MSOM? -30- ❝Kaybetme Korkusu❞

166K 5.7K 2.7K
                                    

Merhaba, canlarım. Sizi çok özledim.

Neredeyse 9000 kelimelik bir bölüm yazdım. Bu zamana kadar yazdığım en uzun bölüm buydu, sanırım. Benim için fazlasıyla romantik bir bölüm oldu. Çünkü Barlas bey biraz fazla öküz de. 😅

Yeni bölümü sabırla bekleyen herkese teşekkürler. Yeni bölümün ne zaman geleceğini merak eden okurlarım varsa, beni buradan takip edebilirler. Yeni bölümlerin ne zaman gelebileceğini mesaj panoma yazıyorum ve takipçilerime bildiriyorum.

Fulya, Instagram hesabında ilk defa yarışma düzenledi. Yarışmayı kazanan okurumun ödülü, bölüm ithafıydı. Seni kocamaaan öpüyorum kuzucuğum. Tebrik ederim. 😚 Umarım, sana ithaf ettiğim bu bölümü beğenirsin. Seni seviyorum, canım. ❤

@imruyaa

Birde geçen bölüm benden ithaf isteyen birkaç tatliş okurum vardı. Bu bölümü onlara da ithaf ediyorum. Sizi seviyorum, kuzucuklar. Umarım siz de bu bölümü beğenirsiniz. Çok çok öptüm. 😚❤

@peetasever

@Golden58

@uyrgzr_aleyna

**Multimedya'da bölümle ilgili sahneler var!**

Bölüm Şarkısı: Alessia Cara - Here

-Keyifli Okumalar.

~

30. Bölüm

▪Ecrin Karayel▪

Aylardır hayalini kurduğum anın, içine hapsolmuştum. Aşık olduğum adamın kolları arasında, onun kokusunun sindiği yatakta uzanıyordum. Oda sükunete boğulmuştu. Sadece nefes seslerimiz, odanın içinde eşsiz bir müzik yaratıyordu. Benim elim, onun bedenime sarılı kaslı kolunun üzerinde usulca geziniyordu. Onun bir eli ise, saçlarımı usul usul okşamakla meşguldü. Zamanı hiç umursamadan, öylece birbirimize sarılıyorduk.

Her şey o kadar hızlı gelişmişti ki, olayların akışını aklım almıyordu. İki gün önce yaşanan tatsızlıklardan sonra, Barlas dün sabah evi terk etmişti ve dün akşam onun evine gitmiştim. Amacım sadece ona gerçekleri anlatmakken, dün gece birbirimize sahip olmuştuk ve bugün ise, sevgiliydik. Bütün bunlar, inanılmazdı. Eğer bu bir rüyaysa, bu rüyadan hiç uyanmamak istiyordum.

Birden bire gözlerim duvarda duran saate kaydığında, abimin gelmesine bir saatten az bir zaman kaldığını fark ettim ve başımı kaldırıp Barlas'ın yarı kapalı gözlerine baktım. Kendinden geçmişti. Eğer bir süre daha böyle uzanırsa, uyuyakalacağı her hâlinden belliydi ve o kadar sevimli görünüyordu ki, yanaklarını sıkmamak için kendimi zor tuttum. Yüzümde istem dışı bir gülümseme belirdi ve elimi kaslı kolundan çekip sakallı yanağına yasladım. Bunu yapmayı çok seviyordum. Onun yüzünü süsleyen sakallarının, elime batarken bıraktığı tatlı acı, hoşuma gidiyordu. Baş parmağımla elmacık kemiğini okşadığımda, huzur içinde mırıldandı ve göz kapakları, gözlerini tamamen örttü.

Odadaki sessizliğe ayak uydurmak için, çok düşük bir desibelde konuştum. "Abimin gelmesine az kaldı. Ben mutfağa gidip yemek hazırlayayım. Sen de biraz uyu ve iyice dinlen."

Kollarının arasından sıyrılmak için bir hamlede bulunacakken, gözlerini araladı ve beni daha sıkı kucaklayıp vücuduna yapıştırdı. "Yemeği boş ver. Erkin gelene kadar biraz daha böyle kalalım. O geldikten sonra, sana soğuk davranmak zorundayım zaten. Dışarıdan bir şeyler sipariş ederiz."

Abim geldikten sonra, bana eskisi gibi davranacaktı... Sevgilisi değil de, düşmanıymışım gibi.

"Ben fastfood sevmiyorum. Bu yüzden, yemek hazırlasam daha iyi olacak." dedim ve kollarının arasından çıkabilmem için bana müsaade etmesini bekledim.

Mayıs Sineğim Olur Musun? (DÜZENLENİYOR)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora