MSOM? -9- ❝Dengesiz❞

108K 5.3K 1.5K
                                    

Gecikme için tekrardan özür dilerim :( Bu haftayı sonunda atlatabildim ve bölümü tamamlamaya fırsat buldum. Anlayışınız için çok teşekkür ederim ♥ Bu bölümü söz verdiğim gibi, elimden geldiğince beklediğinize değecek türde yazmaya çalıştım. Umarım beğenirsiniz. Yalnız biraz fazla olaylı bir bölüm ve yine Barlas'ı öldürmek isteyeceğinize eminim :)

**Multimedya'da okulun resmi var!**

Bu bölümü Aleyna'ya ithaf ediyorum. Seninle saçmalamayı hiçbir şeye değişmem cadı. Seviliyorsun ♥♥

@aleynablbn

Keyifli Okumalar :)

○●°•○●°

9. Bölüm

▪Ecrin Karayel▪

Nefes boruma istila eden hava, tüm merhametiyle ciğerlerimi şenlendirirken, o kasvetli ortamdan sıyrıldığım için fazlasıyla murada ermiştim. Gerçi bıraksalar saatlerce o huzur kokan bedene tutulu kalabilirdim. İnsanı kor gibi yakan sıcaklığında kül olabilirdim. Fakat ne olursa olsun, balık kasasına üst üste yığılmış balıklar gibi, yaptığım bu yolculuk süresince hiçte rahat edememiştim.

Ah pekâlâ! Barlas'ın kolları arasında kendi benliğimi unuturken, gayet keyfim yerindeydi. Kabulleniyorum!

Otobüste beni âdeta esir alan ter kokusunun yerini, şu anda ciğerlerimi okşayan temiz havanın alması, benim için büyük bir nimetti. İçimde nedeni bilinmez, özgür kalmış bir kadın hissiyatı yer edinmişti. Sanki dakikalar önce demir parmaklıklar ardına tünemiş bir mahkûmdum ve şimdi azad edilmiştim.

Sahiden, bir kalabalık insanın psikolojisini bu kadar mı zedeleyebilirdi ?

Aklımı başıma devşirmek için başımı usulca sağa sola salladım ve birbiri ardına ilerleyen adımlarımı daha da hızlandırdım. Topuklarımdan çıkan ses kendince bir ritim tutturduğunda, asfalt yolda ahenkle süzüldüm. Rüzgârın gerisin geriye taradığı saçlarım, omuzlarımdan her havalanışında kendimi evrenin en havalı kadını gibi hissediyordum. Tabiiki, önümde bütün kusursuzluğu ile etrafı kasıp kavurarak ilerleyen şahsiyet, bütün güzel görünme çabama sağlam bir darbe indiriyordu.

Adam her şeyi ile mükemmeldi yahu!

Yer kabuğunu sarsarmışcasına zemine değen her adımında, sırtındaki kasların dudak ısırtacak bir çekicilik ile gerildiğini gözlerimle seçebiliyordum. Vücudunun her kıvrımını ayrı ayrı süzerken, âdeta tüm hücrelerimin harekete geçtiğini hissettim. Bu adam, her akıp giden süre zarfında, ar damarımın daha da çatlamasına sebebiyet veriyordu. Onu gözlemlediğim her saniye, şeytani yanımı biraz daha keşfediyordum.

Uzun lafın kısası, Barlas'a ait olan her ayrıntı, insanı günaha davet ediyordu.

Ansızın Barlas'ın istikametini başka yöne çevirmesi, düşüncelerimin tuzla buz olmasına sebep oldu. Nihayet aklımı toparlayabildiğimde, onun dış güzelliği ile bütünleştiğim düşüncelerimden sıyrıldım ve ufak bir çaba sonucunda, iki kelimeyi bir araya getirmeyi başarabildim.

"Nereye gidiyorsun ?"

Kaslı sırtının yerine, tüm yelkenlerimi suya indirebilecek nitelikteki çehresi görüş alanıma girdiğinde, alt dudağımı dişlerimin esiri bırakmamak için kendi içimde ufak bir savaş verdim. Barlas her zamanki kan donduran soğukluğuyla gözlerimin içine bakarken, hiç bir duygu parıltısı dahi sezemediğim gözlerine uzun uzun baktım. Benim aksime hiçbir etkileşime girmeden ve kelimeleri bir araya getirmekte zorluk çekmeden, pat diye cevabı yapıştırıverdi.

Mayıs Sineğim Olur Musun? (DÜZENLENİYOR)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora