107. BÖLÜM

8K 167 21
                                    

Bir müddet düşünerek durakladı hoca. “Ayna toplamaya giden kişi, evlerin kapısını çalınca açan olmazsa şu kelimeyi söylesin bir taraftan …” dedi. Kelime “Ene racül” idi. “O zaman kapıyı açarlar.” dedi. Atakan ile birbirimize baktık “Tamam hocam.” deyip, dışarı çıktık. Kapının önünde Atakan’a baktım. Ben aynaları toplayayım, sen …ları yakma işini yap.” Tamam manasında kafa salladı. Sonra o orman tarafına yani ahırın olduğu bölgeye doğru gitti. Ben, köydeki evlerden aynaları toplamak için ayın verdiği loş ışıkta toprak yolda ilerlemeye başladım.

Köyde zaten az ev olduğunu biliyordum da niye bu kadar aralıklı yapmışlardı evleri diye düşünerek yürümeye devam ettim. Dikkatimi çeken başka bir husus ise; köyde neredeyse kimseyi görmeyişimdi. “Bir insan niye böyle bir yerde yaşar ki?” diye düşündüm bir an. İlk ev, hocanın evine bayağı uzaktı. Hocanın evi orman tarafındaydı; diğer evler ormana zıt tarafta kalıyordu. Toprak yolda ilerlerken ilk evi gördüm. Yanında ahır olan, tek katlı, eski püskü bir evdi. Ahırın kapısı yoktu. İçerisi dışarıdan daha karanlıktı. Ahıra baktım birkaç saniye, hemen gözlerimi ev tarafına çevirdim, bu kez gözüm direkt kapıdaydı.

Hızla ilerlerken aniden zincir ve havlama sesiyle irkildim. Sol tarafta köpek bağlıydı; iki adım daha atmış olsam bacağımı kapacaktı. Biraz daha sağ tarafa geçtim. Köpeğin zinciri yetişmiyordu o tarafa. Köpeğin gözlerine baktım, havlaması kesildi. Parlıyordu gözleri ve büyük bir hırsla dişlerini sıkıyordu ama hiç havlamıyordu o andan sonra, sadece bana bakıyordu. Bir müddet ona baktım. Bu manzaradan rahatsızlık ve korku duyup hemen çaldım kapıyı.

BÖLÜM SONU
Devam Edecek

Şeytan-ı Racim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin