Ela'dan

3K 150 33
                                    

Cemin odasının kapısını çaldım ve gel sesiyle içeri girdim. Elimdeki dosyaları masanın üzerine bırakıp.

"İstediğin dosyalar bunlar."

"Tamam teşekkür ederim ela." O dosyaları incelerken bende dışarı çıkmıştım. Aslında çok kibar birine benziyordu cem. Erdem onu neden bu kadar sevmiyordu anlamamıştım. Önümdeki dosyaları düzeltirken çoktan öğle vakti gelmişti. Erdemin toplantısı olduğu için iş adamlarıyla öğle yemeğine çıktığını biliyordum. Bense tek çıkmak istemediğim için masamda oyalanıyordum.

"Sen yemeğe gitmiyor musun ela."cemin sesiyle irkilip ona baktım. Uzun boylu hafif kirli sakallı kumral bir adamdı. Gerçekten yakışıklı bir adam denebilir.

"Gidicem ama yalnız gitmek istemedim."

"Tamam birlikte gidelim bende tekim."

Neden olmasındı. Aç aç burada oturacak halim yok hemde patronumu tanırdım.

"Tamam olur."

Çantamı alıp cemin peşinden yürümeye başladım. Geçende erdemin süt ablası gamzenin beni getirdiği restorana gelmiştik. Oturduk ve ikimizde yemeklerimizi sipariş ettik. Aklımda dönüp duran soruları sormak için tam zamanıydı.

"Cem yanlış anlamassan bir şey sorabilir miyim."

"Tabi ki sor."

"Erdem beyle aranız neden bu kadar kötü."

"Benim onunla aram kötü değil onun benimle kötü."

"Sebepsiz yere mi?"

"Pek sebepsiz sayılmaz yani kendince haklı bende kendimce haklıyım."

"Pek anlatmak istemiyorsun sanırım anladım."

"Hayır bir konuyu tek taraflı dinlemenin doğru olmadığını düşünüyorum sadece."

Bu adam gerçekten çok iyi birine benziyordu. Başkası olsa anlaşamadığı birinin arkasından neler söylerdi oysa erdemle ilgili konuyu bu şekilde kapatmış ve başka konulara geçmişti.

Biz koyu bir sohbete dalmışken erdemin cemi masadan kaldırıp bir yumruk atmasıyla o sohbet ortamı dağılmıştı.

"Ne vuruyorsun lan manyak." Cem erdemin yaptığı harekete anlam veremiyordu. Ama ben anlamıştım karısının yanında hiç sevmediği bu adamın olması ve bu kadar iyi sohbet ediyor olması sebep olmuştu bu yumruğa. Erdem elimden tutup beni çekiştirmeye başladı.

"Hadi gidiyoruz ela." Ellerinin arasından kolumu çekip durdum.

"Ben bir yere gelmiyorum ve sende benimle bu şekilde konuşamazsın."
Olduğu yerde durup bana döndü.

"Nasıl konuşuyormuşum ben seninle."

"Emir vererek."

"Emir vermek böyle mi oluyor hadi gidiyoruz diyorum ikimiz olduğumuz için iyi kal madem bu herifle sohbetinizi böldüğüm için özür dilerim. Benim ne haddime zaten dimi."

Erdem bunu diyip sinirle kapıdaki arabasına binip gözden uzaklaştı. Bana ilk kez trip mi atmıştı o. Ağzı patlamış olan cem yanıma geldi.

"Bu sana niye böyle davranıyor."

"Şey bilmem sen iyi misin?"

"İyiyimde bu pek erdemlik bir haraket değil yani aranızda bişeyde yoksa böyle birşeyi ölse yapmaz o."

"Nedenki seni sevmiyor belki ondan vurmuştır."

"Erdem en sinirli anında bile kimseye kolay kolay vurmaz. Heleki böyle durduk yere bence senden hoşlanıyor olabilir."

Aşk Gerçekten Varmış Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin