Ela'dan

3K 140 8
                                    

"Karıcım hazır değil misin hala."

"Hazırım geliyorum işte patladın."diyip olmak bilmeyen şalımı sonunda yapıp banyodan çıkmıştım.

"Sonunda güzelim."

"Ne yapayım olmadı bir türlü önü."

Erdem alnıma bir öpücük kondurdu.

"Olsun güzelim sen her halinle güzelsin hadi çıkalım."

Birlikte arabaya binip şirkete doğru yola çıktık. Erdem belli etmemeye çalışsada cemle ilgili durum hakkında üzgüne benziyordu. Bende onun üzgün olmasına üzülüyordum.

"Erdem siz cemle yakın arkadaş mıydınız."

"Yine mi cem meselesi gerçekten sıkılıyorum artık ela."

"İyi tamam sustum."

"Susma ama bu konudan başka birşey konuşalım lütfen."

"Seni çok seviyorum." Bunu söylerken kalbimde bir sürü kelebekler uçuşuyordu artık erdeme onu sevdiğimi utanmadan söyleyebiliyordum. Ve bunu söylemem onunda çok hoşuna gidiyordu.

"Bendee bendeee seni çok seviyorum be."diyerek 32 diş sırıtıyordu. Nerden nereye gelmiştik. Erdemin yüzündeki mutluluk gülümsemesi bir anda pis bir sırıtışa döndü.

"2 güne vizelerde çıkıyormuş."

"Eee"

"Eeesi işte anladın sen."

Şirketin önüne geldiğimizde beni her zamanki gibi kapıda bıraktı ve arabayı park etmeye gitti. Bense işimin başına vaktinde ulaşmak için erdemi beklemeden şirkete girdim.

Bugün güney koreli iş adamları geleceği için şirkette aşırı bir yoğunluk vardı. Beniyse arşivden bir dosya almam için şirketin -2. Katında olan depoya göndermişlerdi. Karanlık ve aşırı tozlu olması işimi daha da zorlaştırıyordu.

Kapının aralanmasıyla gözüm oraya kaydı ama geleni göremiyordum. Biraz daha eğilince ayağım kaymıştı ve bir adamın kucağındaydım.

"Bıraksana be beni."

"Ben olmasam yeri boyluyordunuz hanımefendi teşekkür mü etseniz." Beni yavaşça kucağından bırakırken söylenmişti cem.

"Sen niye geldin buraya."

"İki saattir bir dosyayı bulamayınca dedim bu kız öldü mü kaldı mı şimdi ölürsen kocan bunuda benden bilir."

Ayağım acıyordu sanırım düşmemek için yanlış bir haraket yapmıştım.

"Off ayağım acıyor ya. Hem kocama attığın kazıktan sonra normal öyle sanması."

"Burkulmuştur gel şöyle oturda bakayım hem ben kocana kazık felanda atmadım."

Cemin önüme çektiği sandalyenin üstüne oturup ayakkabımı çıkardım cemde telefonun ışığını ayağıma tutmuş inceliyordu.

"Elaa." Erdemin bağırma sesiyle cemde bende irkilmiştik. Sanırım erdemin baktığı yerden biraz yanlış anlaşılacak bir şekilde duruyorduk ama öyle bir şey yoktu. Cem söze girmeye kalktı ama erdem cevap beklemeden odadan çıkıp gitmişti. Bense burkulan ayağımla peşinden gitmeye çalışmıştım ancak iki adım atamadan tekrar sandalyenin üzerine düştüm.

"Bekle kalkma yanlış bişey yapmıyoruz ne de olsa ayağın daha da kötü olmasın. Gel hadi yardım edeyim."

Cem haklıydı. O yüzden koluna girip şirketteki revirin yanına gittik. Doktor ağrı kesici bir krem sürdü sadece ufak bir zedelenme olduğunu söyledi orada biraz uzanıp toplantı için yukarı çıktım.

Herkes toplantı masasında yerini almıştı. Erdem herkesin görebileceği yere oturmuştu cemse onun yanına bende hemen cemin yanındaydım. Erdem benimle azıcık bile göz teması kurmamıştı bu olayı yanlış anlayacaksa eğer ilişkimizi gerçekten gözden geçirmemiz gerekiyordu.

Toplantı bitmiş herkes sunumunu güzel bir şekilde yapmıştı sanırım bu işi almışlardı. Biz güney koreye gideceğimiz de bizide ağırlayacaklarını söylemişti iş adamları. Az önceki olaydan sonra gideceksek tabi o an bozuntuya vermemiştik. Ve artık şirketteki herkes evli olduğumuzuda öğrenmişti.

Toplantıdan çıkınca kafamla cemden onay alıp erdemin peşinden odasına gittim.

"Ne yapıyorsun erdem gerçekten böyle saçma sapan davranmayacaksın değil mi." Erdem masasının üzerine elindeki dosyaları bırakıp bana döndü.

"Aa estağfurullah hiç yanlış anlar mıyım ."

"Dalga geçme ayağım burkulmuştu."

"Sorun ne biliyor musun ela sana uzak dur dedikçe bi şekilde hep sizin dip dibe olmanız ben sana güveniyorum ama sırtımdan bıçaklayan bir adamla böyle samimi ve yakın olmanı kaldıramıyorum sorun tam olarak bu."

"Adam benim patronum sence normal değil mi."

"Aynen çok normal koskoca patronun stajerin peşinden şirkette bir sürü adam varken  onlardan birini göndermeyip kendisinin inmesi çok normal ya sen çok safsın ya da ben çok art niyetli."

"O gün eve geldiğinde onu yaka paça atmak yerine düzgün davrandın ama ve iyi birisine benziyor art niyetli düşünemiyorum o yüzden ."

"İyi birisi Değil işte sadece benziyor."

"Eğer bana adam gibi her şeyi anlatırsan bende ne yapmam gerektiğini daha iyi ayarlarım."

"Sen bana birine güvenmediğini söylesen ben sana neden niye diye sormam direkt uzak dururum ama sen illa sorgulayacaksın iyi buyur sorgula o zmn git o çok güvendiğin ceme sor yıllarca benim arkamdan bıçaklamak dışında bir şey yapmış mı git sor. Yakın arkadaşım sanarken bana neler yaptığını sor. Ona inanıyorsun sonuçta git ona sor."

Erdem bunları söyleyip çıkmam için kapıyı açmış ve eliyle kapıyı gösteriyordu. Bu tartışma beni ne kadar üzsede daha fazla büyümesin diye çıktım lavaboya gittim. Ne kadar istemesemde gözümden akan yaşlara engel olamıyordum.

Belkide evliliğimizde erdemin bu kadar ciddi olduğu en büyük kavgamızdı. Yanlış birşey yapmıyordum ama hep yanlış bir konuma düşüyordum.  En iyisi bu sorunu kökünden çözmekti. Gidip istifa edersem sorun hallolur.

Elimi yüzümü yıkayıp üzerimi düzelttim ve cemin odasının kapısını çaldım.

"Gel."

Kapıyı açıp içeri girdim cemin verdiği rahatlıkla masasının karşısındaki sandalyelerden birine oturdum.

"Ben erdemle aramda daha fazla sorun olsun istemiyorum o yüzden istifa edicem çıkmadan istifa mektubunu yazıp masana koyarım."

"Saçmalama ela staj için başka bir yer bulana kadar ne kadar vakit kaybedeceksin haberin var mı senin. "

"Her neyse ne daha fazla sorun yaşayıp erdemi kırmak istemiyorum sende o da aranızdaki durumla ilgili doğru bir şeyde anlatmıyorsunuz zaten ben uğraşamam sizinle."

"Ben erdemin arkasından iş çevirmek istememiştim."

"Neden yaptın o zmn."

"Yapmasaydım çok büyük zarara uğrayacaktık herifler başka bir projede bize çok iyi bir tuzak hazırlamışlardı benden çizimler karşılığında geri adım atacaklarını söylediler eğer o çizimleri vermeseydim erdem başkasının çizimlerini çalmış konumuna düşecekti ve bu hem erdemin iş hayatını hemde şirketi etkileyecekti."

"Peki neden bunu erdeme anlatmadın."

"Beni dinlemek yerine hemen suçladı çünkü kaç yıllık arkadaşını bir kalemde sildi  nasıl anlatsaydım ela o saatten sonra."

"Cem benim bunu bilmem hiçbir şey değiştirmiyor bence erdem seni hala seviyor ama yinede mantıklı bir açıklama duymak istiyor onunla konuşmalısın ve dediğim gibi ben bu işe daha fazla karışmayacağım."

"1 ay ela 1 ay sonra yokum zaten boşuna istifa edeceksin."

"Her neyse artık herşey yeni düzelmişken bozulmasına izin veremem sende kendine iyi bak cem."

"Sende ela." Cemin odasından çıktıktan sonra istifa mektubunu yazdım ve ceme verip işten çıktım. Gerçekten yorulmuştum bugün eve gidip uyuyacaktım.

Aşk Gerçekten Varmış Where stories live. Discover now