MSOM? -16- ❝Gitme❞

129K 5K 1.9K
                                    

Merhaba pek sevgili okurlarım... Bu bölüm bayağı gecikmiş olmalı, fakat inanın daha erken yazma gibi bir ihtimalim yoktu. Bu hafta gerçekten birçok aksilik yaşadım. Ailemle kavga ettim ve birkaç gün telefonuma el konuldu. Bölümleri telefondan yazdığım ve bilgisayarım bozuk olduğu için o birkaç günü bomboş geçirdim. Telefonumu geri aldığımda ise, gece çok fazla ağlamaktan ve uykusuzluktan felaket bir baş ağrısı çektim ve bu yüzden bölüm yazmam mümkün olmadı. Şu son günlerde ilham perilerim ne kadar az yanıma uğrasa da, elimden geldiğince yazdım. Merak etmeyin yine uzun bir bölüm oldu...

Bu bölümü "Mal" arkadaşıma ithaf etmek istedim. Kendisinin bundan haberi yok, sanırım sürpriz olacak. Her neyse Merve bu bölüm sana ithafen... Zaten esprilerin sağ olsun, senden başka kimseye mal demiyorum ben :D Seni çok seviyorum kuzum ♥

@ErayinGamzesiii

**Multimedya'da bölümle ilgili bir sahne var!**

-Keyifli Okumalar.

▲▼▲▼

MSOM? -16-

Canım cayır cayır yanıyordu sanki. Kendimi ilk defa bu kadar gereksiz bir insanmışım gibi hissediyordum. Dudaklarım kupkuru kesilmişti. Dün onun dudaklarının altında ezildiği gibi değildi artık. O tatlı ıslaklık çoktan terk etmişti tenimi. Bedenimde gezinen sıcak temasları kayıplara karışmıştı. En kötüsü ise, ben onun dokunuşlarıyla can bulduğum o kutsal dakikaların her salisesini hafızamın derinliklerine kazırken, o tek bir saniyesini bile aklının kıyılarından geçiremiyordu.
Maalesef dün geceye dair hiçbir şey hatırlamıyordu.

Gece dudaklarıma dokuna dokuna, beni öpüşünün her saniyesini defalarca tekrardan yaşayarak huzurlu bir uykuya dalmıştım ve sabah uyandığımda bile, bütün bunları hatırlamama ihtimalini kendime ezberletsem dahi, o mutlu halimden ödün vermemiştim. Çünkü ben her zaman olaya olumlu pencereden bakardım. Fakat o lanet olası kahvaltı masasına oturduğumda, duyduğum kelimeler ile dün geceden beri süzüldüğüm bulutların arasından düşmem bir oldu.

"Erkin, dün gece beni bardan alıp sen mi eve getirdin? Beşinci bira şişesini kafaya diktikten sonrası sıfır bende."

Hafızamın bana o kelimeleri tekrar tekrar hatırlatıp ruhuma işkence çektirmesine müsaade ederken, kederle çırpınan kalbimi yavaşlatmak istercesine elimi göğsüme bastırdım. Ben, sırtımı yatak başlığıma yaslamış kara kara düşünürken, Cansu da başını kucağıma yaslayıp sosyal paylaşım sitesinden tanıştığı çocuk ile mesajlaşıyordu ve yüzünde de salak bir sırıtma vardı.

"Ne sırıtıyorsun öyle." dedim, vereceği cevapla kafamı dağıtmasını dileyerek.

"Bu adam çok tatlı Ecrin... Bana her 'Güzelim' dediğinde eriyorum yaa." dedi, alt dudağını ısırarak.

Barlas'tan mı söz ediyordu yoksa?!

"Kimden söz ediyorsun?"

"Hani şu Instagram'a seksi fotoğraflar atan, 100 bini aşkın takipçisi olan, anlatmalara doyamadığım adam var ya, o işte. Hatta önce Direkt Mesaj yoluyla konuşup şimdi de WhatsApp'tan yazıştığım tatlılık abidesi... Hatırladın mı?" diye sordu ve dün anlattığı onca şeyin tekrardan üzerinden geçti.

Adam hakkında bunca şeyi anlatmıştı ama adını söylemeyi atlamıştı aptal.

"Hoşlanıyor musun sen bu adamdan?" diye sordum merak içerisinde.

"Sanırım, evet... Yani biraz." dedi gözlerini gözlerimden kaçırarak.

Bu hareket hoşlandığına işaretti.

Mayıs Sineğim Olur Musun? (DÜZENLENİYOR)Where stories live. Discover now