Hayat Şimdi Başlıyor

Mescid

Lily'nin yanından ayrılıp bahçeye çıktım. Şu sıralar kapalı alanlardan bunalıyordum. Ağaçları, doğayı izlemeye başladım. Keşke izlemeseydim,aklıma yine şu lanet biyoloji ödevi gelmişti. Maketleri hazırlamaya başlamıştım ancak daha araştırılacak şeyler vardı. Bu yüzden Beyza'nın evine gitmeliydim. Şimdilik söylemeyecektim. Öğle arası söylemem daha uygun olur çünkü.

Öğle arası Beyza sınıftan çıkarken seslendim ama beni duymadı. Peşinden koştum ama etrafta gözükmüyordu. Arkamı döndüğümde bodrum kata inen bir karartı gördüm. Genelde kimse bodrum kata inmezdi-hizmetliler hariç-. Yavaşça,ses çıkarmadan ben de aşağı indim. İnerken ayağımı demirlere çarptım ve son anda bağırmamı durdurdum. Ah nasıl da acımıştı?!

2 dakika merdivenlerin başında bekledim fark edilmemek için. Aşağı indiğimde açık olan kapıdan içeri baktığımda Beyza yine anlamadığım bir şekilde ibadetini yapıyordu. Her ne kadar gitmek istesem de bir şey beni durdurdu. Beyza'nın ibadeti bitene kadar orada bekleyip Beyza'yı izledim. Neden bilmiyorum ama yaptıkları bana tanıdık geliyordu. Yani nasıl desem bilmiyorum. Sanki o şeye çok önceden aşinaymışım ya da eskiden benliğimde olmasına rağmen şimdi kaybetmişim de onu yeniden bulmuş gibiydim. Çok saçma değil mi? Ama her nasılsa bu saçmalığın içinde buluyordum kendimi.

Daha fazla izlemedim ve yukarı,Lily'nin yanına çıktım. Beyza'nın evine taşınmıştı. Ona her ne kadar 'dikkatli ol onun hakkında ne dediklerini biliyorsun'demek istesem de demedim,vazgeçtim. Önceden beni ciddi bir şekilde bu terörist meselesi konusunda uyarmıştı çünkü. Arkadaşım ona güveniyorsa eğer,bana diyecek bir şey kalmazdı başka. Yemeğimizi yemeye başlarken Lily'nin üvey babası geldi yanına. Lily'ye baksam da' sorun yok' dedi ve o adamın yanına gitti. Biraz onlara yaklaştım,o adamın Lily'ye ne söyleyeceğini merak ediyordum. O adam Lily'ye kötü bir şey söylerse,Lily bize söylemezdi biliyorum. O yüzden kendim dinlemeye karar verdim.

"Hemen nereye kaçtın sen öyle? Senin yüzünden annenle kavga ettim haberin var mı senin?"dedi şerefsiz adam." Hemen yetiştirdin mi annene yoksa küçük bebek?"

" Tabiki de söylemedim seni gerizekalı adam. Sadece kendi başıma idare etmem gerektiğini söyledim. Sana muhtaç olmaktansa sonuçta." dedi Lily. Yine mantıklı konuşmuştu.

"Hah, benim daha hoşuma gider senin yokluğun. Hele annene bununla ilgili bir şey söyle bak bakalım ne oluyor o zaman? Duyduğuma göre bir teröristin yanında kalıyormuşsun ,tam da dengini bulmuşsun."dedi ve pis pis güldü bu iğrenç adam. Yan gözlerle başka yöne bakınca ben de bakışlarımı o tarafa çevirdim. Beyza'ya bakıyordu belli ki. Kız rahatsız olmuştu anlaşılan. Bir süre adama dik dik baktıktan sonra önüne döndü. Ama hala bu lanet adamın bakışları Beyza'nın üzerindeydi. Yine bir şeyler zırvalamaya başladı. Lily nasıl bu adama sabır gösteriyordu bir türlü anlamıyordum.

Adam hala bir şeyler konuşuyor,Beyza'yı gözetliyordu. Dayanamadım ve Beyza'nın yanına gittim. Kolundan çekiştirerek "Yürü gidiyoruz."dedim ve Beyza'yı sınıfa sürükledim. Sınıfa geldiğimizde "Ya sen ne yaptığını sanıyorsun?"dedi bana kızgınlıkla. "Seni kurtarıyorum. Hadi çantanı hazırla. Bugün ödeve erken başlayalım. Bu ödev işkencesini bir an önce bitirmek istiyorum."dedim kabaca ve çantamı hazırlamaya başladım.

Niyetim bu kadar kaba olmak değildi. Ama böylesi daha iyiydi. İnsanlarla arama sınır koyuyordu bu kabalık. İlk başta itiraz etse de o da çantasını hazırlamaya başlamıştı.

Eve gittiğimizde ödevin son kısımlarını da bitirmiştik. Tek yapmamız gereken takılıp çıkarılabilen organlar yapmaktı. Ödevi 3 gün sonra teslim edecektik. Biraz uğraştıktan sonra maketi de bitirmiştik. Şimdi hazırlanma zamanıydı. Ben konuşma yapmayacaktım sadece makettekilerle Beyza'nın anlattığı yerleri gösterecektim. Anlatmaya başlamadan önce, Beyza bana döndü ve "Anlattıklarımı iyi dinle ve aklına sok. Hoca zaten senden hoşlanmıyor. Büyük ihtimal sadece benim anlatmamdan hoşlanmayacak ,sana da sorular soracaktır."dedi ve önüne döndü. Sanki karşısında insanlar varmış gibi anlatmaya ve konuşmaya başladı.

Hazırlıklarımızı bitirmiş çay içiyorduk ki daha önceden de duyduğum ve irkildiğim o ses yine çalmaya başladı. Beyza o ses bitene kadar dinledi ve ellerini açıp bir şeyler mırıldanmaya başladı. Bu sefer soracaktım bu sözlerin ne anlama geldiğini. Mırıldanmaları bitince lafa başladım. "Bu çalan ses, yani bu seste ne söylüyor? Bir anlamı var mı bu sesin söylediklerinin?"

"Evet anlamı var, bu beni ibadete çağıran bir ses. Anlamı da şu: Allah en büyük ve en yücedir.Allah'tan başka hiçbir ilâh olmadığına şehâdet ederim. Muhammed'in (asm) O'nun Resûlü olduğuna da şehâdet ederim.Haydin namaza!Haydin kurtuluş ve felâha!Allâh en büyük ve en yücedir.

Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur."

Umarım güzel gidiyordur arkadaşlar. Okuma sayısı arttıkça mutlu oluyorum. Elimden geldiğince  öğretici olmaya çalışıyorum.Oylarınızı ve yorumlarınızı,hatta karakterlerle ilgili sorularınızı bekliyorum. Çok çok öptüm :D :*