Ela'dan

3K 148 6
                                    


"Kim bu saatte bu ya ve neden bizi rahatsız ediyor yeni evliyiz biz."diye söylenerek aşşağı inmiş ve kapıyı açmıştı.

"Kimle evlisin lan." Kapımızda dikilen bir çift fatih ve cem vardı. Cem evli olduğumuzu bilmediği için doğal olarak bunu sormuştu. Öğlende erdemden yediği yumruğa rağmen erdemin evine gelmeside ayrı bir olaydı. Bu cem gerçekten çatlak bir adamdı.

"Ne işin var oğlum senin benim evimde." Fatih bıkkınlıkla omuzlarını düşürüp kafasını sağa sola salladı.

"Anlamıyorki adam sabahtan beri kafamın etini yedi belki müsait değildir diyorum yok ille beni götür diyor getirdim bende."

Aşşağı inmemiş üst kattan onları izliyordum cem fatihin serzenişlerine aldırış etmeden elindeki poşeti erdemin gözünün önünde salladı.

"Ne var seni düşünüyorum bugün kafede saçma bi şekilde davranınca dedimki bu çocuğun akıl salığı bozulmuş. Sahi sen ve ne evliliği."

Bunları söylerken salona geçip bir güzel koltuğa yayılmıştı cem. Bu adam biraz arsızdı gerçekten sözüne devam etti.

"Seni cidden tanımasam evlendiğini düşünücem hatta ." Erdem daha fazla dayanamıştı.

"Sen ne arsız adamsın lan defolup gitsene evimden."

"Ufak bir yanlış anlaşılma yüzünden aramızı bozdun gitmiyorum  işte ne yaparsın bir yumruk daha mı atarsın."

"Ufak bir yanlış anlamamı sen benim çizim dosyalarımı çalıp rakip şirkete sattın mal."

Ne yapmıştı erdem kesinlikle haklıydı bu adama kızmakta. İyide bu olayı ikiside ısrarla bana neden anlatmamıştı. Doğrusu cemin anlatmaması normaldi.

"O olay tam olarak öyle olmadı başka sebeplerim vardı. "

"Anlat o zmn o sebepleri cem bende bileyim."

"Sen bugün benim yüzüme niye yumruk attın bakayım yakışıklılığıma zeval gelecekti senin yüzünden."

"Kes be."

"Elayı mı seviyon lan sen. Hem bu evlilik durumu ne anlatsana ."

Cemin sorduğu bu sorulara rağmen erdem hala kolundan tutup dışarı atmamıştı aralarındaki ilişki neydi çok merak ediyorum.

"Ela karım benim."

"Neeeee." Cem birden ayağa fırlamıştı.

"Sen beni düğününe çağırmadın şerefsiz."

"Lan asıl şerefsiz sensin ben seni niye düğünüme çağırayım."

"Ya sebebim vardı diyorum senin yaptığına bak birde inanmıyorum gerçekten sana erdem."

"Kız gibi trip at bide cem bayıl şuraya."

"Oğlum bitti gerçekten aramızdaki ilişki an itibariyle ya valla bak bana bunu nasıl yaparsın."

Erdem evli olduğumuzu söylediğine göre aşşağı inebilirdim ama orda oturup biraz daha onları dinlemek istedim.

"Bir anda oldu sen beni ve şirketi tehlikeye atıp defolup gittiğin için haber veremedim kusura bakma."

"Yav arkadaşım ben o zaman öyle yapmasaydım senin başın şuan daha beladaydı seni düşündük işte."

"Nasıl düşünmek oğlum o öyle."

"Her neyse sende bana haber vermedin bence ödeştik. "

"Aynen cem ikisi aynı şey  çünkü."

"Oğlum gerçekleri öğrensen varya bana minnet duyarsında işte ben söyleyip övünmüyorum."

"Övünsende bi bende rahatlasam çocukluk arkadaşım beni gambazlamadı diye mutlu olurdum."

"Ol o zmn gambazlamadım çünkü."

"Yaşadığımız durum sözünden daha ağır basıyo."

"O da senin sorunun demekki çocukluk arkadaşını tanıyamamışsın." Cem bu zamana kadar herşeyi alayla söylüyordu ama bu sefer ciddileşmişti elindeki poşeti masanın üzerine koydu.

"Yersiniz artık karınla." Diyerek çıktı evden. Kimin haklı olduğuna gerçekten karar veremiyordum ama cem bana masummuş gibi geliyordu. Ve iki yakın arkadaşın arasını düzeltmesini istiyordum. Yatak odasından başörtümü alıp kafama geçirdim ve aşşağı indim.

"Ne oluyor niye gitti cem."

Koltukta bıkkınlıkla oturup halıyı izleyen fatih söze girdi.

"Bence ceme böyle davranmamalısın."

Erdem yine sinirlenmişti.

"Herifin bana ne zorluklar çektirdiğini unutuyorsun heralde."

"Haklı sebeplerim vardı diyo."araya atlamıştım daha fazla dayanamayarak.

"Ela sen bizi mi dinledin."

"Neden dinleyemez miyim?"

"Dinlersin karıcım tamam mı dinlersin."

"Dinlerim tabi çocuk haklı sebeplerim var diyo."

"İyi anlatsın o zmn o haklı sebeplerini bende o da rahatlasın hem sen bana cemi mi savunacaksın şimdi."

"Ben kimseyi savunmuyorum belli ki iyi arkadaşsınız o yüzden diyorum." Fatih bizim tartışmamıza daha fazla dayanamış olacakki yerinde doğruldu.

"Ben gidiyorum sizde ne yaparsanız yapın."

Erdem çıkışa doğru giden fatihin peşinden gidip onu yolcu etti. Yanıma gelip oturdu ve başörtümü çıkarıp koltuğun kenarına koydu kafamı göğsüne yaslayıp saçlarımı okşamaya başladı.

"Cemle olan konuya karışma olur mu?"

"Bence ona önyargılı davranıyorsun."

"Bu konu bence seni ilgilendirmiyor."

"Seni ilgilendiren her konu beni ilgilendirmiyor mu yani."

"Hayır ilgilendiriyor tabi ki ama bu öyle bir şey değil cemle bizim aramızdaki durum başka."

"İyi karışmam ne yaparsanız yapın."

"Canım karım benim birde cemle iş dışında muhattap olmassan sevinirim."

"Başka emrin var mı?"

"Emir değil güzelim sadece hoşlanmıyorum güvenmiyorum artık ceme o kadar."

"Yani biraz haklısın güvenmemekte tamam uzak dururum." Bunu söylemiştim ama bir o kadarda aralarının düzelmesini istiyordum çünkü nedense cemin masum olduğunu düşünüyordum.

Umarım güzel şeyler olur.

Aşk Gerçekten Varmış Where stories live. Discover now