Ela'dan

4.1K 176 24
                                    

Uyuyakaldığım yatakta bir kaç saat sonra erdemin kapımı çalmasıyla uyandım. Kapının arkasından bana sesleniyordu.

"Ela iyi misin cevap vermessen içeri gireceğim artık bak."

"Dur sakın." Üstümdeki bornoza baktım bu şekilde giremezdi .

"Merak ettim seni neden ses vermiyorsun."

"Uyuya kalmışım geç içeri sen geliyorum ben."

"Tamam."

Üzerimi değiştirip başıma bir başörtüsü attım ve erdemin yanına gittim. Kanepenin bir köşesine sıkışmış oturuyordu sanki koskoca evde başka yer yokmuş gibi beni görür görmez yerinden fırlayıp hemen yanıma geldi.

Ellerini yanağıma koymuştu. Bu da fena alıştı temasa haram bro bırak beni.

"Ateşin düşmüş çok şükür."

"Emin olamassın."dedim ellerinin arasından kafamı çekip.

"Nasıl olamam düşmüş işte."

"Annem hep derki el ile ölçmek asla doğru sonuç vermez."

"Ee neyle ölçecek mişiz?"

"Annem alnımdan öperek ölçer hep."

Erdemin suratında pis bir gülümseme peydah olmuştu. Hayır yapmayacaktı dimi. Bende saf saf ne diyordum . Alnıma değen dudaklarıyla irkildim. Vucüdum o kadar ısınmıştıki dünkü ateş bu ateşin yanında hiçbir şey.

"Annen haklıymış." Dedi dudaklarını kafamdan çekerken."hala biraz ateşin var.

"Bana bir daha yaklaşma."

"Sen söyledin ama."

"Sen benim her söylediğimi yapacak mısın?

Çalan kapının sesiyle bir iki adım erdemden uzaklaştım. Kimdi bu saatte. Kim gelecekti.

"Birini mi bekliyordun."

"Hmm. Sevgilimi." Dedim onu delirtmek istiyordum. Bu söz canını çok acıtmışa benziyordu omuzları aşşağı düştü ve gözleri doldu. Titrek bir sesle

"Sevgilin mi var."

"Evet." Onu orada bırakıp umursamazca kapıya ilerledim. Kapının dürbününden baktığımda kafamdan kaynar sular dökülmüştü. Annem,babam ve abim miydi kapıdakiler. Yok yok hala ateşim vardı ve kabustu kesin.Erdem ceketini eline almış arkamda belirdi.

"Açmayacak mısın sevgiline kapıyı."

"Açarsam seni öldürürler büyük ihtimalle hatta benide."

Malesef evin ses yalıtımı yoktu. Ve erdemin hesap sorarcasına çıkan sesi kapıdan duyulmuştu. Şimdi ayvayı yemiştik işte.

"Kızım açsana şu kapıyı kim var içeride kim o erkek sesi."

Babamın bağırma sesiyle erdem bana dönüp kısık sesle

"Babanlar kapıda."

Hadi canım. Bende cumhuru reis geldi sanıyordum. Manyak herif.

"Napıcaz"

"Sence napacağımızı bilir gibi bi halim var mı?"

"Hayır."

"Ee ne soruyorsun o zmn." Kapıdan daha öfkeli bir şekilde bağıran babamın sesi duyuldu.

"Aç kapıyı yoksa kıracağım."

"Allah kahretmesin."

"Sen alışıksın kaç istersen pencereden." dedim. Erdeme. Erdem bu lafımın üzerine sinirle gidip kapıyı açtı. Ne yapmıştı ne yapmıştı. Kapıyı açmıştı. İyi halt etmişti.

Ailem bana sinirle ve büyük bir şaşkınlıkla bakıyordu. Abim bu durağanlığı bozmak adına erdeme bir tane yumruk attı. Erdemin duvara doğru savrulmasıyla kapıdaki babamla göz göze gelmiştik.

"Sen" dedi " sen nasıl böyle bir şey yaparsın bana vurmak için elini kaldırmıştı ki erdem babamın elini havada yakaladı.

"Bana herşeyi yapabilirsiniz ama elaya vuramazsınız." Kedi olalı bir fare tutmuştu sonunda.

Bütün bunlara dayanamayan annem kapının önüne yığılıp kalmıştı. Ulan acı çekmeye gelmişim bu dünyaya bir aşık olalım dedik konu nerelere geldi. O girdiğim ara sokağı ben..... abimle babama bakıp bağırdım.

"Yeter durun artık annem annem bayıldı."

Abim annemi kucağına alıp içeri taşıdı hemen. Annemi kendine getirmeye çalışırken babam gür sesiyle tekrar bağırdı.

"Evleneceksin kızımla."

E erdem buna dünden razıydıda çocuğa bi ton laf edip kaçırmıştınız hatırlarsanız.

Erdem omuzlarını dikleştirdi.

"Evlenirim."

"Hemen evleneceksiniz hiç bir yere gitmeyeceksin yarın gidip nikah tarihi alacağız siz evlenmeden de hiçbir yere gitmeyeceğim.

"Baba bak yanlış anlıyorsun."

"Sen sus . Ben sana herşeyden çok güveniyordum şu hale bak birde eve erkek atmadığın kalmıştı yazıklar olsun sana artık senin gibi bir kızım yok benim."

Babamın bu söyledikleri karşısında günlerdir yorgun olan bedenim daha fazla dayanamadı ve erdemin kucağına doğru bayılmıştım. Uyandığımda erdemin kucağındaydı kafam.

"Çok şükür. İyi misin?"

Bana tiksinir gibi bakan abim ve babamla buluştu gözlerim. Nasıl iyi olabilirdim. Babam ayıldığımı görünce acımasızca söze girdi.

"Birazdan hoca gelecek dini nikahınızı kıymaya. Yarında resmi nikahınızı kıydaracağız sonra biz defolup gideceğiz sende bu adamla ne yaparsan yap."

Ne dersem diyeyim bana inanmayacaklardı. Ve beni bir daha affetmeyeceklerdi yaptığım tek şey hıçkıra hıçkıra ağlamaktı.

Bir saat sonra hoca yanında iki tane kadınla gelmişti. Kadınlar şahit olmuştu ve bizim nikahımız kıyılmıştı artık erdemin karısıydım. Normalde bu olay benim için dünyanın en güzel günü olmalıydı. Ama şuan hiç öyle değildi. Erdemde benimle evlenmek zorunda kalmıştı. Kapıyı açmasa buna zorlanmazdı. Doğrusu o halinden memnun gibiydi.




Aşk Gerçekten Varmış Where stories live. Discover now