Erdem'den

5.3K 232 20
                                    

Islık çalarak evin kapısını açtım ve anahtarı karşımdaki masanın üstüne fırlattım. Ben bu işte iyiydim bee. Tam masanın ortasında durdu.

İçimde dinginleyemediğim bir mutluluk vardı. Bugün gerçekten güzel bir gündü. Şerefsiz adamlardan birini yakalamıştım ve elayla dondurma yemeye bile gitmiştik.

Fatihe bu yaptıklarımı anlatsam büyük bir şaşkınlıkla beni izlerdi. Ama sanırım kendimi elaya borçlu hissediyordum o yüzden de onu mutlu edip korumak istiyordum başka ne olabilirdi ki. Adamları yakaladıktan sonra bende rahat edecektim ve belkide artık görüşmeyecektik.

Kapımı alacaklı gibi çalmaya başladı biri. Bildiğim kadarıyla birine bir borcum yoktu ama bunu yapabilecek bir arkadaşım vardı saolsun. Kaltım ve kapıyı açtım.

"Kırsaydın."

"Biraz daha açmasan bunu yapmayı düşünüyordum."

"Kapının önünde yatmıyoruz."

"Saat 16da neredeydin hesap ver çabuk."

"Ahh özür dilerim sevgilim sana haber vermedim mi?" Sesimi inceltip söylemiştim bunu. Fatih gözlerini devirdi.

"Hayır sevgilim. Ve benden ne saklıyorsan hiç hoşuma gitmiyor."

"Ne saklayacağım senden."

"Ee o zmn cevabül arz."

"O ne lan."

"Cevabınızı talep ediyorum demek. İki saattir konuyu saptırıyorsun bize birşeyler söyle ve günlerdir ne haltlar yiyorsun anlat."

"Ne istersiniz beyefendi."

"Zurnanı alırım bi."

"Höh az ye az."

Gidip iki tane zurna dürüm söyledim. Yani bende az yemeliyim belki.

"Anlat."

"Pek bir şey yok."

"Hadii bekliyorummm."

"Ya ela vardıya. Adamları yakalamadık kızın başına bir şey gelmesin diye bende-"

Fatih saçma bir şekilde koltuğun üstüne çıkıp alaturka tuvalete oturur gibi oturdu ve yüzünü iki elinin arasına aldı.

"Neee,sen kaç gündür bu kızla mı ilgileniyosun yaniiiii."

"Mübalağa sanatının kurucusu sizsiniz sanırım fatih bey. İki gündür, görende 1 ay oldu sanacak."

"Bütün bir izin gününde ortalarda yoktu evde yatıcam diyip beni ektin ve bu kızın yanındaymışsın abartırım." Duraksadı ve suratına pis bir sırıtış koydu.

"Aşık mı oldun lan."

Bu soru beni de düşündürüyordu. Aşık nasıl olunur bilmiyordum ki. Bildiğim tek şey elayı merak ediyordum . Görmek istiyordum sürekli. Gözleri bana huzur veriyordu. Kahverengi olabilirdi belki ama gözlerinin içi gülüyor tabiri tam elaya yakışan bir hitapdı. Ve benim hayat neşemi yerine getirmişti. Adamları yakalamak için normalde can atacakken şuan azami bir çaba gösteriyordum. Fatih benim en yakın arkadaşımdı ona bunları anlatmalıydım. İçimden geçenleri fatihede anlattıktan sonra sordum.

"Aşık nasıl olunuyor fatih bu sandıklarım bu kategoride mi?"

Fatihin yüzündeki gülümse daha çok büyümüştü.

"Sana bir şey diyeyim."

"De diye sorduk."

"Sen aşıksın arkadaş."

"Hayır ya değilimdir bir daha bi bak istersen." Gerçekten tedirgindim. Korkuyordum. Ben 25 yaşındaydım ve bu yaşıma kadar tek bir kişiyle bile ilişki yaşamamıştım. Yaşamakta istemiyordum. Belki başka bir şeydir elaya hissettiğim şey olamaz mı?

"Bak şimdi şöyle anlatayım beni hergün görmek için can atıyor musun?"

"Hayır."

"Ananı ,babanı?"

"Yani seviyordumda hergün görmeye gerek duymuyorum."

"Peki elayı."

Sessizleştim. Ne diyecektim. Onu görmek için koşa koşa gidiyordum her yere.

"Peki ya sadece bir hoşlantıysa."dedim fatihe çünkü böyle bir şeyse birinin benim yüzümden üzülmesini istemezdim. Bugün çok güzelsin dediğimde yüzü kızaran kız geldi aklıma. Bu kıza nasıl kıyılırdı ki.

"Ela hayatının merkezinde olsun istiyor musun? Yani nefes alma dese almayacaksın. Üç gün tuvalete gitme dese gitmeyeceksin."

"Niye desin bunları."

"Mesela yani."

"Giderim üç gün tuvalet mi tutulur."

"Ha nefsini tutacaksın yani."

"Off"

"Ya of erdem kız sana bir daha yüzümü göremezsin dedi mesela."

Düşündüm. Bir daha yüzünü göremem düşüncesi beni gerçekten mutsuz ediyordu. O gün gerek yok diye benimle irtibatta olmayı istemediğinde ne kadar üzülmüştüm. Bütün iznimi peşinde heba etmiştim. Duraksayıp fatihe baktım.

"Niye duramayacak mışım yüzünü göremeden dururum."

Fatih pis pis sırıtarak imayla kafasını salladı.

"İnandık tamam."

"Bak kafamı bulandırıyorsun ya."

"Ben değil ela bulandırmış." O sırada çalan kapıyı açmaya gitti. Dürümlerimiz gelmişti. Kıtlıktan çıkmış gibi karşımda yemek yiyen fatihe bakarak günün kritiğini yapıyordum. Aşk değildir ya olsa yerimde duramam dedim kendi kendime ve bende dürümümü yemeye koyuldum.


Aşk Gerçekten Varmış Where stories live. Discover now