50. BÖLÜM

514 20 0
                                    


  Basılmanın ardından hızla evden çıkmıştım. Babamın ve annemin araması bana bir bahane olmuştu. İlginç olan şey ise eve geldiğimde annem ve babamın neden beni çağırdığını sorgulamak oldu. Şuan ikisi karşıma geçmiş utangaç birer çocuk gibiydiler. Ahenk ve Atlas ile bana bakıyordu. Aslında herkes oturmuş şuan gözlerini bana dikmişti.

“Neden bakıyorsunuz?”

Annem boğazını temizledi, “Kızım biz bir karar aldık.” Annemin dediği şey ile yerimden sıçradım.

“Evleniyor musunuz? Yalnız kardeş istemem ona göre.”

Babam verdiğim tepki ile güldü, “Hayır kızım öyle bir şey değil.”

“Nasıl bir şey?”

Annem:
“Benim şehir dışına işim çıktı. Seni burada bırakıp gitmek gibi bir niyetimde yok. baban ile de vakit geçirmelisin diye düşünüyorum, bu yüzden seni babanla burada bırakacağım.”

“Bu muydu? Tamam sıkıntı yok ya.”

Annem:
“Babanda seni ailesi ile tanıştırmayı düşünüyor.”

Babam:
“Babaannen ile dedenle tanışmanın bence vakti geldi de geçiyor bence.”

“Sen nerelisin ki baba?”

Babam:
“Adanalı.”

“A-adana?”

Ahenk:
“Merak etme bizde geleceğiz. Daha çok vakit geçirme şansımız olacak. Biz gitmiştik, hem de kaç defa.”

Annem:
“Gitmek ister misin?”

“Tabi ki de. Babamla biraz vakit geçirmiş olurum hem.”

Adana yolcusu kalmasın!
***

FIRTINAM

Fırtınam: cidden şimdi Adana’ya mı gidiyorsun?

Su perim: Bir kere daha soracak olursan

Fırtınam: öper misin?

Su perim: mesela engel yersin!

Fırtınam: Bende sizin eve gelirim
Fırtınam. Hatta bence mesajlaşmamız ile çok saçma
Fırtınam: ben en iyisi size geleyim

Su perim: DUR!
Su perim: SAKIN GELME!
Su perim: BABAM EVDE YEMEDİĞİN DAYAĞI YERSİN

Fırtınam: bir dakika
Fırtınam: artık senin baban var
Fırtınam: ve ben daha onunla tanışmadım
Fırtınam: ilerde istemeye geldiğimde ya seni baan vermezse
Fırtınam: geliyoruz, tavla mavla bir şey hazırla
Fırtınam: damadı ile biraz haşır neşir olsun

Su perim: Ciddi misin?

Fırtınam: geliyoruz hadi

Su perim: ben bile babamla daha yeni yeni sohbet ediyorum
Su perim: bu ne diyor ya?
Su perim: ayrıca şuan ben babamla tavla oynuyorum
Su perim: sıranı bekle

Fırtınam: biliyorum
Fırtınam: balkonda seni izliyorum

Su perim: sapık

Fırtınam: kocaya öyle denmez
Fırtınam: cık cık cık

Perim çevrimdışı
Fırtınam çevrimdışı

“Ya, hadi be. Şansıma küseyim.”

Babam:
“Heyt be! Yalnız kızım ben seni uyarmıştım. Buradan çıkış yok!” diyerek güldü babam.

“Baba ya. İnsan kızım der, yeni daha vakit geçiriyoruz der acır biraz ya.”

Babam:
“Bu masaya benle oturuyorsan benden acıma bekleme. Hadi bakayım at zarları.”

“Ne gaddar babam varmış ya.” Diyerek güldüm.

Ahenk:
“hadi kızım yensene sende babamcayı.”

Atlas:
“Ya ben yenememişim babamı, bu mu yenecek?”

“Sus be, çok bilmiş.”

   Oyunun sonunda çok hırs yaptığım için bir anda babamı yenmeye başladım. Şuan 1-1 durumdaydık.

Babam:
“Şaşırtıyorsunuz Lara hanım.”

“Ne sandınız Berk bey?” hepimiz bir gülerken gözlerim Bora’nın ki ile buluştu. Beni izliyordu hala. Bir öpücük yollayıp göz kırptı. Bu biraz utanmamı sağlamıştı.

   Artık son eldi ve bunu kazanmak istiyordum. Attığım zar ile oyunu kazanmıştım. Babam şok içerisinde zarlara bakıyordu.

“Bu işin galibi belli. Ne oldu babacım? Sen beni ne sandın?”

Ahenk:
“Ne diyorduk?”

Ahenk ile birlikte söyledik, “Buradan çıkış yok!” birlikte gülerken gazoz bardaklarını alıp tokuşturduk.

Atlas:
“Baba ne oldu ya?”

Babam:
“Atlas, kızıma yenildim.” Babamın sakince ve hayret dolu bakışları beni iyice güldürüyordu.

Ahenk:
“Ulan Atlas senin yapamadığını Lara yaptı be!”

   Tavlayı kapatmak için iki tarafından da tuttum, “Bu oyun burada biter.” Diyerek tavlayı kaldırdım. Salona girip aldığım dolaba geri koydum. Tekrar geldiğimde herkes oyunla ilgili konuşuyordu. Atlas oyunu itiraz ederken kızlar beni savunuyordu. Babamın ise bu hoşuna gitmiş kenarda oturmuş onları izliyor, bir yandan da gülüyordu.

“Hop hop, ne hilesi ya? Kendine gel aslan parçası. Bileğimin hakkı ile kazandım bitti.”

Atlas:
“Hadi be oradan!”

Ahenk:
“Ya babamca yenilgiyi kabul etti. Sana ne oluyor acaba?”

“Atlas boş yapma, boşları topla. Hadi bakayım.”

Gece:
“Ooo, Lara coştu. Kafiyeler falan.”

Babam:
“Ee, Lara’m. Birde seni okey masasında görelim mi?”

Annem elindeki çerez tabakları ile yanımıza geldi, “İyice kıraathaneye döndürdünüz sizde. Lara sende iyice kendini kaybettin.”

Lara:
“Anne eğlenceli ya.”

Kayla:
“Ben getireyim okeyleri.”

  Annem hamağa uzanıp bizi izlemeye koyulduğunda aklıma Bora geldi.

FIRTINAM

Fırtınam: sen ne güzel oynadın öyle ya?
Fırtınam: ben olsam bende böyle bir güzelliğin karşısında yenilirdim
Fırtınam: yenildim bile

Perim: gelmek ister misin?
Perim: okey oynayacağız

Fırtınam: daveti aldım
Fırtınam: geliyorum :)
*****
  Evetttt. Yeni yeni bir bölümm. Nasılsınız a dostlar? Ben iyiyim şükür işte. Yuvarlanıyoruz işte.
Bölüm nasıldı?

YAZLIKWhere stories live. Discover now