15. BÖLÜM

20.2K 481 182
                                    

İşyerine gittim. Hesabımı kapattım. Eve hiç uğramadan doğruca terminalden otobüse bindim, memlekete vardım. Oradan köy otobüsüyle köye vardım. Babamlar genelde dedemgilin evinde olur gündüzleri, o yüzden direkt dedemlere gittim. Oturduk sohbet ediyoruz. Biraz bu olayı çıtlattım yani “Kötü rüyalar görüyorum.” dedim. “Köyün hocası var. Ona götürelim oğlum seni.” dediler. “Bir muska yazar; kabuslarından kurtulursun.” dediler…

Akşam oldu; yatmaya üst kata çıktık. Dedemlerin evi iki katlı; altta dedemler kalır, üst kat boş durur. Amcamlar ya da ailem köye gelince yukarıda yatarlar. Biz de yukarıda yatıyoruz yine. Ben kendi yatağımdan başka yeri biraz yadırgarım; hemen uyuyamam. Yattım yer yatağına. Annemle babam bir odada yatıyor, ben diğer odada yatıyorum. Ellerimi başımın altına koyup düşüncelere daldım. Üzerimde bir ağırlık vardı. Gökyüzü yine kızıl olmuştu ama köyde değilim; kendimi üniversite okuduğum şehirde, o evdeki odamda buldum.

Kalktım ayağa; camdan aşağı baktım. Aşağıdan ilginç sesler geliyordu. Sonra arkamı dönmemle yine Atakan’ı gördüm! Yüzü gözükmüyor, sadece masmavi gözlerle bana bakıyor ve yine ayakları ters bir haldeydi. Kan-ter içinde kalmıştım. Evet; maalesef yine o lanet kabusu görmüştüm. Kapı açılıp; diğer odadan babam içeri girdi. “Oğlum ne oldu? Çığlık attın.” dedi. “Baba; sabah bahsettiğim kabustan gördüm yine.” dedim. “Tamam oğlum; uyu sen. Yarın hallederiz.” dedi, çıktı odadan.

BÖLÜM SONU
Devam Edecek

Şeytan-ı Racim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin