65. BÖLÜM(FİNAL)

685 23 30
                                    

  Bugün için sizde yorumlara kitap ile ilgili birşeyler yazın...
*****

3 yıl sonra...

Yazlığın bahçesinde Bulut'u kovalıyordum. Arkamdan annem ve kızlar koşturarak geldi.

"Bulut! Sen benimle oyun mu oynuyorsun?! Kazık kadar adam oldun ya! Kaç yaşındasın sen! Hı! 7 mi?! Sen 18 yaşındasın demi kardeşim! Ne diye o zaman benim hazırladığım projem yırtıldı?!"

Bulut:

"Ya abla bir dinle! Hemen delleniyorsun!"

Elimdeki terliği Bulut'a fırlattım. Bulut masan etrafında döndü ve karşı tarafa geçti. O sırada bahçeden içeri Atlas, karısı, kızı ve Ahenk ile nişanlısı girdi.

Atlas:

"Ne oluyor burada?"

"Bulut projemi yırtmış!"

Bulut:

"Sende beni sevgilimle aramı bozdun!"

Olduğum yerde kaldım. Gözlerimden alev fışkırıyordu.

"Sen benden intikam mı alıyorsun?! O kız seni sevmiyor diye kaç defa diyeceğim akılsız! Kız geldi bana terbiyesizlik yaptı bende yapacağımı yaptım!" diyerek tekrardan Bulut'a saldırdığım sırada arkamdan biri belimden yakaladı. Ayaklarım yerden kesildiğinde debeleniyordum.

"Bırak ya, bırak! Kim kardeş kavgasının arasına girmeye cüret eder! Kim tutuyor lan beni!" diye döndüğüm sırada Bora'nın gözleri ile karşılaştım.

Bora:

"Ben tutuyorum."

"Bora..." askerden dönmüştü. Ne zaman dönmüştü? Niye haberim yoktu? Neden kimse bana haber vermemişti? Bizimkiler, annem, kuzenlerim, kardeşim hepsi vereceğim tepkiyi bekliyordu.

Bora elini gevşetip beni bıraktığında ona doğru tam olarak döndüm. Herkes sessizce beni bekliyordu. Bora, Bora, Bora!

"Dönmüşsün... Dönmüşsün!" diyerek üstüne atladım. Kollarımı boynuna doladım. Ağlamaya başladığımda Bora'da bana sarıldı. Saçlarımı okşamaya ve minik öpücükler kondurdu. Herkes sevinmeye başlamıştı. Demek ondan sabahtan beri kızlar etrafı topluyor, bir şeyler hazırlıyor ve bizimkiler geliyordu.

Bulut:

"Hoş geldin enişte." Bora'dan ayrılmış gözyaşlarımı siliyordum, "Seninle sonra görüşeceğiz."

Bora:

"Ağlama güzelim." Diyerek alnımdan öpüp gözyaşlarımı sildi.

"Sen...Sen ne zaman döndün? Niye haber vermedin?"

Bora:

"Üç gün önce döndüm. Sana sürpriz yapmak istedim. Sevinmedin mi?"

"Sevinmek ne kelime. Öleceğim şimdi."

Bora:

"Ne ölmesi? Daha üç çocuk yapacağız."

"Sen aç mısın? Sabahtan beri bir şeyler hazırlatıyorlardı bana."

Bora:

"Boş ver şimdi onları gitmemiz lazım, hadi."

Ahenk:

"Eniştemin sabrı kaldı." Diyerek göz kırptı. Ben ise daha anın şokundaydım.

Çınar:

"Hadi kardeşim." Diyerek arabanın anahtarını ona attı. Bora elimi sıkıca tutup bahçeden beni dışarı çıkardı. Arabaya binip bir yere doğru sürmeye başladı.

***

"Lunapark mı? Bora ne alaka? Çarpışan arabaları mı bineceğiz?"

Bora:

"Görürsün." Diyerek dönme dolaba doğru gitmeye başladık. Allah'ım arabadan beri çocuğu izleyip duruyordum ama gerçek mi hayal mi diye düşünüyordum. Gelmişti, gelmişti! Bir anda Dönme dolaba bineceğimiz sırada aklıma geçmiş geldi. gözlerimi kapatıp binmemi sağladı. Ellerini çekmiş ama ben sıkıca yummuştum.

Bora kulağıma doğru yanaştı ve fısıldadı, "Hoş geldin. Artık açabilirsin."

Aynı yer, aynı çiçekler, yine biz ama farklı bir unsur vardı. Bora'nın elinde bir kutu, kutunun içinde bir yüzük. Gözlerim dolmuştu, içimdeki kelebekler çıkacaktı şimdi. Kalbim hızlanmıştı.

Bora:

"Hayallerimizi gerçekleştirme zamanı geldi perim. Benimle evlenir misin?"

"evet, evet, evet!" yüzüğü çıkarıp parmağıma taktığında dünyanın en mutlu insanı olmuştum.

Bora:

"Bu yüzüğü parmağında görmek için ne çok çabaladım."

"Ve oldu... hayallerimiz gerçek oluyor Bora."

Bora:

"Sadece biz, üç çocuğumuz ve bir köpeğimiz olduğu bahçede birlikte yaşayacağız."

Bir yandan gözyaşlarım akarken, bir yandan yıllardır kurduğumuz hayalleri gerçekleştireceğimizden içimdeki sevinçle kendime hakim olamamıştım.

Bora:

"Sonuna geldik güzelim. Yepyeni bir hikayeye başlama zamanı."

"Senin olduğun her şeye varım."

*****

ŞUAN AĞLIYORUM. Harika bir hikayeydi, benim için yine bir deneyimdi. Bu hikayeyi yazarken çok şey öğrendim. Kendimi geliştirdim her seferinde. kiminiz belki de bu hikayeyi yarım bıraktı, kiminiz belki beğenmedi ama hep birlikte sonuna kadar geldik. Benimle birlikte okuyan, hisseden, yaşayan, hayal kuran herkese teşekkürler. "PASTANE" adlı yeni bir hikayeye başladım. Orada  buluşalım. özel bölümler yazacağım. Size çiftimizin düğününü, kınasını, aile oluşunu göstermem gerek ama değil mi?

Görüşürüz arkadaşlar.

Hoş çakal Lara'm... Senle yaşadım, senle ağladım, senle güldüm... Seni yazmak çok güzeldi...

Hoş çakal Bora... Lara'ya iyi bak... Senin şerefsizliklerini yazmak çok zordu... Umarım özel bölümlerde adam olursun...

Hoş çakalın Kayla, Gece, Emre ve Çınar... Siz bir insanın sahip olabileceği en iyi arkadaşlarsınız... umarım sizde çok mutlu olursunuz...

Hoş çakalın Sedef, Bulut, Ahenk ve Atlas... Sizleri çok gösteremedim bu hikayede, affedin... Sizleri de çok seviyorum... Sedef sen çok güçlü bir kadınsın, Lara'nın kime çektiği belli oldu... Bulut sen sonlarda geldin ama iyi ki geldin... Lara'yı ezdirme... Atlas, Ahenk siz harika kardeşlersiniz...

Allah rahmet eylesin Berk... Sende çok şerefsizdin ya, neyse(!)...

AYRILAMIYORUM... SİZİ ÇOK SEVİYORUM...

YAZLIKWhere stories live. Discover now