22. BÖLÜM

1K 26 2
                                    


Arabada giderken en sevdiğim parça çalıyordu. Bir yandan annem ve kızlarla bağıra bağır şarkı söylerken bir yandan elimi pencereden dışarı çıkarmış rüzgarı okşuyordum. Boş yolda hızlı bir şekilde eve gidiyorduk. Müthiş bir gece geçirmiştim ama aklım Bora'daydı. Acaba şuan ne yapıyordu? En son 32 tane mesaj atmıştım çocuğa. Hay Allah'ım ya. Birde görmedi. Evlenmek diye tutturdu çocuk.

Siteye gelince annem hızı kesti ve şarkı bitti.

Annem:

"Son gördüğümden daha iyisin annecim. Özlemişim bu hallerini. Deli dolu mutlu gülüşlerini."

"Burası iyi geldi anne, sen haklıydın."

Kayla:

"YA kızlar, bir Emrelere uğrasak ya? Ben ona şu aldığım hediyeyi vermek istiyorum."

Annem arabayı evin önünde durdurdu ve emniyet kemerlerimizi çıkardık.

Annem:

"Tamam, siz gidin. Bende bir çay koyayım. Şöyle sizsiz bir keyif yapayım. Kafamı şişirdiniz kız." Diyerek saçlarımı karıştırdı. Yanağına bir öpücük kondurdum ve arabadan indik. Biz kızlarla birlikte Boraların bahçesine girerken içeriden gürültü geliyordu.

Gece:

"Neler oluyor?"

"Anlamadım ki."

Kapıya yaklaşıp çalmaya başladım ama içerideki gürültüden olacak ki sesi duymuyorlardı.

Kayla:

"Arkadan dolaşalım."

Gece:

"Kavga ediyorlar sanırım."


Hızlı arka bahçeye geldik ve camın önüne geldiğimde Bora'nın Çınar'a yumruk attığını gördüm. Gece'den küçük bir çığlık koptu. Hızla kapıyı açtım ve sinirle seslendim.

"Çınar!Bora!"

Kayla koşarak Emre'nin yanına giderken, Gece'de Çınar'ın yanına gitti. Bende Bora'ya doğru ilerledim. Dudağının kenarı patlamış ve yanağı biraz kızarmıştı, biraz değil baya kızarmıştı hatta.

"Ya siz ne yapıyorsunuz ya? Neyi paylaşamadınız küçük çocuklar gibi de ikinizin yüzü de mahvolmuş?"

Kayla telaşla Emre'nin yüzünü inceledi, "Senin bir şeyin var mı Emre?"

Emre:

"Yok güzelim merak etme." Dedi ve saçlarına bir öpücük kondurdu.

Bora'nın dudağına dokunduğum da elektrik yemiş gibi geri çekildi.

"İ-iyi misin Bora?"

Bora:

"İyiyim, bir şey yok." dedi çatık kaşları ve soğuk çıkan sesi ile. Bir anda ne olmuştu bu çocuğa böyle? Daha az önce demiyor muydu evlenelim diye?

"Bora gel buz koy-

Bora:

"İstemiyorum! Lara, istemiyorum." İlk yüksek çıkan sesi beni korkutmuştu. Bunu görmüş olacak ki sesini alçalttı ve arka kapıdan çıkıp gitti. Olduğum yerde gözlerim dolmuştu. Kayla yanıma geldi hemen.

Kayla:

"Lara, iyi misin?"

Gece'de Çınar'a tuttuğu buzu ona verip yanıma geldi.

Gece:

"Kuzum, onun bu gece moralleri bozuk herhalde. Gel otur sen."

Kafamı iki yana salladım şiddetle yanlarından geçip karşılarına geldim.

"Hayır kızlar imkansız. İmkansız, bu imkansız. Daha on dakika önce mesajlarda evlenmekten bahsediyordu. Reşit oldum diye seviniyordu. On dakika içerisinde ne olmuş olabilir ki?"

Gözlerim Emre ve Çınar'ı buldu.

"Ne oldu anlatın bana? Hemen!" diye kükredim. Bora'nın siniri bana da bulaşmıştı.

Emre ile Çınar birbirine baktı. Bir şey söyleyip söylememek arasında gidiyordu ikisi de.

"Siz benden bir şey saklıyorsunuz."

Gece:

"Bence de. Dökülün bakayım siz."

Emre:

"Bunu Bora açıklamalı Lara."

"Ne? Neyi Bora açıklamalı?" Emre'nin verdiği cevap ile şoka girmiştim. O sırada bir telefon çaldı. Koltuğun üzerinde Bora'nın telefonu duruyordu.

Hepimizin aniden oraya bakması ile gidip telefonu elime aldım. Bilinmeye bir numaraydı ve ne yaptığımı bilmeden telefonu açtım. Çınar hemen oturduğu koltuktan ayaklandı. İlk bana mani olmak istedi ama elim ile dur işareti yaptım.

-Alo.

-Alo, Bora.

Karşıdan gelen kız sesi ile kaşlarım çatıldı. Hayırdır gece, gece?

-Bora burada değil siz kimsiniz hanımefendi?

-Aa, öyle mi? Siz kim oluyorsunuz?

-Sevgilisiyim.

-Ah, ne? Ben de tam sizinle konuşacaktım aslında. Numaranızı arıyordum ama bir türlü bulamadım. Bora'yı çoğu kez uyardım ama benim ne kadar ciddi olduğumu öğrenme zamanı geldi.

-Ne demek istediğinizi anlamıyorum. Açık konuşur musunuz?

-Size bir soru soracağım, doğum günü gecenizde sizce Bora neredeydi?

Dediği şey ile kas katı kesildim. Gözlerimi Çınar'a çevirdim. Endişeli gözüküyordu.

-Durun ben söyleyeyim. Tam olarak siz mumları üflerken Bora benimle bir öpüşme seansındaydı.

Gözlerim dolmuş ama kalbim kırılmamıştı. Çünkü artık kırılacak bir kalbim kalmamıştı.

*****
Ve yine kalbi kırık bir Lara. Yaşamak size de zor gelmiyor mu? Hayattan hepimiz sıkıldık bence. Lara için yaşayacağı daha çok şey var.

Bölüm nasıldı?

Lara buna hak etti mi?

Durumlar nasıl gelişecek?

YAZLIKDonde viven las historias. Descúbrelo ahora