar ne eder hapishaneye gönderir. Bide müebbet hapis için uğraştı mı, çürü o demir arkalarında. Ben böyle düşünürken, Savaş konuştu.

“şimdi teklifim şu. Sizden ailemin nasıl, neden ve kimin öldürdüğünü bulmanızı istiyorum. “dedi ciddi sesiyle. Al işte tahmin etmiştim böyle olacağını. Ezel denen kız konuştu bu sefer.

“niye biz araştırıyoruz?o kadar dedektif var onlara söylesene. “dedi. Haklı. Savaş nefes alıp konuşmaya başladı.

“eğer benim söylediğimi yaparsanız. Ezel senin gerçek aileni bulmana yardımcı olacağım. Gece senin de babanın intikamını almana yardımcı olacağım. Canım kuzenim senin de po… “sözünü tamamlamasına izin vermeden konuştum.

“tamam devamını getirme kabul ediyorum. “dedim. Herkes bu tavrıma şok olmuştu. Biraz zaman geçtikten sonra Ezel ve Gece de kabul ettiler.

×××

Neymiş efendim, iş için birde aynı evde kalmamız lazımmış. Birde benim evimde. Aslında birşey derdim de tehdidi var elinde. Evde misafir odalarını hazırlarken Alişya da bana yardım ediyordu.

Kapı çaldığı an Alişya kapıyı açmaya gitti. Bende işimi bitirip aşağıya indim.

“gelin odalarınızı göstereyim ” dedim ve merdivenlerden çıktım. Onlarda peşimden geldi. Yukarı çıkınca sağdaki kapı da Ezel, soldaki kapıda da Gece kalacaktı. Onlar odalarına girince bende aşağı inip Çakılla top oynamaya başladım.

Ezel’den

Ben arkadaşlarımla hasret giderme derdindeyim. Ama bu Savaş denen adam Yudum denen kızda kalmamızı istedi, iş bitene kadar. Kabul etmezdim ama ailemi bulmak istiyorum. Onları bulup neden bıraktıklarını o kadar çok sormak istiyorum ki. Önce onlara birazcık bağırıp sonra sıkıca sarılıp ağlamak istiyorum.

Eşyalarımı yerleştirince pencereden dışarı baktım. Yudum ve Çakıl’ın top oynadığını görmemle istemsiz gülümsedim. Çünkü o kadar tatlı görünüyorlar ki. Odadan çıkıp bahçeye indim ve onları izlemeye devam ettim. Beni farketmemişlerdi bile. Bende yanımda durup benim gibi Yudum ve Çakıl’ı izleyen Geceyi farketmememiştim.

“sence neden Yudum lafının devamını getirmesini istemedi? “dedi Gece. Önce ona baktım sonra önüme dönüp konuştum.

“bilemiyorum. Çok önemli birşey olmalı ki devamını getirtmedi. “dedim. Savaş depodan çıkmadan önce bize şu sözü söylemişti. Tabi Yudum da lafını kesti.

“kızlar dikkatli olun. Yudum sandığınız kadar masum değil. O kendi a… “

“kapa çeneni Savaş dilini koparmayayım.”

Bu konuşma geçmişti. Gece derin bir nefes aldı ve bana doğru döndü.

“Ezel iş bitene kadar iyi anlaşmaya ne dersin? “dedi ve elini uzattı. Biraz tereddüt etmiştim ama iş bitene kadar sonuçta sonra yine kavga ederiz. Uzattığı elini tuttum ve sıktım. O da aynı şekilde yaptı ve ellerimizi çektik.

“belki… Zamanı gelince iyi anlaşma dostluğa döner”dedi bu sefer. Istemsiz yine güldüm. Şu son zamanlarda istemsiz de olsa çok gülmeye başladım. Buna bir son vermeliyim.

“Zamanı gelince”dedim bende. Çakıl havlamaya başlayınca Yudum bu tarafa döndü. Çakıl’ın yanına gidip konuştu.

“Çakıl, onlar artık burda kalacaklar . Onlara saldırma tamam mı? Onlar iyi ablalar. “dedi Yudum. Çakıl bizim yanımıza geldi ve olduğu yerde zıplayıp benim boyuma geldi. Biz onun bu haline gülerken Yudum konuştu.

“size spor, müzik ve dans odasını göstereyim gelin”dedi ve ilerlemeye başladı. Biz şoktan kıpırdayamadık. Kendimize gelince hemen onu takip ettik. Alt kata indiğimizde 3 kapı vardı. Sağdaki kapıya girince spor salonu olduğunu gördüm. Etrafı gezmeye başladım. Herşey vardı burda. burda kick box yapabilirim.

Spor salonundan çıkıp ortadaki kapıya girdik. Burası da müzik salonuydu. Bu kız zengin galiba herşey var maşallah. Müzik salonundan çıkıp soldaki kapıya girdik. Burası dans odasıydı anlaşılan. Burdan da çıkıp salona ilerledik.

“istediğiniz zaman kullanabilirsiniz “dedi. Salona geldiğimiz an. Salondan çıkıp mutfak olduğunu düşündüğüm yere girdi. Bizde bahçede çıkıp oturduk.

×××

Akşam olmuştu. Biz hala aynı yerimizde otururken kapı çaldı. Kapıya baktığımda bizim tayfanın geldiğini görmemle gülümseyip sıkıca sarıldım ve onları içeri aldım. Biraz zaman geçince tekrar kapı çaldı. Bu sefer kapıya Gece bakmaya gitti. Geldiğinde kendi arkadaşlarının geldiğini gördüm.

“sofra hazır gelin hadi”diye bağırdı Yudum içerden. Içeri girdiğimizde masanın güzelliği ile şok geçirdim. Kız bildiğimiz masayı donatmış. Herkes yerine oturunca yemeklerinizi yemeye başladık. Bir dakika Alişya ve Pars nerde?

“Yudum, Alişya ve Pars nerde? “ dedim. Tam cevap vereceği sırada telefonu çaldı. Özür dileyip bahçeye çıktı. 5 dakika sonra bağırmasını duymamla yerimde sıçradım. Bahçeden çıkıp yanımıza geldiğinde suratı sinirden kıpkırmızıydı.

“siz yemeklerinizi yiyin. Ben 1 saatte gelirim “diyip hızla kapıyı çarptığı gibi gitti. Acaba ne oldu?