º•○●º•○●

2.7K 165 19
                                    

Arkadaşlar izlediğim bir videodan dolayı bu yazıyı yazmak istedim. İzlediğim video bir ateiste dinimizi anlatmakla ilgiliydi.

Biz müslümanız ve Allah'a inanıyoruz orası bir gerçek. Ama neden inanıyoruz hiç düşündünüz mü? Ya da siz neden Allah'a inanıyorsunuz? Bunu ailelerinizden öğrendiğiniz için mi yoksa gerçekten bilinçli bir şekilde bunu kavradığınız için mi? Çevremize baktığımız zaman müslüman olup da Allah'ı eleştiren ya da "Allah adaletli ve merhametliyse neden savaşlar var, neden afrikadaki çocuklar aç ?" diyenler ve Allah'a hesap sorarmışcasına davrananlar var. Mutlaka karşılaşmışsınızdır. İşte bunların nedeni Allah'a bilinçli inanmamak ya da Allah'ı tanımamak. Bir de şöyle düşünelim. Biz ibadet edenler ne kadar tanıyoruz Allah'ı? Namaz kılarken ya da Kur'an okurken ne kadarını anlıyoruz ve bilinçli yapıyor muyuz? Ben demiyorum ki illa anlamak için Arapça öğrenmek gerekiyor. Sadece bir Fatiha okurken bile anlamındaki güzelliği ve Allah'ın karşısına geçip onunla konuşurken neler dediğimizi biliyor muyuz?

Videonun yorumlarında ateistleri yerden yere vuranları ya da aşağılayanları gördüm ve merak ettim. Bu aşağılayanların ateistlerden farkı ne? Allah'a neden inandığını ve Allah'ın bize sunduklarını bilmeyen bir müslüman bana göre ateistlerden daha kötü. Ateistlerin ya da müslüman olmasına rağmen hesap sorarmışcasına konuşanların aşağılanmalarını hoş karşılamıyorum ben. Çünkü onlar doğruları bilmiyor ki böyle cahilce konuşuyorlar. Ya da onlara geleneksel şeyler anlatılıp geldiği için, Allah'ın yarattıkları ya da Allah'a inanmak öylesine bir şeymiş gibi gösterildiği için böyle davranıyorlar. Bazılarıysa işine gelmediği, dini sorumlulukları üstlenmeyi istemediği için inkar ediyor ve kendini yalanlarla avutuyor. Benim onlara diyeceğim tek şey Allah onları ıslah etsin olur. Ancak çevremizde gerçekleri bilmeyen ve bu yüzden farklı tercihler yapan pek çok insan var. Diyeceğim o ki, insanlara doğruları öğretirken kırıcı olmayalım. O insan zaten soğumuş dinden, Allah’tan. Siz ısındıracağınıza daha da soğutmayın o insanları. Ya da her şeyi bildiğimizi sanıp ağzımıza geleni, kulaktan dolma şeyleri anlatmayalım insanlara. Kitap okuyalım, Kuran'ı yol rehberimiz yapalım ki insanları da doğru yönlendirebilelim. 'Yok o haram, yok bu yasak, yok sen şöyle kafirsin, cehennemliksin."demek yerine tatlı dille başlayalım söze. "Bak bu dünyayı yaratan, senin vücudundaki her bir zerreyi yaratan, sonsuz kudrette bir Allah var. Bütün kainatı yaratan, seni her şeyden üstün kılmış ve en çok değeri sana veren bir yaratıcın var. Seni düşünen, iyiliğini isteyip seni kötülüklerden koruyan, rahat et diye bunca nimeti yaratan, nefes almanı sağlayan, mandalinayı senin için dilimleyip senin için gönderen bir Rabbin var.  Etinden, sütünden, derisinden, kemiğinden faydalan diye senin için hayvanları yaratan bir Rabbin var.Anne babanı seni korusunlar diye gönderen, daha rahat ilerleyebil diye sana ayaklar veren, yarattığı güzellikleri gör diye sana iki küçük pencere misali göz veren, düşün ve onu tanı diye sana beyin ve akıl veren bir Rabbin var." Böyle dediğimizde daha da farkında oluyoruz elimizdekileri değil mi?

Okuldayken sınıfta bir arkadaşımın diğer kapalı bir arkadaşımla konuşmasına katıldım. Arkadaş kapalı arkadaşa peygamberlerin gelmesinin ne mantığı olduğunu sormuş. Bunu okuduğunuzda kafanızda "Öyle soru mu olurmuş, edebsizmiş bunu diyen..."tarzı düşüncelerin geçmesini istemiyorum. Çünkü bunu merak etmekten daha doğal bir şey olamaz. Ben de elimden geldiğince açıklamaya çalıştım.Ama epey süre düşünmem gerekti doğru kelimeleri bulabilmek için. Bir yol gösterici veya elçi olmadan doğruları öğrenemeyip yolumuzu kaybedebilme ihtimalimizden bahsettim. Nasıl tanımadığımız bir şehri rehber sayesinde gezebiliyorsak ve bir rehbere ihtiyaç duyuyorsak, aynı şekilde peygamberlerin de bize yol göstermek için geldiklerini elimden geldiği şekilde anlattım. Ve konuşmanın sonunda bana teşekkür edip açıklama getirdiğim için mutlu olduğunu söyledi. Diğer sorduğu insanlar ya tam olarak cevabı verememiş, ya da onu tersleyip tabiri caizse kafir ilan etmişler. Kız da doğal olarak soğumuş. Ama hala da doğruları öğrenmek için soruyordu ve belki de terslenmeyi göze alıyordu. O kadar hoşuma gitmişti ki onun böyle bir soru sorması. Çünkü içinde bir potansiyel var ki bunu merak edip soruyor. Bazılarıysa sırf alay etmek ya da inkar etmek için böyle sorular soruyor ve sen ne anlatırsan anlat seni dinlemiyor. Eğer o arkadaşımın amacı alay etmek olsaydı emin olun sadece susar ve Kafirun Suresi'nin son ayetindeki gibi "Sizin dininiz size benim dinim banadır."der ve çekilirdim.

Hayat Şimdi BaşlıyorDonde viven las historias. Descúbrelo ahora