MSOM? -13- ❝Çeyrek Çıplak❞

146K 5.1K 2.9K
                                    

Yine açlıkla yazılmış sayfalar ve yine geç kalmış bir bölüm... Öncelikle özür dilerim sevgili okurlarım ve oruç tutan arkadaşlarıma da iftara kadar sabır diliyorum. Tabii orucunu açanlar vardır büyük ihtimalle ama benim açmama yaklaşık yarım saat var... Allah'ım ne aç bir insanım ben ya shsjdjdjdj

Bu bölümü yazarken ben çok eğlendim, umarım sizde okurken eğlenirsiniz. Barlas'tan beklenilmeyen iğrençliklere hazır olun ahjddjffjj

Bugün 6 Temmuz ve bir tanecik dostumun doğum günü. Ama ben bugün 6 Temmuz olduğundan bihaber olduğum için, doğum gününü geç kutlamak zorunda kaldım :( Özür dilerim aşkım, geçte olsa doğum günün kutlu olsun. İyiki varsın, iyiki doğdun... Seni çoook seviyorum. Nice mutlu senelere deli kızzzz ♥♥♥

@azrabook

**Multimedya'da bölümle ilgili resimler var!**

Keyifli Okumalar.

▲▼▲▼

13. Bölüm

▪Ecrin Karayel▪

Güneşin sıcak kıvılcımları yüzüme değerken, gittikçe kızışan tenimi o kavurucu sıcaktan kurtarmak için başımı yastığımın diğer tarafına yerleştirdim. Nafile, bu defa da ensem güneş ışınlarına esir düşüyordu. Göz kapaklarımı güçlükle araladığımda, tekrardan kapanmaması için büyük bir çaba sarfetmem gerekmişti. Nihayet, bakışlarımı giysi dolabımda sabitlediğimde, gözlerimi açık tutmakta galip gelmiştim. Dirseklerimi yatağıma dayayıp başımı hafifçe yastığımdan doğrulttuğumda, başıma ansızın bir ağrı saplanması ile, acıyla inledim ve başımı geri yastığıma gömüp gözlerimi yumdum.

Başım öyle bir zonkluyordu ki, sanki kafamın içinde, bir sürü insan topluluğu horon tepiyordu. Tam yüz üstü dönmek için bacağımla yataktan destek alacakken, ansızın dizime saplanan acıyla, kendimi tutamayıp yüksek sesli bir çığlık koparttım. Bir anda kapımın tekmelenerek açılmasıyla, bakışlarımı kıpırdanmamaya özen göstererek kapıma diktim. Bir anda karşılaştığım görüntüyle, dilimin damağıma yapıştığını hissettim. Barlas elinde tuttuğu tepsiyle birlikte bana doğru ilerliyordu ve üzerinde, altındaki beyaz kapri haricinde hiçbir şey yoktu.

Bu adam kesinlikle aklımı başımdan alıyordu.

"Günaydın. Sanırım, senin için fazlasıyla acılı bir sabah oldu bu."

Az önce bana 'Günaydın' mı dedi bu adam ?

"Doğru söyle, kaç günlük ömrüm kalmış ?"

"Ne ?"

"Diyorum ki, kaç günlük ömrüm kalmış ? Muhakkak ölümcül bir hastalığa kapıldım ve sen de son günlerim olduğu için benimle böyle konuşuyorsun."

"Dün içtiğin onca alkolün hâlâ etkisindesin anlaşılan. Düşündüğün gibi sayılı ömrün kalmadı, malesef. Sadece dün ben hastayken yaptığın iyiliğinin, bedelini ödüyorum. Bir nebze 'Borç yiğidin kamçısıdır' sözüne takıldım diyebiliriz."

"Ben dün çok mu alkol tükettim ?"

Sorduğum soru üzerine yüzüme aval aval bakmaya başladı. Dün geceye dair hiçbir şey hatırlamıyordum. Tek hatırladığım şey Alper ile birlikte partiye gittiğimizdi. Hah birde dans edişimizi anımsıyordum. Ondan sonra yerimize oturduğumuzda Barlas gelmişti yanılmıyorsam ve Helin'in yanına gitmişti. Sonra abim İrem yüzünden partiden ayrılmak zorunda kalmıştı ve ben de Barlas ile Helin'i seyrederek kıskançlık krizlerine girmiştim. Ondan sonrası silikti.

Mayıs Sineğim Olur Musun? (DÜZENLENİYOR)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang