Marshall

3.1K 158 12
                                    

İlk özel bölümümüzde sizlere Marshall'ı anlatmak istedim. Hikayenin içinde en az duygularını açıklayan karakter Marshall ve gözlemlediğime göre en çok merak ettiğiniz karakterlerden biri de Marshall.

Marshall karakterinin benim için önemi çok büyük. Hatta en önemli karakter benim için Marshall diyebilirim. Öyle ki aslında hikayeye genel gözle bakacak olursanız Marshall'da kendinizi bulabilirsiniz. Ben Marshall'ı yazarken bazen Marshall'da buldum kendimi. Bazense Marshall benim için hiç tanımadığım bir yabancı gibiydi. Yazdıklarımı geriye dönüp okuduğumda Marshall'ın düşündüklerine ya da yaptıklarına ben bile şaşırıyordum.

Marshall kapasiteli, zeki ve kendini geliştirebilecek bir karakter iken, çevre şartları ve karamsarlığı dolayısıyla kendini küçük gören ve her daim insanların baskıları altında ezilmiş, dışlanmış ve kendini değersiz gören bir karakter. Ve kendinin kötü olduğuna o kadar çok inanıyor ki, bir süre sonra asileşmeye başlıyor ve kendinden kaçmak için türlü türlü şeyler yapıyor. Ama bilmiyor ki insan kendisinden asla kurtulamaz.

Hep de Marshall'ı suçlamamak lazım. Çevre şartlarının etkisi Marshall'ın üzerinde çok büyük. Her ne kadar sert bir karakter gibi gözükse de, aslında çok ince düşünceli ve kırılgan bir yapıya sahip. Alınganlık demiyorum bakın, kırılganlık... Yaptığı işte en küçük bir olumsuzluk olduğunda pes edecek şekilde büyümüş bir çocuk aynı zamanda Marshall. Çünkü yanında ne annesi, ne de babası vardı onu destekleyecek. Yaşadığı ortamda insanların onu aşağılaması ya da ona sahipsiz biriymiş gibi bakmaları Marshall'ın zoruna giden şeylerden biriydi. Ama kendisine hiç itiraf edemedi bunu. Bu durumundan dolayı önce anne babasını, sonra da Tanrı'yı suçladı.

Daha sonra hikayede arkadaşları ve özellikle Beyza sayesinde pek çok şeyin farkına varmaya başladı. Gözünün önündeki güzellikleri görneye başladı ancak bunları ilk başta kabul etmek istemedi. Çünkü Marshall kendine nefretten bir duvar örmüştü, kendisini koruduğunu sanan. Bu güzelliklerin bir gün yine elinden alınmasından korktuğu için uzun süre yıkmadı, daha doğrusu yıkamadı nefret duvarını. Ama her derdin çaresi ilgi ve sevgidir derler ya hani, işte Marshall hikayenin ilerleyen bölümlerinde bu ilgi ve sevgiyi gördüğünde, kendi önyargılarını bir kenara bıraktı ve kendindeki potansiyeli azar azar da olsa fark etmeye başladı. Hayata at gözlükleriyle bakmıyordu artık. Zincirlerini kırmıştı ve özgürdü artık.

Toplum içinde aslında Marshall gibi olan bir sürü insan var da bizim haberimiz yok. Gerçekten potansiyeli yüksek ve çevresine faydalı olabilecek insanlar belki bizim yüzümüzden ,belki de başka şartlardan ötürü içlerine kapanıp duygularını açığa çıkaramıyor veyahut çekingen oluyor. Eğer siz okuyucularım kendinizden bir parçayı Marshall'da bulduysanız size tavsiyem,  Marshall'ın ilk halinde olduğu gibi pes eden taraf olmayın ve kendinize her daim güvenin. Çünkü ne olursa olsun yanınızda kalacak olan yine kendinizsiniz. O yüzden kendinizle çatışmayı bırakıp kendinizi sevmeye başlayın. Siz sevmezseniz başka kim sevecek sizi sizden daha iyi? Yanlış anlaşılmasın bu dediğimin bencillikle uzaktan yakından alakası yok. Sadece kendinize inanın ve güvenin. Nasıl sevdiğiniz bir arkadaşınıza veya güvendiğiniz bir kişiye gözünüz kapalı güveniyorsanız kendinize karşı da böyle olun. Çünkü size en iyi siz arkadaşlık yaparsınız.

Bu arada pek çoğunuz neden finali bir anda yaptın diye düşünebilir -ki düşünüyorsunuz- Sizi merakta bırakmayıp hemen açıklayayım.

Hikayenin genel hatlarıyla kurgusu daha ilk bölümden itinaren belliydi. Ben sadece kurguya göre ilerledim. Burada bitirmemin nedeni bundan sonraki olayları hikayenin kurgusunda verseydim hikaye bir yere bağlanmayacaktı. O yüzden  ileriki olayları asıl kurguda değil de özel bölümlerde vermek istedim. Yani merak etmeyin çok güzel özel bölümler gelecel ve daha bu birincisi :D

Eğer Marshall karakteri ile ilgili sorularınız varsa yoruma yazabilirsiniz. Sağlıcakla kalın...

Hayat Şimdi BaşlıyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin