34. BÖLÜM

13.4K 319 174
                                    

Kafam allak bullak olmuştu… Her türlü şeyi düşünüyordum. Sonra, kötü düşünceler daha ağır bastı. Bu kitap benimdi; kimseye veremezdim. Kitap beni bağlamıştı kendisine. Kitabı sadece Atakan’ın dediği şekilde neden kullanayım ki? Kim bilir daha neler yapabilirim bu kitapla. Atakan’ın söylediği sayfaların haricinde zamklı sayfalarda neler vardı acaba? Bu düşünceleri kafamdan kovmaya çalıştıkça daha ağır biçimde tekrar yer ediyordu.

Sonunda kendime hakim olamadım; bütün birbirine yapışık sayfaları tek tek yavaşça ayırdım. Sayfaların hepsinin üst taraflarında belirli şekiller, altında ise Arapça ya da Farsça olduğunu tahmin ettiğim yazılar vardı. Ne yazılardan ne de şekillerden hiçbir şey anlamadım. “Bu şekillerin ve yazıların ne demek istediğini bir bilsem, bir çözebilsem kim bilir neler yapabilirim?” diye düşünüyordum.

Kitaptan bir kelimeyi kağıda yazdım. Şekillerden de bir tanesini çizdim başka bir kağıda. Amacım, sabah olunca kağıtları bir kitapçıya götürüp hangi dilde ise ona göre bir sözlük almaktı. Kağıtları katlayıp cebime koydum. Kitabı da yatağın altına güzelce yerleştirdim; kimse göremezdi. Kolye ise boynumda takılıydı. İçinde de resmim vardı. Sırt üstü yatağa yattım. Paketimde kalan tek sigaramı da yakıp içmeye başladım. 

BÖLÜM SONU
Devam Edecek

Şeytan-ı Racim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin