YAZLIK

40. BÖLÜM

  Atlas ve Ahenk ile Çınarlara giderek hemen bütün olayı anlattık ve şuan mal mal suratıma bakıyorlardı. Elim şıklatarak kendilerine getirdim.

“Ya bir şey desenize.”

Gece:
“Şimdi siz kuzen misiniz?”

Atlas, Ahenk ve ben, “Evet.”

Emre:
“Oha on sezonluk dizi çıkar bundan.”

Çınar:
“Oğlum siz ne yaşadınız lan öyle?”

Küçük bir kahkaha attım.
“Sorma, neye uğradığıma şaşırdım.”
   Çınar’ın diğer yanına hemen geçip oturdum, “Abi.”

Çınar:
“Söyle abilerin güzeli.”

“Şey… Bora’dan bir haber var mı?” sorduğum umut dolu soruya Çınar başı ‘hayır’ anlamında sallayarak yanıtladı.

“Çınar, ben çok özledim. En azından ondan bir açıklama dinlemek istiyorum. Artık her şeyimizi düzeltelim istiyorum.”

Çınar:
“Söz verdim, bulacağım.”

Kayla:
“Bakın ne diyeceğim. Hadi bahçeye çıkalım. Bir şeyler yaparız, böyle burada oturmayalım.”

   Emre Kayla’nın saçlarından öptü.

“Bizim bahçeye gidelim. Hem babamlar geldi mi sizleri de tanıştırırım.” 

Emre:
“Her şey çok ani değil mi?”

Atlas ağzına bir üzüm attı, “Oho biz alıştık bu duruma bile.”

“Aynen ya hemen kabullendik bu duruma. Bizden hızlısı yok.”

Hep birlikte ayaklanmışken telefonum çaldı. Bilinmeyen bir numaraydı. Herkes durdu ve beni bekledi.

-Alo.

-Lara ile mi konuşuyorum?

-Evet, buyurun benim.

-Bora’nın sevgilisi misiniz?

-E,evet. Ne oldu?

-Ben Bora’nın nerede olduğunu biliyorum.

  O sırada arkadan “Şeyma!” diye bir ses geldi ve kız telefonu yüzme kapattı. Dediği şey ile kalbim küt küt atmaya başladı.

“Bir dakika, ne? Hanımefendi? Alo, hanım efendi? Kahretsin! Şansıma tüküreyim.”

Ahenk:
“Ne oldu?”

“Arayan kişi. Şeyma diye bir kız. Bana Bora’nın nerede olduğunu bildiğini söyledi.

Herkes koro şeklinde, “Ne?”

Emre:
“Neredeymiş?”

Atlas:
“Şeyma kimmiş?”

“Bilmiyorum. Arkadan Bora’nın sesini duydum. Kıza bağırıyordu. O sırada kız yüzüme kapattı.”
Gece:
“Bir daha ara hadi.”

“Emin misiniz?”

Kayla:
“Emineyiz Lara. Ara hadi, bulalım şu kaçak enişteyi. Söz kulağından tutup getireceğiz. Hadi!”

  Hızla telefonu açıp aynı numarayı aradım ama reddetti.  Artık bir ipucum vardı. Bora’yı bulacaktım, benden böyle kaçamazdı.
*****

Selaaam. Yine ben, yine ben. Nası gidiyor kitap? Allah rızası için şunu okuyanlar bir kendini belli edebilir mi?