49. BÖLÜM

551 16 2
                                    


  Makarnayı yerken ağzım burnum çikolata olmuştu. Bence buna değmişti çünkü yine ben kazanmıştım yarışmayı. Peçete ile ağzımı silerken Bora burnumda kalan çikolatayı aldı. Göz kırpıp tabakları kaldırdı.

Bora:
“Tamam artık odamıza gidebiliriz.”

“Odamız?”

Bora:
“Yemeği yedik. Şimdi odama çıkma zamanı.”

“Tamam iyi geceler Bora. Uyuyacağız hemen öyle mi? Aşk olsun ya.”

Bora:
“Ya sabır ya. Kızım bilerek mi yapıyorsun?”

“Film izleyelim.” Dedim konuyu değiştirerek. En sevimli bakışlarımı atarak.

Bora:
“İzleyelim de ben seni izlemekten izleyemem ki.”

“Yaa.”

Bora:
“Ya. Bu yüzden şimdi başka bahaneniz kalmadıysa hanımefendi, yukarı çıkabiliriz.”

“Hayır! Geç oluyor. Annem merak eder.”

Bora’nın kaşları havalandı, “Saat daha on, Lara’m. Ayrıca annen karşı tarafta. Hatta annen evde bile değil.”
  Eline kaldım. Kurtarın beni! Ya da kurtarmasanız mı?

Bora:
“Gidiyor muyuz?”

“Şartım var, şartım var.”

Bora:
“Söyleyin küçük hanım.”

  O sırada telefonum çaldı. Babam arıyordu, annem aramıştı. Mesaj atmışlardı.

“Bora gitmem gerek. Annem ve babam aramışlar.”

Bora:
“Ah, Lara ah. Cidden evlenmeyi beklemem gerek  bu gidişle.”

“Sen ilk önce kaynananın gönlünü al. Yoksa beni sana vermez canım. Hem benim seni annenle de aram iyi sayılmaz.”

Bora:
“Hallederiz onları. Biz sevelim yeter. Bir öpücük alalım.”

“Masum mu?”

Bora:
“Yani.”

  Dudaklarına yaklaşıp öptüğümde belimden çekti beni.

Çınar:
“Bora-

  Kahretsin! Yine mi?
*****

Bunlar hep yakalanıyor ya. Jsjssj. Hayır birde hep Çınar, hep Çınar. Neyse neyse.

Nasılsınız? Ben iyiyim.

Bölüm nasıl?

Sevmediğiniz bir karakter var mı?

YAZLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin