MSOM? -5- ❝Sıcak Göğüs❞

126K 5.6K 2.6K
                                    

-Bu bölümü sevgili arkadaşım Merve'ye ithaf ediyorum. Kendisi sınıf arkadaşım olur ve canımın içidir. Onuuu çoook seviyorummm bennn yaaa ♥♥♥ @mrveaslnn35

**Multimedya'da bölümle ilgili bir sahne var!**

İyi Okumalar :)

-

5.Bölüm

▪Ecrin Karayel▪

Öfke, bedenimin dört bir yanını kasıp kavururken vücudumda inanılması güç bir etki bırakıyordu. Öylesine titriyordum ki, sanki kutuplarda buzların üzerine çırılçıplak uzanmış gibi... Tüm hücrelerime hükmeden bu hisse karşın kendimi kontrol etmekte zorluk çekiyordum.

Elime geçen her şeyi duvara geçirmek istiyordum.

Ben aşağılık değildim. Adi de değildim. Bana söylediği hakaretler çok ağırdı. Ben bunları hak edecek ne yapmıştım? Bana ağzına geleni saydırarak ne yaptığını zannediyordu? En azından biraz da olsa kalbimi kırmamaya özen göstermeliydi.

Sahi, neden bu kadar incinmiştim?

Tekrardan yatağımda yüz üstü dönüp ayaklarımı yatağa vurarak ağzımı yastığıma dayadım ve olağan gücümle çığlık attım. Ağzım yastığa baskı uyguladığı için, çığlıklarımı sadece ben duyabiliyordum fakat yastığa dolan o acı nefesler, ciğerim sökülüyormuş gibi hissettiriyordu.

Bu evde kendimi bir fazlalık gibi hissediyordum. Ne yazık ki sığınacak başka bir çatım dahi yoktu...

Canım yanıyordu. Canımı yakan şey, saatlerce mutfağı temizlememden kaynaklanmıyordu. Ya da duyduğum o kötü sözlerden... Evet, bu da beni üzüyordu; ama onun attığı çamurla kirlenecek değildim. Haklıyken haksız durumuna düşmüş gibi hissettiğim için canım yanıyordu. Barlas'a tokat atmıştım ve ardından hayalarını tekmelemiştim. Bunun üzerine Barlas yalnızca acı içinde yanımdan ayrılmıştı. Bana hiçbir karşılık vermemişti. Hiç... İşte bu yüzden vicdan azabı çekiyordum. Bu azabı dindirmek için mutfağı dahi ben temizlemiştim. Şimdi de mutfağı temizlediğim için kendime kızıyordum.

Ağzım ile yastığa işkence yapmaktan vazgeçip kendimi yatakta yan tarafa attım. Bu ani hareketim yüzünden başımı yatak başlığına vurmam bir oldu. Vücuduma dayanılmaz acı yayıldı. Hızla yerimden fırlayıp yatakta doğruldum ve elimi başıma götürerek ağrıyan yeri okşadım. Gözlerim yaşla dolarken sonunda kendimi tutmaktan vazgeçerek hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.

Yalnız bu hıçkırıklarım, fiziksel acıdan çok uzaktı. Tamamıyla öfkeden ve kendimi bir 'hiç' gibi hissetmemden kaynaklanıyordu.

"Lanet olası yatak başlığı, senden nefret ediyorum!"

***

Üzerime geçirdiğim mavi ağırlıklı ve üstünde asimetrik şekiller barındıran elbisem diz kapaklarımın bir karış üzerinde kalıyordu. Eteğin kumaşı bacağımdaki doğum lekesinin tam üzerinde bitiyordu. Ufak bir adımımda etek biraz yukarı sıyrılıyor ve doğum lekem görüş alanıma giriyordu.

Doğum lekemi çok seviyordum, çünkü bana annemden bir armağandı.

Saçımı, salaş bir at kuyruğu şekline sokmuştum. Yüzüme çok hafif bir makyaj yapmıştım. Beyaz spor ayakkabılarımı ayaklarıma geçirdikten sonra, beyaz deri çantamı omzuma asıp önemli belgeleri, cüzdanımı, anahtarımı ve telefonumu içine tıkıştırdım.

Bugün üniversiteye gidip kayıt işlemlerini halledecektim.

Abim ön kayıt işlemlerini ben gelmeden önce tamamlamıştı. Bugün yapılması gereken ne varsa gerçekleştirip herkes gibi tam gününde yeni okuluma ayak basacaktım. Hem hiçbir dersi kaçırmamış hem de çabucak yeni arkadaşlar edinmiş olacaktım.

Mayıs Sineğim Olur Musun? (DÜZENLENİYOR)Onde as histórias ganham vida. Descobre agora