Ela'dan

4.1K 207 32
                                    

           3 yıl sonra.........

Bu yıl üniversitede son yılımda tahmin ettiğim gibi psikolojiyi kazanamamıştım. Eşit ağırlık üzerine çalışmama rağmen sayısaldan daha iyi puan yapmıştım ve mimarlık kazanmıştım. Evet istanbulda.

Son yılım olduğu için staj görmem gerekiyordu. Başvurmadığım yer gezmediğim şirket kalmamıştı ama hala bir geri dönüt alamamıştım.

Bugün son şansımı denemek üzere yağızoğlu şirkete staj için görüşmeye gidecektim saat 9'da. Üstüme siyah bir takım giymiş başımada siyah bir başörtüsü takmıştım. Aynada yansıyan kendime aşırı güzelsin be direyerek iltifat edip odamdan çıktım.

Bu istanbulun her şeyi güzeldide şu trafiği beni boğuyordu be. Sonunda şirketin kapısına gelmiştim. Üstümü düzeltip kendime özgüven yüklemesi yaptım ve girdim.

Görüşme salonunun önünde benden başka iki kişi daha bekliyordu. Önce onlar girdiler görüşmeleri pek iyi geçmemiş olacakki yüzleri beş karış söylene söylene çıkmışlardı dışarı.

Vee sıra sonunda bana gelmişti. İçeri girdiğimde 4 kişi karşımda uzun bir masanın arkasında oturuyordu aralarında yaşça en genç duran adam bana eliyle oturacağım sandalyeyi gösterdi.

Salonun ortasına koydukları sandalyenin üzerine oturdum ve onuzlarımı dikleştirdim. Dış görünüş herşeydir ela. Genç adam elindeki cv'ime bakarak.

"Hoşgeldin Ela. Sana bir kaç soru soracağız hazırsan."

Kafamla genç adamı onayladım ve yanındaki yaşlı adam söze girdi. Ton ton bir dedeydi umarım beni işe alır.

"Eğer stajını güzel bir şekilde yaparsan burada çalışmaya devam edersin ve seni destekleriz işini önemseyerek yapman bizim için çok önemli. Şimdi bize sunduğun çalışmaların hepsine baktım. Gelen çalışmalar arasından en iyisiydi sormak istediğim sorular daha çok kişilik yapınla ilgili olacak."

"Evet dinliyorum."

"Biz dürüstlüğe çok önem veririz şirket içinde en ufak bir yalanında direkt kovulursun."

"Öyle bir şey yaşanmayacağına emin olabilirsiniz benimde ince çizgimdir dürüstlük." İç sesim bunu söyleyen bana gülüyordu he ela en dürüst sensin be kızım.

"Burada üç dil bildiğin yazıyor." Yanındaki asistanı olduğunu düşündüğüm kadına döndü.

"Sen devam et dedi." Kadın kafasıyla yaşlı adamı onaylayıp. Bana önce ingilizce sorular sordu bende elimden geldiğince uzun cevaplar verdim daha sonrasında arapça ve korece sorarak konuşmasını türkçe devam ettirdi" tebrik ederim hepsini çok güzel aksanla konuşuyorsun.

Tabi ya ne sandın abla. İngilizceyi turistik bir yerde yaşadığımız için çok çabuk öğrenmiştim babamın esnaf olmasıda işimi kolaylaştırıyordu. Gelen ve giden turistler sayesinde baya gelişmişti. Arapçaya da çok küçük yaşta ailemin kaydettiği bir kursla öğrenmiştim. Koreceyeyse dizilerinden dolayı bir hayranlığım vardı ve o şekilde geliştirmiştim tabi tek tük bildiğim başka dillerde vardı ama onları cv'me eklemedim

Yaşlı adam kocaman bir tebessümle söze başladı.

"Şuana kadar bu kadar iyi ilerleyen tek kişisin. Pazartesi iş başı yapabilirsin. Benim torunum bu şirketin siosu ve seni onun yanına vermeyi düşünüyorum. Hem ona işlerinde yardım edecek hemde mimarlığını geliştireceksin. İyi bir mimardır merak etme. "

"Teşekkür ederim güveninizi boşa çıkarmayacağıma emin olabilirsiniz."

"Buna inanıyorum güzel kızım umarım başarlı bir mimar olursun." Dedi yaşlı adam yiyecektim ya ben bu adamı hem tonton hemde patron havası olmayan biri umarım torunuda bunun gibidir.

"Mert sen ela kızımızı gezdir. Aslında bayezıd burada olsa onunlada tanıştırırdın ama yarın dönecek artık onunla da pazartesi tanışırsınız." Dedi ve mert dediği adamın peşine takıldım. Bayezıd dediği adamda sanırım yanında çalışacağım adamdı. İsmine bakılırsa 40lı yaşlarda felandı yoksa şimdilerde böyle isim mi kaldı be.

Mert gayet kibar bir adamdı güzelce bana şirketi gezdirip iş arkadaşlarımla tanıştırdı ve şirketin kapısına kadar gelip beni yolcu etti. Elindeki kartı vererek.

"Bu benim numaram bir sorun olursa ararsın. Aynı şekilde şirkette de bir sıkıntı yaşarsan doğrudan bana gel."

"Tamam teşekkür ederim herşey için"diyerek yüzüme kocaman bir tebessüm oluşturup genç adama veda ettim. Tahmini aynı yaşta duruyorduk mertle sanırım iyi anlaşacaktık.

İyi bir ödülü hak etmiştim kendime lahmacun ısmarlayacaktım. 2 gün sonra iş başıydı vay bee.



Aşk Gerçekten Varmış Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin