Münazara

6.3K 417 26
                                    

Bugün edebiyat dersi vardı ve münazara zamanıydı. Beyza heyecanlıydı. Kim heyecanlanmazdı ki. Heyecanlıydı ama korkmuyordu. Çünkü o çocuğa gününü gösterecekti. Hatta burnundan getirecekti. Annesi hep çok fazla konuştuğunu, çoğu şeye muhalefet olduğunu ve çok iyi bir avukat olabileceğini söylerdi gülerek. Bunu düşünmek güldürmüştü Beyza'yı. Okula gitmek için hazırlandı. Pantolon eteğini, kot gömleğini giymiş,turkuaz başörtüsünü takmıştı bugün.

Münazara için bu bir hafta boyunca çalışmış ve her akşam araştırmalar yapıp konuşmasını hazırlamıştı. Türk olmaktan gurur duymuştu her zaman Beyza. Allah'a dua ederken kendisini Türk olarak yarattığı için şükrediyordu bazen.Bunları düşüne düşüne okula gitti.

Sınıfa girdiğinde çok fazla etrafa bakınmadan Lily'nin yanına geçti.Bakışları üstünde hissediyordu. Dersin başlamasına az kalmıştı. Münazara yapacağı çocuk sınıfa girdi. Alayla baktı Beyza'ya. Elindeki kağıtları görünce de dalga geçmeye başladı.

"Hah. Hazırlanıp gelmiş bir de. Yoksa korktun mu küçük terörist? Sizlerin ne kadar barbar olduğunuzu duyurmamdan korktuğun için mi bu kadar hazırlık ? Bir de ciddiye alıp konuşma bile hazırlamış." dedi alayla gülerek. Beyza ses çıkarmadı ve sadece tek kaşını kaldırarak manalı bir şekilde güldü. Ne zaman birisi kendisiyle alay etse yüzüne karşı gülerdi. Bu karşı tarafı daha da sinir ederdi. Çünkü böyle insanlar genelde kavga çıkarmaya,karışıklık getirmeye uğraşırlardı ve karşı taraftan cevap alabilmek ve onlara saldırabilmek için ellerinden geleni yaparlardı. Beyza bütün konuşmasını münazaraya saklayacaktı. Acısını orada çıkaracaktı. Çocuk daha da sinir olmuş bir şekilde sırasına geçti. "Aptal kız kendini bir şey sanıyor. Ben sana gösteririm ama."dedi kendi kendine.

Öğretmen zili çaldı ve edebiyat öğretmeni Carrie sınıfa büyük bir mutlulukla girdi. Her zaman böyle etkinlikler onu heyecanlandırırdı. Öğrencilerinin üretken olmasını , çalışmasını severdi. Beyza öğretmen girince ayağa kalktı. Carrie Beyza'ya gülümseyerek "Ayağa kalkmana gerek yok canım. O gelenek maalesef şımarık çocuklarımız sayesinde tarih oldu. Ama yine de saygın için teşekkür ederim."dedi. Sınıftakiler oralı bile olmamıştı. Aralarında konuşuyorlardı.

" Şimdi sessiz olun çocuklar. Bugünkü konumuz münazara. Geçen derste söylediğimiz gibi iki arkadaşımız bizlere münazara örneği gösterecekler. Konumuz Türkler barbar mıdır, değil midir? Arkadaşlarınızı tahtaya davet ediyoruz."

Konuşmaya önce Türklerin barbar olduğunu düşünen çocuk başlayacaktı. " Belli bir hazırlığın,okuma kağıdın var mı?" diye sordu öğretmen Carrie."Hayır hocam belli bir hazırlığım yok. Aklımdan be araştırdıklarımdan konuşacağım"dedi çocuk ve konuşmasına başladı.

" Türkler barbar bir millettir. Bunu bütün Avrupa bilir. Türkler gittikleri her yerde baskılar uygulamış,soykırım yapmıştır. Bunun en basit örneği de Ermeni Soykırımıdır. Gittikleri her yerde sorun çıkartırlar ve huzursuzluk yaratırlar. Gerek ermenilere gerekse biz Hristiyanlara yaptıkları işkenceleri unutmak ne mümkün. Benim görüşüm,görüldükleri yerde öldürülmeleri."dedi çocuk Beyza'ya tehditkar bir şekilde. Beyza şaşırdı. Nasıl bir insanın içi böyle bir kinle dolabilirdi ki? " Sanırım söylenecek her şey söylendi. Benim konuşmam bu kadar."dedi çocuk alaylı bir şekilde. Öğretmen Beyza'ya bakarak konuşmaya başlamasını işaret etti. Beyza konuşmaya başladı.

" Öncelikle şunu belirtmek isterim ki bu söylediklerinin hepsi asılsız laflar.Elinde ne bir kaynak,ne de bir kanıt var. Bugün sizlere kanıtlarıyla birlikte Türklerin barbar olmadığını,aksine medeniyeti Avrupa'ya öğreten ve bu zamana kadar da her millete hoşgörülü olan,koruyup kollayıcı bir millet olduğunu kanıtlayacağım." dedi Beyza kararlı bir şekilde.

Hayat Şimdi BaşlıyorWhere stories live. Discover now