YAZLIK

24. BÖLÜM

Çınar’dan

   Eline aldığı Bora’nın telefonu ile yerimden sıçradım. O numaradan konuşacak kişi her an dökülebilirdi. Hem de Lara hastayken bu çok tehlikeliydi. Ona hiçbir şey olsun istemiyordum. Kardeşimdi lan o benim!
    Elinden almak istedim ama Lara bir adım geriledi. Sehpadan düşen camlara bastı. Kız orada bir şeyler diyor ve Lara’da her cümlesinde kaşları atılıyordu. En son kızın söylediği şey ile meydan heykeli gibi kalakaldı kızcağız. Telefon elinden düştü. Sanırım hiç öğrenmemesi gereken bir şeyi öğrenmişti.  O geceyi… Eli göğsüne gitti. Gözlerini sıkıca kapatıp açtı. Kızın yüreğine indi işte!
     Nefes alışları sıklaşıyordu. Arada tıkanıyordu ve durumu iyice kötüye gidiyordu. Hemen yanına koştuk ve Lara’yı kendine getirmeye çalıştık. O sırada Lara bizden kurtulmaya çalıştı. Darlanmaması için geriledik ama tam o sırada bayıldı ve sehpaya kafasını çarpıp düştü.
     Başından kanlar aktığı anda Gece’den büyük bir çığlık koptu. Kayla hızla ambulansı aradı. Ben ve Emre Lara’nın yanına gittik.
     Lara’nın annesi ve ambulans geldiğinde olduğu yerden kanlar içinde kaldırıldı. Polislerde bu olayın başka bir şey  olduğnu düşünmüştü. Her şeyi polislere aktardıktan sonra bizde Bora’ya haber vererek hastaneye geçtik.
     Arabadan hızla indiğimde Gece ağlamaktan mahvolmuştu. İçim parçalandı onu o minnoş dolu gözleri ile görünce hızla sarıldım ve saçlarından öptüm.

Çınar:
“Ağlama güzelim, geçecek. O iyi olacak.”

    Bir araba hızla hastane bahçesine girdi ve yanımızda durdu. İçinden bir hışımla Bora çıktı.

Gece benden ayrılıp Bora’nın omuzlarına yumruklamaya başladı.

Gece:
“Her şey senin yüzünden pislik! Ya ben sana enişte dedim! Aranızı düzeltmeye çalıştım! Lara’ya üzüldüğüm kadar sana da üzüldüm! Ama artık sana acımıyorum bile! Sen benim kardeşimin, arkadaşımın canını yaktın! Şimdi ne halde haberin var mı? O doğum günü gecesinde bile seni dilerken sen, sen ne yapıyordun şerefsiz! Gözlerimin önünde fenalaştı ve kafasını vurup kanlar içinde önüme serildi kız! Seni asla affetmeyecek! Seni  o affetse ben affetmeyeceğim!” her vuruşun Bora bir adım geriliyordu. En sonun sırtını arabaya çarptığında Gece’nin ne dediklerine, ne de vuruşlarına bir şey dedi. Çünkü haklı olduğunu biliyordu.
   Hızla Gece’nin kollarından tutup geri çektim. Gece beni de itekleyerek bir hışımla içeri girdi. Bora’ya döndüğümde ise ağlıyordu. Erkekler ağlamaz diyemezdim. Çünkü bu cümle bir yalandı.
   Elimi onun omzuna koydum. Kalkacak mecali yoktu. Yanına çöktüm ve başımı onun gibi arabaya yasladım.
    Ağlaması sakinleştiğinde dönüp bana baktı.

Bora:
“Nasıl oldu?”

“Senden sonra telefonun çaldı. Sinem aramıştı. Elinden almak istemdim ama kırdığın camlara doğru ilerledi. Gerçeği öğrenince fenalaştı ve bayıldığı sırada başını çarptı sonra işte.”

Bora’nın gözlerinde kıvılcımlar çakıyordu, “O Sinem’i öldüreceğim.”

Çınar:
“Sen hiçbir şey yapmadın biliyorum. Emre’de biliyor. O bir hataydı, o bir tuzaktı Bora. Çözmene yardım edeceğim. Emre kızların yanınsa kalır. Sinem’i ikimiz hallederiz.”

  Tek kelime etmedi. Hiçbir şey demedi. Ayaklanıp hastane kapısına doğru yürüdü. Bende arkasından yürürdüm. Bir kez daha ikisinin nasıl dağıldığını görmüştüm. Allah’ım sen sevenleri kavuştur.

***

    Lara hastaneye geleli tam dört saat olmuştu. Doktor başını sert vurduğunu ve vurduğu yerde cam parçacıkların yerleştiğini söyledi. Kalbi için yarın ameliyata girmesi gerekiyordu artık. Daha da öne çekilmişti. Herkes Bora’ya düşman gözü ile bakıyordu. Ben ve Emre hariç.

Kayla yere gözlerini dikmiş ve ağlamaktan daha yeni sakinleşmişti.
Kayla:
“Hepsi seni yüzünden.” Dedi psikopat bir sesle.

Emre Kayla’nın yanına yanaştı.

Kayla:
“Seni yüzünden, senin yüzünden!” diye sesini yükseltti her bir kelimesinde.

  Annesi daha fazla dayanamadı, “Yeter! Siz Bora’yı suçlayınca benim kızım uyanmıyor! Bora’nın da suçu var, evet. Benimde var hatta. Sizin de var kızlar. Her şey şimdi pişman olunca bir mucize olup benim kızım uyanmıyor! Bir daha çıtınızı bile duymak istemiyorum!” diyerek çıkıp gitti.

Gece:
“Haklı, annesi de Lara’da. Lara seninle ayrılmakta çok doğru bir şey yapmış çünkü sen-

   Bora’nın bu cümleleri kabullenip iyice kendisini kaybetmesi ile araya ben girdim.

“Hepiniz susun artık! Bora’da Lara gibi ağladı, o da üzüldü her seferinde ama bilmediğiniz şeyler var tamam mı? Sadece Emre ve benim bildiğim şeyler var. O kızın dediklerine inanmayı kesin! Tamam o gece Sinem Bora’yı öptü ama Sinem Bora’ya bir tuzak kurmuştu. Fotoğrafını çekip ona şantaj yaptı, yapıyor da. Bora ondan kurtulmanın yolunu arıyordu ama bize bundan bahsetmedi. Sinem’de ne kadar idi olduğunu göstermek için böyle bir şey yaptı.”

Kayla sinirle ayaklandı, “Nasıl oldu da onun tuzağına düştün anlatsana hadi?”

   Tamam hepimiz arkadaş olabiliriz ama Bora benim kardeşimdi ve burama kadar geldi artık. Kayla’nın önüne dikeldim.

“Dur ben anlatayım. Siz hepiniz doğum günü hazırlıklarındayken o gün Bora ve annesi kavga etti. Bora’da çekip gitti. Sonra biz pasta alacağız bahanesi ile Bora'yla buluştuk. Bu o gün kafayı dağıtmak için içmişti. İçtiği sırada Sinem gelmişti. Sinem buna her seferinde yakın davranmaya çalışıyordu. Sarhoşluğundan kullanıyordu bir nevi. Sonra da zaten sinem bir anda bunu öpmüş. Telefon kayıttaymış. Bora ittirmiş, gözüne bir an Lara gibi geldiği sırada Emre ile biz geldik ve Bora’nın başından aşağıya suyu döktük. Sinem’i de kovaladık. Onun dışında başka hiçbir şey olmadı. Ha, gecenin  devamını soracak olursanız da Bora’nın elinden içkiyi aldık ama bütün gece bir kenara çekilip ağlamak ve her yeri dağıtmak dışında bir şey yapmadı.” ,

   Oh be kardeşim ne güzel savundum!

Emre:
“Sinirlendiğimiz tek şey Bora’nın bizden saklamasıydı. Bu şantaj olayını.”

Gece:
“Peki şimdi ne olacak? Lara Bora’ya karşı olan bütün güvenini kaybetti. Bundan sonra ona inanması çok zor.”

Bora:
“Sadece iyi olsun. Artık hayatında ben olmasam da olur.”

    Yanağından süzülen gözyaşını umursamadan duvara başını dayadı ve gözlerini kapattı.
*****
Lara  hastaneye kaldırıldı. Bora çok kötü oldu. Çınar savunma hattı kurdu. Kızlar hakim oldu. Ohoo bu işi nasıl toplayacaklar acaba?

Bölüm nasıl?

Çınar Borayı savunmakta haklı mı?

Lara iyileşecek mı?

Kızlar Bora'yı suçlamak da haklı mı?