Ela'dan

4K 180 11
                                    

Sabah uyandığımda kafam erdemin göğüsünde yaslıydı ellerimle beline sımkısı sarılmıştım. Ee o da bana sarılmıştı.

Lan yastıklar nerde. Bu pis sapık mı yere attı iki ayağımla birlikte Erdemi yataktan aşşağı attım. Erdem iniltilerle yerde kıvranırken uykulu sesiyle sordu.

"Ne yapıyorsun kızım. Ah. Ayağım ya."

"Vatos balığı gibi yapışmışsın pislik."

"Karım değil misin istersem oooo."deyip yattığı yerde salak salak güldü sonra kalkıp yatakta oturan bana bakarak eğildi.

"Yapak mı kız."

He yapak. Allahın manyağı ben evlenmeye hazır bile değildim. Gözlerimi devirdim.

"Ben sevdiğimden başkasıyla birlikte olmam dostum."

"E ben işte o."

He eben.Kafamı kafasıyla aynı izaya getirmek için dizlerimin üzerinde yukarıya doğru kalktım.

"Sen değilsin." Erdemi ilk kez bu kadar öfkeli görüyordum. Az önceki alaylı yüzü yok olmuştu. Sıktığı dişlerinin arasından sordu.

"Kim peki o adam."

"Bu seni hiç ilgilendirmez."

"Yok çünkü beni sinirlendirmek için söylüyorsun."

"Görürsün var mı yokmu bu durumu anlattığımda o benim yanımda olacaktır senin gibi kaçmaz."

"İyi." Dedi üzerindeki tişörtü çıkarıp yatağın üstüne atarken. Oha lan onlar neydi öyle. Baklava ve kas mıydı. Gözlerimi ovuşturdum. Vay anam babam be burası tam bir.Lannn hem yakışıklı hemde süper vucütlü bir herif miydi bu? Neyseki bu yakışıklı adam benimdi. Tapusu bende bir kere o ece varya ona göstereceğim. Erdem banyoya girmişti bile ben onun hakkında böyle sapıkça düşünürken. Bende guruldayan midemi alıp aşşağıya mutfağa indim.

Dolabı açıp atıştırmalık bir şeyler ararken siyah bir takım çekip aşşağı inmişti benim yakışıklı bey.

"Açıktın mı?"

"Ya sen polisken bu kadar salak değildin ne oldu sana eceyle takıla takıla ıp'un düşmüş." Güldü. Yanıma geldi. Bu herifte iki evlendik diye sürekli dibime dibime sokuluyor. Allah allah.  Belimden tutup beni arkamdaki tezgaha oturttu. Ve yüzünü iyice yüzüme yaklaştırdı. Gözlerimizin doğrudan birbirine bakmasını sağladı. Kafamı tam yan çevirecektimki iki eliyle sımsıkı tutup alınlarımızı birbirine yasladı.

"Beni deli etmek için yapıyorsun demi."

"Neyi" bu kadar yakınken beynimi kullanamıyordum. Benimde ıp'um düşmüştü an itibariyle.

"Şu sevgilin olayını."sesi yine sinirli çıkmıştı.

"Eğer gerçekse."derin bir nefes aldı.

"Ee ne yaparsın eğer gerçekse ki gerçek zaten."

"Sana böyle davranamam. Eğer birini seviyorsan bu yanlış olur. Heleki aranızda bir şey varsa. Onunla konuşup bu meseleyi halledene kadar seni boşamam sonra o sana sahip çıkacağına söz verirse ve sende istiyorsan o zmn ona gidersin."

"Neyim ben hayvan mıyımda bana sahip çıkıyorsunuz siz erkekler ne sanıyorsunuz kendinizi."

Erdemi göğsüne iki ellerimle bastırarak itip tezgahtan indim ve suratına doğru cırladım.

"Kimsenin bana sahip çıkmasına ihtiyacım yok boşa boşayacaksan ben herşeyi halledebilirim."

Kolumdan tuttu ve kendine çekip sımsıkı sardı beni. Ellerimle ne kadar itmeye çalışsamda gücüm yetmiyordu.

"Sakinleşir misin demek istediğim o değildi. Yanlış cümlelerle ifade ettim. Hem benim senden boşanmak istiyor gibi bir halim var mı?"

O zmn ne diye aptal aptal sorular soruyorsa.Ben biraz sakinleşince ellerini yüzüme götürdü.

"Sahip çıkma felan değil unut bu kelimeyi. Napayım ben türkçe ataerkil olduğu için alışkanlıkla bu tarz kelimeler kullanabiliyor insan."

Dil çıkardım o böyle konuşunca. Gülümseyerek"oh sonunda ayarlarına geri dönüyorsun. Bak şimdi demek istediğim şu yani bu herifte onlar gibi sana inanmazsa hani evlendikya o yüzden seni hayal kırıklığına uğratacak."

"Senin gibi"

"Ya he Allah aşkına he benim gibi.cevap ver şimdi var mı gerçekten böyle biri"

"Sen karşında salak mı var sanıyorsun."

"Ne alakası var şimdi neden böyle birşey sanayım."

"Var diyorum dokunmazsan iyi olur bana çünkü önce sevdiğim adamın dokunmasını istiyorum."

Tamam anlamında kafasını salladı ne yapacağını bilemiyordu sanırım benden böyle bir cevap beklemiyordu. Ne bekliyordu paşam sana dokunmayacağım diye beni tehdit edince bende ayy nolur bana dokun mu diyecektim. Çok dizi izlemiş böyle saçmalıklara kanacağımı düşündüğüne göre. Sakar olabilirim ama asla ezik bir karakter değilim. Yeri izleyen erdeme döndüm.

"İşe mi gidiyorsun."

Yerden kafasını kaldırmadan cevap verdi.

"Evet sen ne zmn iş başı yapmak istersen o zmn yapabilirsin ben dedeme hasta olduğun için raporlu olduğunu söyledim."

"Beni kovmadınız mı siz hala."

"Hayır sen çıkana kadar asla öyle bir şey olmayacak."

Afferin adam ol.

"İyi bekle beni kafamı dağıtmam lazım giyinip geleyim."

"Tamam olur bekliyorum."

Üstüme hemen birşeyler giyip şalımı yaptım ve aşşağı indim. Ama erdem yoktu beni bırakıp gitmiş miydi bu. O sırada bahçede oturan erdeme ilişti gözüm telefonda biriyle konuşuyordu.  Kulak misafiri olma is loading.

"Beni sevmiyormuş. Sevdiği biri varmış öyle söylüyor. Bende önce canımı yakmak için söylediğini sandım ama çok ciddi duruyordu... hayır söylemedi kim olduğunu zaten söylesene ne olacak ne yapacağım... bilmiyorum fatih.. umarım dediğin gibidir. İyi görüşürüz hadi."

Diyerek telefonu kapattı. Bu fatihte olmasa ne yapacak bu adam. Bahçeden çıkmak için döndüğünde kapıdaki benimle göz göze geldi.

"Sen beni mi dinliyorsun."

"Ne dinleyeceğim be seni."

"Ne bileyim neden haber vermedin o zmn geldiğini."

"Sana hesap vermekle uğraşamam hadi işe geç kalıyoruz." Dedim ama aklıma birşey takılmıştı bu evlilik meselesini ne yapacaktık yani dedesi şirkettekiler annesi babası.

" evlendiğimizi söylemeyeceğiz dimi kimseye."

"Bana kalsa tüm türkiyeye canlı yayın yaparım."

"Başlatma beni sana şimdi."

"Söylemeyeceğiz sen beni sevene kadar."

"Ha sonsuza kadar yani bana uyar."
Erdem hayal kırıklığıyla derin bir nefes aldı.

"Canımı yakmak istiyorsan inan bana beceriyorsun."

"Sende öyle."

"Ben senin canını yakmayı hiç istemedim bu zamana kadar."

"O da senin sorunun ne yapalım."

Şirketin önüne gelmeden beni biraz geri indirmişti ki kimseye hesap vermeyelim. Yavaş yavaş şirkete doğru ilerlemeye başladım.

Sizce Erdemin ağzından da bölümler yazayım mı yoksa sadece ela üzerinden devam mı edeyim

Aşk Gerçekten Varmış Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin