Erdem'den/56.bölüm

2.9K 124 4
                                    

Sabah uyandığımda göğsümden uyuyan elayı seyretmeye başladım. Bu güzel kadın benim gerçekten karım olmuştu.

Evet aklım hala o günlükte yazanlardaydı ela beni terkedecek diye deliler gibi korkuyordum. Hatta o günden sonra elayı terslememin sebebi de buydu.

Ama dün kendime hakim olamamıştım. İnsan sevdiği birinden en fazla ne kadar uzak durabilirdi ki bende duramamıştım işte. Hem eğer o günlükte yazanlar gerçek hisleri olsaydı dün bana kendini bırakır mıydı? Peki ya tesadüf olayı. Off gerçekten aklım hiçbir şey almıyor.

Ellerimi saçlarında gezdirip okşamaya başladım ela huylanmış olacakki mızmızlayarak gözlerini açtı. Benimle göz göze gelince utanarak hemen yorganı yüzüne çekti.

"Utanılacak bir şey mi yaptık ki ya."

Bir yandan kıkırdıyordum bir yandanda elanın yüzünden yorganı çekmeye çalışıyordum.

"Yapma utanıyorum işte."

"Oooo daha çok yapıcaz alış bence."

"Sen çok sapıksın."

"Söz konusu karım olunca öyleyim."

Yorganı sonunda elanın ellerinden kurtarıp yüzünü açmıştım.bu seferse kafasını göğsüme gömmekte bulmuştu çareyi.

"Ela bi kere öpücem dursana."

"Öpme."

Yorgandan açıkta kalan omzuna bir öpücük kondurdum ve kollarımı elanın vucüdündan ayırıp yataktan kalktım.

"Ben duş alıp aşağı kahvaltı hazırlamaya ineceğim sonra sende alır ve gelirsin hanımefendi."

Yorganın altından çıkan boğuk sesiyle cevap verdi.

"Tamam."

Duşumu alıp aşağı indim ve kahvaltı hazırlamaya başladım. Beynimin içindeki sesi durduramıyordum ela seni kendine bağladığı an terk edecek sesisini. Kahvaltıyı hazırladıktan sonra daha fazla dayanamayıp ela gelmeden montumu aldım ve arabaya binip nereye gittiğimi bilmeden sürmeye başladım.

Bir müddet ilerledikten sonra bir sahil kenarında durdum. Birileriyle konuşmak istiyordum yoksa kafayı yiyecektim.

Elime telefonumu alıp fatihi aradım.

"Alo fatih ne yapıyorsun."

"İşteyim bir şey mi oldu."

"Evet müsaitsen iki dakika gelsene ."

"Tamam olur gelirim konum at."

"Tamm atıyorum."

Telefonu kapatıp fatihe konum attım. Bir saat sonra felan gözle seçemeyeceğim uzaklıkta bir kadınla erkeğin kavga etme sesini duymaya başladım. Daha sabah saatleri olduğunu için sesleri çok net geliyordu. Ve erkeğin sesi fatihti. Yerimden kalkıp hemen sesin geldiği yere ilerledim.

Biraz daha yaklaşınca sesler daha da netleşmişti.

"Bakın hanımefendi acelem vardı çarpmışım özür diledim ya ne diye abartıyorsunuz ya."

"Ben mi abartıyorum yolda insan gibi yürümeyi öğrenememişsiniz ve ben abartıyorum öyle mi kolum koptu."

"Yuh bayılın bide isterseniz."

"Bir kadınla nasıl konuşuyorsunuz siz."

"Sizde kaşınıyorsunuz ama ben ne yapayım."

Sonunda yanlarına ulaşmıştım ve tartışmalarını bölmek üzere lafa girdim.

Aşk Gerçekten Varmış Where stories live. Discover now