Aşk Gerçekten Varmış

Erdem'den

Ela bana gitmemi söyledikten sonra fatihin zorlamasıyla bir kafeye gelip oturmuştuk.

Acaba ne yapmıştı abisiyle umarım aralarındaki meseleyi çözerler ela abisine çok düşkün duruyordu. Sanırım abiside ona öyleydi koskoca adam bildiğin ağladı gözümüzün önünde. Aman sağ sağlim evlerine varsınlarda bu konular hallolurdu.

"Fatih aklım elada kaldı."

"Zaten hep onda değil miydi?"

"Öyle değil ya şu herifler yüzünden çok huzursuzum. Arasam mı ha."

"Abi kız zaten çok sinirlendi o seni arayıp haber vereckmiş akşam otur işte oturduğun yerde ya."

"Tamam" dedim. Cebimde çalan telefonu çıkarmaya çalışırken. Arayan elaydı

"Alo ela iyi misin?"

"Şimdilik iyi be erdem komserim." Duyduğum sesle kanım çekilmişti resmen.

"Lan şerefsiz elanın telefonunun ne işi var sende ha."

"Hşşş sakin ol polis. Sadece telefonu değil kendiside burada selam ver bakalım sevgiline."

"Erdem kurtar beni bir depoda-"

Telefon suratıma kapatılmıştı. Ela adamların elindeydi.

" ne oldu erdem söylesene ."

"Elayı kaçırmış herifler kalk çabuk şubeye gidelim telefon sinyaline bakalım." Dedim ve hızla fırladık pastaneden. En yakın şubeye gidip hemen baktık ama hiçbir sinyal alınamıyordu.

Dışarı çıkıp bir duvarın dibine oturdum. Benim yüzümden olmuştu. Ben ne yapacaktım şimdi.

Fatih yanıma geldi.omzuma elini koyup.

"Kalk hadi ilçeye gidelim burada böyle elimiz kolumuz bağlı durmaktansa orda bir şey yaparız en azından. Elayı düşün kaçırılan sen olsaydın o senin gibi çaresizce oturmazdı."

Haklıydı. Önce elayı bulmalıydım sonra kendimi suçlardım. Kalktım ve ilçeye gitmek üzere yola koyulduk.

"Lan şu elaların arabası değil mi?" Diyip arabayı sağ çekti fatih.

Selimin başını kucağına almış ağlıyordu elanın yakın arkadaşı olduğunu öğrendiğim kız.

Yanına gitttik hemen . Başı kanıyordu selimin.fatih ağlayan kızın yanına oturup sordu.

"Ambulansı aradın mı?

Hayır anlamında başını salladı selin. Herkes soğuk kanlı olamıyordu malesef. Bunu duyar duymaz hemen ambulansı aradım. Ambulans geldiğinde ben selimle ambulansa bindim fatihede selinin ifadesini almasını söyledim.

Hastaneye geldiğimizde selimin kanayan yarasını durdurdular ve müşaade altında tutacaklarını söylediler. Anne ve babasına arayıp haber vermeliydim ama elim bir türlü gitmiyordu.

O sıradan bilinmeyen bir numara tarafından telefonum çaldı hemen açtım.

"Selamm komser."

"Ela nerde söyle çabuk." bir yandanda arabaya binip şubeye gazlamıştım telefonu kapatmadan ulaşmam gerekiyordu nerede olduklarını öğrenmek için.

"Senin şu kız baya kafa ha üzüldüm ya senin yüzünden bu hallere düştü."

"Naptınız ona söylese şerefsiz."

"Bak üzülüyorum böyle söyleyince ama sen."

"Derdin ne lan söyle artık derdin ne." O sırada şubeye gelmiştim polis arkadaşlara hemen tarif ettim elimle ve bu işlerle sorumlu olan tarık hemen gelip işe koyuldu.

"Derdimin ne olduğunu biliyorsun polis."

"Kardeşin bir suçlu."

"Sen bilirsin."

" tamam tamam dur kapatma."

Ne kadar uzun tutarsam o kadar iyiydi. Erdem baş parmağını yukarı kaldırıp sinyali bulduğunu anlatmaya çalışıyordu. Bende elanın canını güvene almaya çalışıyordum.

"Nasıl güveneceğim sana ya bırakmassan elayı."

"Bizde döneklik olmaz ve benimle pazarlık edecek durumda değilsin polis. Yarın ikide kardeşimi salacaksın. İlçenin girişindeki nur ormanının orada anladın mı? Bende sevgilini kollarına göndereceğim"

Demiş ve suratıma kapatmıştı. Sevgilim olduğunu düşündüren şey neydi bu adama onuda anlamış değilim daha elini bile tutmadım kızın.

İyi bir plan hazırlamamız gerekiyordu. Tarığın son aldığı sinyallerde işe yaramamıştı merkezdeki bir ankesörlü telefondan aramıştı adam bizi. Ama en azından şunu tahmin edebiliyorduk merkeze yakın bir yerde olabilirdiler.

Bir yandan ne yapacağımı düşünüyordum bir yandan da hastenede bırakıp geldiğim selimi. Polis arkadaşlardan birine rica ettim ailesine durumu anlatıp haber vermelerini söyledim. Benim ne arayacak ne de anlatacak yüzüm vardı çünkü.

Umarım sağ sağlim elayı bulabilirdim beynim durmuş gibiydi sanki. Ela bir depoda olduğunu söylemişti merkeze yakın bütün depoları aramaya koyulduk eğer yarına kadar bulamazsak. Başka bir plan uygulamamız gerekecekti.