Ela'dan / bölüm 64

2.4K 109 10
                                    

Gerçekten  kore çok güzel bir yerdi. Önce başkenti seulu gezip daha sonrasında busan'a gidip gezimizi bitirmiştik. Bir hafta ne de çabuk geçmişti.

Hiç bitmesin istediğim kocaman bir haftaydı gerçekten. Ama bitmişti hava alanına gelmiş uçağımızın saatinin gelmesini bekliyorduk.

"Ee karıcım nasıldı bu bir hafta."

"Çok güzeldi kocacım hiç bitmesin istedim. "

"Valla bende öyle istedim."

"Ama bitti."

"Olsun biz yan yana olduğumuz müddetçe bize her zaman güzel."

"Kesinlikle öyle canım kocam."

"Sen baya baya açıldın ha."

"Ee yani artık kaç aylık kocamsın olsun o kadar."

Uçağımızın kalkış saatinin geldiği anonsla erdemle sohbetimiz yarıda kalmıştı. Yerlerimizden kalkıp uçağın girişine doğru ilerledik.

İşin kötü yanı hemen yarın iş başı yapacak olmamızdı. Birde aklımda bir fikir vardı. Erdemin annesi ve babası beni pek sevmiyordu ama erdem ailesini çok seviyordu o yüzden aramı biraz iyi tutmak fena fikir değildi. O yüzden eve döndüğümüzde bir akşam tüm aileyi yemeğe davet etmek istiyordum tabi bu fikri erdeme daha söylememiştim.

Uçağa binip yerimizi aldığımızda erdemin yanağına kocaman bir öpücük kondurdum. Ve bütün tatlılığmla söze başladım.

"Hayatım sana bir şey diyeceğim."

"De tabi canımın içi."

"Ben diyorum ki."

"Evet."

"Annenle babanı bir akşam bize mi çağırsak yemeğe."

"Hmm olur ama şimdiden söyleyeyim ne olursa olsun morel bozmak aramızı bozmak yok annemle babamı biliyorsun çünkü."

"Evet biliyorum sorun değil."

"Seni yerim be."

"Ye be."

"Eve gidelimde bi şimdi insan içindeyiz olmaz."

Gülmüştüm.

"Ne kadar düşüncelisiniz beyefendi."

"Öyleyim dimi."

Burada kemal sunal taklidi yapmıştı. Bu da beni güldürmüştü. Canım kocam benim komik adamdı.

"Uyuyalım mı yarın için dinlenmiş oluruz."

"Tamam olur."

Kafamı erdemin omzuna yasladım oda kafasını benim kafamın üzerine yaslamıştı ve ikimizde uyuya kalmıştık.

Sonunda evimize geldiğimizde ikimizde yol yorgunluğuyla kendimizi yataklarımıza attık erdem kendi kendine izin vermişti işe gitmeyecekti ama ben bir iki saat sonra tekrar uyanıp iş için hazırlanmaya başlamıştım bile.

Aa birde bizim nurcanla fatihimiz vardı acaba bu 1 hafta boyunca aralarında birşey olmuş mudur? Merak ediyorum ne yapayım. Hazırlanıp hemen işe gitmek için çıktım. Bugün erdem işe gitmediği için onun arabasını almıştım o yüzden durak köşelerinde sürünmemiştim.

İşe gelir gelmez masamda biriken dosyaları düzenlemeye başladım. Nurcan toplantıda olduğu için benden birkaç saat sonra şirkete girmişti.

"Hoşgeldin ela."

"Hoşbuldum."

"Ee nasıl geçti balayı doğrusu ağzın kulaklarında olduğundan nasıl geçtiği belli ama."

"Valla saol sende o kadar izin verdin."

"Lafımı olur aşk olsun."

"Olsun valla mesela seninle fatih arasında."

Bunu niye böyle ortaya atmıştım bilmiyorum normalde patavatsız değilimdir ama ağzımdan kaçtı işte.

"Biz onunla çok zor oluruz bence o benden nefret ediyor senin hatrın için alttan aldı sadece."

"Öyle düşünme belli mi olur hem sen hoşlanıyor musun fatihten onu de önce."

"Yani şey biraz işte."

"Geçen gece başbaşa kaldığınız da hiçbirşey olmadı mı aranızda."

"Hayır işte sizden ayrıldıktan sonra neredeyse hiç konuşmadı bile beni evime bırakıp evine gitti."

"Hadi ya vay hödük."

"Belki sevdiği biri vardır ela."

"İmkansız olsa biz illa bilirdik."

Biz böyle konuşurken telefonum çalmıştı. Arayan fatihti denk gelişinde böylesi.

"Fatih arıyor."

"Ne ayy nolvak şimdi."

"Dur nurcan sakin ol bizi duyamaz merak etme dur açayım bakalım ne diyecek."

Telefonun daha fazla çalmasına izin vermeden açtım.

"Efendim fatih."

"Erdeme ulaşamıyorum nerede."

"Evde kendine tatil verdi beyimiz hem saol fatih ben iyiyim sen nasılsın."

"Kusura bakma ela ya yoldan geldiniz ya birşey oldu sandım ."

"Yok birşey merak etme sessize almıştır telefonunu. "

"İyi ya çok şükür e nasılsın işte misin sen."

"Evet işteyim." Gözümün ucuyla nurcana baktım." Nurcanla çalışıyoruz işte."

"Hmm iyi ben seni tutmayayım o zmn daha fazla."

"Yok sorun değil istersen öğlen hep birlikte yemek yiyelim."

"Yok ya benim başka birine sözğm var başka zaman yeriz."

Morelim bozulmuştu.

"İyi tamam o zmn görüşürüz. "

Meraklı gözlerle bakan nurcana üzgün bir ifadeyle olumsuz anlamda kafamı salladım.

"Bak gördün mü sana dedim benden hiç hazzetmiyor diye."

"Önemli bir işi vardır mutlaka."

"Boşver ela nasıl düşünürse düşünsün."

Nurcan üzgün bir şekilde odasına ilerledi. Bense gerçekten aralarında birşey olsun istiyordum ama fatihide zorlayamazdık ki. Yani ben belki seviyordur diye düşünmüştüm naz yapıyordur felan ama sanırım istemiyordu. Birazdan nurcanla başka bir toplantıya gidecektik heyecanlıydım.

Reklam projesi gibi bir şeydi. Bizde reklamın çekileceği yere gelmiştik. Daha yapımı bitmemiş bir inşaattı bu yüzden heryer aşırı tehlike barındırıyordu. Nurcan sürekli beni uyarıyordu ama bilmediği birşey vardı ben kadrolu bir sakardım. Bu yüzden sağ sağlim bu yerden çıkmayı diliyordum.

"Ela bu kadar sakar olduğunu bilmiyordum geldiğimizden beri 10 tane şey devirdin."

"Şey üzgünüm ben biraz böyleyim elimde değil."

"Kız erdemle de böyle mi tanıştınız yoksa dizilerdeki gibi sakar kız olayı."

Harbiden böyle tanışmıştık.

"İnanmıcaksın ama evet."

Nurcan bu durumla baya eğleniyor gibiydi kocaman kahkaha attı ve inşaatlardan birinin içine girmek üzere olduğumuz için bir tane baret alıp kafamın üzerine yerleştirdi.

"İnandım valla."

Bende gülmüştüm. Nurcanla bu kadar kısa sürede kaynaşmak bana iyi gelmişti.

"Bak dikkat et burada elektirik akımları açık ona göre şu kablolu yerlere yaklaşma."

"Tamamdır patroncum."

O değilde 2 ayda 3 patron değiştirdim vay be.

"Ela dikkat et."

En son duyduğum ses nurcanın bağırma sesiydi.

Aşk Gerçekten Varmış Where stories live. Discover now