Erdem'den

4.6K 216 10
                                    

Sabah elanın mesajıyla yataktan fırlayıp hemen üstümü giyindim. Dün akşam bende kalan fatihin suratına bir tane yastık fırlatıp onu da uyandırdım.

"Ne yapıyorsun manyak."

"Hadi kalk çabuk yengeni korumaya gidiyoruz."

"Yengem mi? Hangi yengem."

"Kaç tane yengen var."

"Ahmet amcamın karısı, ali amcamın karısı, mustafa dayımın karıs-"

Bir tane daha yastık atıp susmasını sağladım.

"Hadii çabuk ol."

"Hee bu  erdem kankamın karısı olacak olan yengem."

Bu tabir artık o kadar hoşuma gidiyordu ki fatih bunu derken mal gibi sırıtıyordum.

"He he o hadi."

"Sen bu kıza baya tutuldun ha bro."

"Bende şaşkınım ama öyle oldu."

"Düğün ne zmn."

"Allah ne zmn nasip ederse." Arabaya binmiştik çoktan elaların arabasının peşine takıldım tek bir yol vardı ne yapayım uçarak gidemeyeceğime göre mecbur peşlerinden ilerliyordum. Abisi bir şey derse de işimiz var merkeze iniyoruz derdim. Fatih bütün olumsuzlukları önüme sunmayı severdi.

"Ya şimdi kızmada bir şey söyleceğim."

"Söyle şom ağızlı."

"Bu kız üniversiteye gidecek. E sen açıldın diyelim o da seni seviyor diyelim siz nasıl yapacaksınız bu işi."

Haklıydı ben bunu hiç düşünmemiştim.

"Bilmiyorum gittiği yere giderim bende."

"Aynen paşam devlette sana çalışıyodu zaten. Hemen şey derler 'aa aşık mı oldunuz hemn atıyorum sizi oraya'"

"Ya o aşamaya geçelimde hallederiz."

"Doğru,aşamalar  çok."

Yine annemle babamı kastetmişti. Evet tesettürlülere karşı aşırı önyargılıydılar. Ama bana karışacaklarını sanmıyordum. Aslında dedem çok dindardı babamı da bu yüzden baskıyla yetiştirmişti. Babam dedemin baskısına dayanamayıp askeri liseye bavurmuş daha sonrasında albaylığa kadar yükselmişti. Dedemin bu baskıları yüzünden dinden de tamamen soğmuştu. Bu yaptığını pek onaylamıyordum aslında biri yüzünden inandığın şeyden soğup önyargılı olmak çok yanlıştı.

Elayı tanısa mesela çok severdi. Ama önyargılarını yıkabilecek miydi bilmiyorum. E haliyle annemde babamla aynı kafadandı. Böyle düşünmelerine rağmen yine de beni dedemden koparmamışlardı yazları dedem ve babaannemle kalırdım.

Annem ve babam çalıştığı için ve bende yazın okula gitmediğim için evde tek kalmamı istemezlerdi. Onlar konuşmadığı için dedemin sağ kolu olan bahri amca beni alırdı. Dedem aslında Türkiyenin sayılı zenginlerindendi ama babam bütün bunları elinin tersiyle geri tepmişti. Çünkü kendi istediği gibi yaşamak istiyordu.

Yani dedemin tek varisi şuan bendim. Dedem inşaat şirketleri olduğu için mimarlık okumamı istemişti benden işlerin başına geçebilmem için. Bende onun sözünü dinleyip önce mimarlığı bitirmiştim okula 1 yıl erken kayıt olduğum için 21 yaşında mimarlıktan mezun olup hayalim olan polisliğe başvurmuştum. Bir yıllık bir eğitimin sonunda da polis olmuştum.

Eğer bir kızı severde evlenirsem dedemin işinin başına geçmeyi düşünüyordum. Yani ela bana he derse büyük ihtimalle polisliği bırakacaktım. Çünkü karımın ve çocuklarımın ben işteyken sıkıntıya girmesini istemiyordum. Babamdan biliyorum o göreve gittiğinde gözümüze uyku girmezdi. Bunu karım ve çocuklarıma yaşatmak en son istediğim şeydi.

Okulun kapısına gelmiştik abisinin bizi görmeyeceği bir yere çektim arabayı. Elaya onu mutlu edecek bir mesaj attım ve işe yaramıştı .

Umarım iyi bir sonuç alırdı sınava 1 aydan az fazla kalmıştı eğer düşük alırsa moreli çok bozulurdu.

Ben bunları düşünürken yakama yapışan elle irkildim. Elanın abisiydi.

"Ne yapıyorsun lan burda."

Heh ne dicektim şimdi. Ağzımın ortasına aldığım yumruk darbesiyle yere yığıldım. İyice şamar oğlanına döndüm bende ha. Elanın abisi olmasa gösterirdim de neyse. Yerden kalktım bir daha tuttu yakamı.

"Cevap ver."

"Elayı merak ettiğim için geldim."

"Allah allah niye merak ediyormuşsun sen elayı."

"Bak böyle yaparak huzuru bozuyorsunuz insanlar içeride sınavda şöyle kenara gelin"dedi fatih yanımdaki adamı tutup.

Selim kafasını salladı. Beni tutup kenara doğru itiklemeye başladı. Gerçkten şuan sabrımı zorluyordu ama kendimi tutacaktım. Ela için dedim içimden kendime.

"Senin burada ne işin var yol boyuda takip ettin bizi."fatih atıldı hemn.

"Bakın bu erdemi döven adamlar dün arayıp tehdit etmişler bizde kardeşinize bir şey yaparlar diye düşündük o yüzden lütfen yanlış anlamayın."

"Senin yüzünden birde kardeşim tehlikede öyle mi." Bu söz canımı gerçekten çok yakmıştı.

Ya gerçekten benim yüzümden ona bir şey olursa. Allahım nolur beni böyle bir şeyle sınama diye dua ettim.

"Özür dilerim.Elaya bir şey olması en son isteyeceğim şey ama zamanı geri alamıyorum izin verinde bundan sonrasında korumaya çalışayım."

Elanın abisi onaylar biçimde kafasını salladı.

"Dua et ki kardeşime bişey olmasın yoksa o günkü halden iki kat kötü yaparım seni."

Diyip arabasının yanına gitti. Umarım ela bu durumu görmemiştir. Onun üzülmesini istemiyordum. Heleki şuan bütün hayatını etkileyecek bir sınava çalışırken.

Aşk Gerçekten Varmış Where stories live. Discover now