87. BÖLÜM

8.5K 212 75
                                    

Atakan’a bakıp “Sana bunu veren kefere neden verdi, senden ne istedi?” diye sordu. Atakan sadece yüzüne bakıyordu. Hocaya cevap veremedi. “Hiç kullandınız mı bu kitabı?” dedi hoca. “Kullandık hocam.” dedim.  Hocanın yüzü düştü. Hayal kırıklığına uğramıştı bu cevabım karşısında. Dikkatimi çeken şeyşu oldu: Kitabın sadece dışına baktı ama içini açmıyordu. “Hocam incelemeyecek misiniz?” dedim. “İnceleyeceğim oğlum ama önce karnımızı doyuralım.” dedi.

Hoca’da bir gariplik vardı. Ne olduğunu anlamamıştım ama vardı… Yemek filan yiyelim derken akşam oldu. Oturduk tekrardan. Kitap hocanın yanında duruyordu. Güneş tam olarak battıktan sonra, sanki bu anı bekliyormuş gibi hoca, gözlerini Atakan’a dikti. Arapça konuşuyordu “Kimin hizmetindesin?” dedi. Atakan’ın gözleri faltaşı gibi açıldı. Hocaya bakıyordu. Hoca ayağa kalktı ve Atakan’ın üzerine yürüdü. Hocanın amacının; bizi akşam olana kadar oyalamak olduğunu anladım o an.

Gözlerine baktı Atakan’ın “Kim o ifrit?” diyordu. Hocanın bu anlamsız hareketlerinden hiçbir şey anlamıyordum. Ayağa kalktım “Hocam ne oluyor?” dedim. Duymuyordu beni. Sadece “Nerede o?é diyordu. Atakan korkarak hocaya bakıyordu. “Kapıda mı?” dedi hoca. Atakan’a iyice yaklaştı. Yüzüne karşı bağırdı birden. “Kapıda mı o?!” dedi. Atakan eğdi boynunu. Ağlıyordu. Sanki çok üzgündü. Hoca bağırmaya devam etti. Atakan hala ağlıyordu susmadan.

BÖLÜM SONU
Devam Edecek

Şeytan-ı Racim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin