4. BÖLÜM

1.8K 43 6
                                    

 
    Bir ses duymaya başladım. Kulaklarımı tırmalıyordu. Ahh, bu alarm sesinden bıktım. Ben tatilde niye alarm kuruyorum ki ya? Gözlerimi istemsizce açtım. Yatağın içinde doğrulurken üstümde buruşuk peçeteler vardı. üstümden alıp ayaklandım. Banyo kapısının yanındaki çöpe attım. Aynanın karşısına geçtiğimde saçlarım darmadağındı. Hadi ama! Dün akşam kurduğun planı unutma bugünden sonra sen eski Lara değilsin. Yenilenme vakti.
  
   Kendime verdiğim gazla yüzümde bir gülücük oluştu. Elimi yüzümü yıkadım ve saçlarımı tarayıp topladım. Yukardan at kuyruğu yapıp bıraktım. Bakım ürünlerimi sürdüm ve odama geçtim. Etrafı iyice derleyip topladım. Beyaz eşofmanımı, üstüne siyah ve göbeği açık tişörtümü giydim. İkili kolyemi ve saatimi taktıktan sonra gidip yüzümü temizledim ve aşağı indim.

  Ne Gece, ne de Kayla vardı. İkisi de dün gece eve gelmediler demek ki.
   Mutfağa geçip güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra bahçeye çıktım. Güzelce esnedim ve elime su hortumunu alıp çiçekleri suladım. Her biri ile ayrı ayrı ilgilendikten sonra hamağa uzandım. Derin bir nefes verdim. Kızlar gelmeyi düşünüyor muydu acaba? Ben gittikten sonra ne oldu? Aklımda deli sorular.
   Bunları düşünmeyi bırakmak en doğru tercih olduğu kararına vardım. İçeri geçip telefonumu ve cüzdanımı çantama koyup elime anahtarımı aldım. Kapıyı arkamdan çekerek kitledim ve sokakta yürümeye başladım. Sitenin sokaklarında yürüyerek her tarafı iyice öğreniyordum.
   Deniz yine beni kendine çekerken yanıma kıyafet ve havlu getirmeyişim beni deli ediyordu. Yürümeye devam ederken telefonum çaldı. Elime aldığımda arayanın Kayla olduğunu gördüm.

- Lara. Nasılsın? Günaydın.

-Günaydın Kayla. İyiyim, sen?

-İyiyim. Kuşum biz Boralardayız.

-Aa, hadi ya. Bak ben sizi benim evde sanıyordum. Haber verdiğin için sağol.
 
  Sitem dolu sözlerimle girdiğim parktaki banka oturdum.

-ya, güzelim deme öyle. Özür dileriz.

-Niye aradın Kayla?

-şey diyecektim. Hadi sende Boralara gel de bir şeyler yapalım diyecektim.

-Kayla bir daha asla bana Boralara çağırmak veya onun olduğu ortamda bir şey yapmak için çağırma. Duydun mu? Ayrıca dün gece nerede kaldıysanız orada kalmaya devam edin!
  Dedim ve suratına telefonu kapattım. Az bile yaptım. Benim yanımda olmaları gerekirken o şerefsizin evindelerdi. Kendime yeni arkadaşlar bulmam gerektiği kesindi artık. O sırada gözüme iki genç ilişti. Benimde ayı yaştalardı. Biri kız, diğeri de erkekti. Aralarındaki sohbeti dinlemeye başladım.

“Ya abi ya, saçımı bozmadan edemez misin sen?”

Kız sinirle saçlarını düzeltti.
“Öyle daha çirkinsin, hoşuma gidiyor.”

Diyerek sırıttı.
“Ayy ne kadar komik.”
 
   Yanımdaki bankta oturan bu iki gencin konuşması komiğime gitmişti.
Dizlerimin üzerine dirseklerimi dayadım ve ellerimin arasına başımı koydum. Birkaç dakika öyle kaldım. O sırada yanıma iki kişi oturdu. Başımı kaldırdığımda o iki gencin olduğunu fark ettim.

Kız, “Merhaba.” Dedi tatlı bir tebessümle.

“Merhaba.” Diyerek karşılık verdim.

  Elini bana doğru uzatıp, “Ben Ahenk. Bu da abim, Atlas.”

“Tanıştığımıza memnun oldum. Bende Lara.” Diyerek elini nazikçe sıktım.

Ahenk:
“Burada yenisin sanırım.”

“Evet, yeni taşındım. İki üç gün oluyor.”

Atlas:
“Baya yenisin. Ee, nasıl buldun buraları?”
“Güzel. Kendimi huzurlu hissediyorum. Yani bazen.”

YAZLIKWhere stories live. Discover now