Ela'dan / Bölüm 67

2.3K 108 20
                                    

Hava kararmıştı gözlerimi açtığımda en son sabah olurken uyuya kaldığımı hatırlıyorum. Yanıma baktığımda uyuduğumda yanımda olan erdemi aradı gözlerim ama yoktu.

Bu kadar kısa sürede ona alışıp ısınmıştım. Doğrusu kocamdı ama olsun yinede garipti. Yavaşça koltuktan doğrulduğumda başıma bir ağrı girdi ve onun acısıyla çığlık attım.

Erdem sesimi duyar duymaz koşarak yanımda bitmişti.

"Ne oldu ela iyi misin."

Kendimi toparlamaya çalışıyordum ama kesik kesik gözüme gelen görüntüler başıma daha çok ağrı yapıyordu. Üstelik hepsi karışık görüntülerdi hiçbir şey anlayamıyordum.

"Ela güzel ne olur bişey söyle."

Sonunda beynimin bana oynadığı bu oyun durmuştu.

"İyiyim yani biraz başım ağrıyor."

"Tamam güzelim bak yemek yaptım şimdi getiricem ye ondan sonra ağrı kesici vericem tamam mı?"

"Tamam teşekkür ederim."

Erdem yemekleri getirmek için mutfağa gitmişti. Bense beynimi yokluyordum acaba bir şey hatırlıyor muyum diye ama ortada hiçbir şey yoktu.

Elinde yemek dolu tepsiyle erdem gelip karşıma oturdu.

"Bu sefer itiraz yok ben yediricem."

Onaylar şekilde kafamı salladım. Erdem çorbadan bir kaşık alıp bana uzattı.

"Sen gerçekten güzel yemek yapıyorsun."

"Ee ne sandın senin kocan maharetlidir."

Gülmüştüm.

"Hemen havaya girme be."

Erdemde gülmüştü bu adam çok güzel gülüyordu be.

"Erdem seni hatırlamasamda çok seviyorum biliyor musun?

Erdem kuedupum cümle karşısında afallamış bir şekilde bakakaldı. Sonra yüzüne yayılan kocaman gülümsemesiyle söze başladı.

"Hafızası yerinde olan ela bana şu iltifatın yarısını yapmazdı."

"Niyeki ben sevdiğimi söyleyen biriyim."

"Bana pek söylemiyordun."

"Nedeni var mıydı peki."

"Evet vardı."

"Ne hödüklük yaptın allah bilir."

Gülen yüzü birden düştü oysaki ben şaka yapmıştım sadece.

"Olurda önce yaptıklarımı hatırlarsan özür dilerim olur mu?"

"Gerçekten kötü birşey yapmamıştırsın heralde yapsan neden evleneyim seninle."

"Yani ama seni üzecek şeyler yaptım. "

"Hmm neyseki hatırlamıyorum boşver."

İkimizde gülmüştük ve sonunda çorbam bitmişti erdem kalkıp ilaçlarımı getirdi. Bir çırpıda ağzıma atıp hemen yuttum. Ağızda kalınca aşırı kötü oluyordu bu meretlerin tadı.

"Nasıl hissediyorsun kendini."

"İyi hissediyorum."

"Hadi dışarı çıkalım o zmn."

"Tamam olur hem İstanbulu gezdirirsin bana."

"Tamam hadi."

Üzerimi erdemin verdiği kıyafetlerle değiştirip şalımı yaptım ve aşağı indim. Erdem beni görünce kocaman bir gülümsemeyle elini uzattı. Tam elini tutacaktımki miğdeme garip bir sancı girince olduğum yerde çöktüm.

Erdem hemen yanıma gelip yanıma eğildi."iyi misin ela ne oldu."

Ağrıdan soluk soluğa konuşmuştum."karnım karnım çok acıyo."

Erdem beni tutup hemen kucağına aldı en son hatırladığım şey buydu. Gözlerimi açtığımda yine bir hastane odası. Erdemse baş ucumda bekliyordu gözlerimi açar açmaz hemen yanıma geldi.

"İyi misin bir yerin acıyor mu?"

"İyiyim merak etme yine ne oldu."

"Doktorlar kan felan aldılar daha sonuçların çıkmadı bilmiyorum yani."

Erdem bana bu açıklamayı yaparken doktorum içeri girmişti. Erdem merak ve telaş içinde sordu hemen.

"Ne olmuş doktor bey neyi var karımın."

"Imm kafasını vurmasıyla ilgili bir sorun yok."

"Neden ağrımış peki karnı."

"Şöyle fasulye kadar felan bir sorunumuz var."

"Nasıl yani o ne."

"Şöyle karın bölgesinde minik bir şey işte."

Doktor böyle konuştukça gerçekten korkuyordum ne vardı karnımda ya. İçeriye başka kadın bir doktorun girmesiyle doktorun yüzündeki gülümseme daha da büyüdü.

"İsterseniz sorunu leyla hanımın göstermesiyle daha net görelim."

Yav madem sorun vardı bu adam ne diye gülüp duruyordu erdeminde canına tak etmiş olacakki çıkıştı doktora.

"Söyler misiniz artık ."

"Baba oluyorsunuz erdem bey."

Erdem duyduğu haberle heyecanla doktora sarılmıştı. Bense sadece ağlıyordum ne yani karnımda bebek mi vardı. Erdem yanıma gelip göz yaşlarımı sildi.

"Sorun yok güven bana."
Adının leyla olduğunu öğrendiğim doktor söze girdi.

"Kalp atışlarını duyunca rahatlayacaksın güven bana. "

Ultrason cihazını yatağın kenarına çekip karnımın üzerinde gezdirmeye başladı. Ve duyduğum kalp atış sesleri beni daha da ağlatmıştı çok garip bir histi ama hatırlamadığım adamdan çocuğun oluyordu bu daha garipti şuan.

Doktor kadın eliyle cihazı gösterip konuşmaya başladı.

"Size mutlu bir haberim daha var. İkiziniz olacak bakın biri burda biride şurada."

Evet bunu duyunca iki kat daha fazla ağladım.

"Annemiz biraz duygusal galiba ama normal bu zamnlarda olur bu tarz duygu karmaşaları."

Bu sefer erkek doktor konuşmaya başladı.

"Dün geçirdiğiniz kazadan dolayı hafif bir ağrı olmuş normal merak etmeyin iyi birde hatırlamadığınız için korkuyorsunuz biliyorum ama bir iki güne gelecektir hafızanız merak etmeyin."

Saol ya içime su serptin.

Doktor kontrolu ve herşey bitince çıkmıştık. Benim morelim bi hayli bozuktu ama erdem yanımda otuziki diş geziyordu.

"Gülme sende artık yeter."

"Şey tamam kendimi tutamıyorumda."

"Tut bi zahmet."

"Tamam özür dilerim."

"Dileme beni ne diye hamile bıraktın."

"Yani şimdi yek kişilik olan bi durum değildi sende istedin ondan dolayı oldu."

"Offf."

Gerçekten kendimi çok kötü hissediyordum daha onu bile hatırlamıyordum ama karnımda iki bebek vardı.

"Ela bak herşeyi hatırlayınca düzelecek emin ol."

"Erdemmmm."

Diye bağırmıştım ama çoktan iş işten geçmişti karşımızdaki ağaca çarpmıştık. Bu kadar mutlu olacak ne vardı ağzı kulaklarında olduğu için önünü görememişti işte. Tek hatırladığım kafamı cama vurduğumdu erdemse direksiyona vurmuştu baygın bir şekilde yan koltuğumda duruyordu. Gözlerim kapanmadan önce birileri bizi bulsun diye dua etmiştim.


Aşk Gerçekten Varmış Where stories live. Discover now