21. BÖLÜM

1K 23 4
                                    


Bora’dan

  Salonda bizimkiler ile otururken heyecanla yerimden kalktım.

“Lan! Lara’nın bir hafta önce doğum günü değil miydi?”

Emre:
“He. O gece hatta Lara yok diye kendini heba etmiştin. Sonra seni bulmak için doğum gününden hızla çıkıp yanına gelmiştik, sonrada…”

“Emre sus! O geceyi unutun artık.”

  Emre’nin dedikleri ile o gece aklıma dank etmişti ve morallerim tuzla buz olmuştu. Koltuğa kedimi attım ve mesajlardan çıktım. Gözlerimi yumdum ve o geceyi bir daha aklımdan silmeye çalıştım. Benim için en acı verici gece o geceydi.

Çınar:
“YA kanka. Bırak şu uğursuzun dediklerini. Sen neden öyle heyecan ile kalktın?”

Emre:
“Oğlum uğursuz ben miyim lan? Birde Lara sana abi diyor. Asıl uğursuz sensin. O geceden sonra senin, benim Lara’nın tarafında olup bunu bırakmamız lazımdı.”

Emre’nin dedikleri ile ellerimi yumruk yapmıştım.

Çınar:
“NE diyorsun lan sen?! Biz ikisinin de yanındaydık, yanındayız da. Ayrıca o gece yaptığı şeyi sağlıklı düşünmemişti. Hem o gece hiçbir şey olmadı ki lan!”

Emre:
“Biz gelmesek olacaktı ama! Lara bunu öğrense ne olacak mesela! O zmaan ne olacak?!”

Sinirle yerimden kalktım. Emre’nin tişörtünü elime geçirip çekiştirdim.

“Ne diyorsun lan sen? Öğrenmeyecek! öğrenilecek hiçbir şey yok!”

Emre:
“Bak Bora! O kızın üzülmesi an meselesi. Bunu gayet iyi biliyorum!”

Çınar:
“Neyi biliyorsun?”

Çınar merakla sorduğu sorunun üzerine Emre’nin kastettiği şeyi anlamıştım ki elimi serbest bıraktım.

Çınar:
“Lan Emre konuşsana!”

Emre:
“Bora beyin telefonuna bakarsan ya da Lara dışında gelen mesajlara anlarsın.”

  Dediği şey ile sakinleşmek için ona sırtımı döndüm ama kendime engel olamayıp sehpayı hızla devirdim. Bütün morallerim alt üst oldu. Şu Emre salağı yüzünden.

Çınar telefonumu aldı. Açıp mesajlara girdi. Gördüğü şeyle birlikte olduğu yerde kaldı. Ona doğru sakince döndüm. Saçlarım önüme gelmişti. Elimle düzlettiğim sırada Çınar öfke ile bana yumruk attı. Emre bir anda araya girdi ve Çınar’ı geri çekti.

Çınar:
“Yaptın mı lan?! Bunu cidden yaptın mı?! Ulan şerefsiz! Hani hiçbir şey olmamıştı! Niye yalan söyledin lan! Bunu Lara öğrense bir daha yüzüne bakar mı sence?! Pislik herif!”

Emre:
“Çınar tamam dur!” Diyerek göğsünden onu kenara ittirdi.
  Hiçbir şey demedim. Hakkım yoktu. Sonuna kadar haklılardı. Nasıl bu kadar rahat edebiliyordum? Nasıl bu kadar gevşektim? Lan ben kimdim? Kimim?
   Lara bunu öğrenirse yüzüme bile bakmazdı. Daha her şey yeni düzelmişken hem de.

Çınar:
“Hani Lara’yı seviyordun? Diyordun ya o gece! Seviyorum, canım çok acıyor diye! Onsuz yapamıyorum diye ağladın lan sen! Nasıl da gittin bunu!”
  Daha da devamını getirmedi.

Çınar:
“Kızın yüzüne nasıl şuan bakabiliyorsun lan sen?! Nasıl bakabiliyorsun yüzsüz!?”
   Nasıl bakıyordum cidden? Nasıl bu kadar şerefsizdim ben? O gece yaptığım şey hataydı, evet ama bir anda nasıl unuturum?

“Unutamadım tabi ki de Çınar! Tamam, o gece yaptığım koca bir hataydı ama ben bunu unutmaya çalışıyorum. Zaten Lara’ya her baktığımda aklıma o geliyor, kahretsin! Düzelteceğim, sadece bunu diyebilirim tamam mı? Halledeceğim.”

Çınar:
“Lan neyi halledeceksin? Yoksa gidip de o kızla kaldığın yerden-

  Diyeceği şeyi tamamlaması için bir yumrukta ben attım.

“Sakın o cümleyi bitirme!”
   İşte tam o sırada içeri Lara, Gece ve Kayla girdi.

Lara:
“Çınar! Bora!”
*****

Bölüm nasıldı?

Sizce Bora ne yaşadı?

Ne saklıyor olabilir?

Diğer bölümde ne olacak?

Çınar ve Emre kızmak da haklı mı?

Hal hatır sorayım birazda. Nasılsınız? Nasıl gidiyor?

YAZLIKWhere stories live. Discover now