Bölüm 2

4.5K 314 110
                                    


Ertesi sabah Leon bana temiz kıyafetler getirmişti. Hastaneden çıkışımı yapıp evin yolunu tutmuştuk. Eve geldiğimizde karım yüzüme bile bakmadı.

-"Geçmiş olsun. Gebermeyi becerememişsin. Üzüldüm" dedi ve mutfağa gitti. Garry ona kötü kötü baktı. Seslenmedim. Salona geçip hep birlikte oturduk.

-"Keşke benim evime gelseydiniz" dedi Leon. "Nasılsa size ben bakacağım."

-"Hayır, abime ben bakarım" Garry yavaşça ceketimi çıkarıyordu. Leon' da kolumu yeniden askıya almama yardım ediyordu.

-"Gerek yok iyiyim ben" dedim ve arkama yaslandım. Sonra aklıma bir şey geldi. "Garry, kazada telefonum bulunmadı mı?"

-"Bulundu. Milyonlarca parçaya bölünmüş halde. İçinden hattını çıkarıp başka telefona takmış polisler. Öyle ulaştılar bana."

-"Merak etmeyin ben size yenisini aldım" Dönüp Leon' a baktım. Cebinden telefonumun aynısını çıkardı. "Bunu bugün almıştım. Şarjını doldurup getirdim. Buyurun"

-"Sen bir numarasın" diyerek elinden aldım. Telefonu açtım. Lindie salona geldi. Elinde koca bir kase dondurma vardı.

-"Yemek var mı Lindie? Çok açım" dedi Garry.

-"Bok var, bok ye" diyerek televizyonu açtı.

-"Pis sürtük" diye mırıldandı ve ayağa kalkıp mutfağa yöneldi Garry. Sabrım iyice taşıyordu.

-"Eşyalarını alıp, yarın bu evden gitmezsen, seni kolundan tutup sokağa atarım Lindie" dedim. Dönüp gözlerini kısarak bana baktı.

-"Mendebur herif! Maymun suratlı! Sen daha beni çok arayacaksın" Dondurma kâsesini yere fırlattı. Odaya gidip valizini topladı. Valizi çekerek salona geldi. Anahtarları üzerime fırlattı. "Umarım o çirkin suratına hayat boyu kimse bakmaz da yapayalnız kalırsın. Beni mumla ararsın. İbne!" Valizini çekerek kapıyı çarpıp gitti.

Leon ile bakıştık. Aniden sırıttım ve anahtarı havaya atıp tuttum.

-"Vay be. Çok kolay oldu" dedim.

Garry yemek hazırlarken Leon kafamdaki yaranın pansumanını yapıyordu. Sabah hastanede yaptırtmamıştım. Koltuğa oturacakken onu tuttum ve dizlerime oturttum. İtiraz etmeden oturdu. Belinden tutup iyice kendime çektim. Yüzü bana dönüktü. Bandı çıkardı. Elindeki kahverengi sıvıyı gazlı beze döktü. Yaramın üzerine gezdirdi. Sesli bir iç çektim.

-"Ah... Üfle"

O dediğimi yapıp üflerken kolumu beline doladım. Bir yandan da yan yan sırıtıyordum. Sonra onun bir sevgilisi olduğunu hatırladım ve tüm keyfim kaçtı.

-"Rayan seni gelip alacak mı?" dedim bozuk bir tonda.

-"Hayır. İzniniz olursa burada kalacağım"

-"Tabi ki kalabilirsin."

Yaramın üzerini yeniden kapattı. Kalkacakken onu daha sıkı sardım.

-"Efendim, ellerimi yıkamam gerekiyor"

-"Yıka ve hemen geri gel" dedim şehvetli bir tonda.

-"Tamam"

Mutfaktan güzel kokular gelmeye başlamıştı. Garry yemek yapıyor olmalıydı. Leon malzemeleri kaldırdıktan sonra yanıma geldi. Yine onu tutup dizlerime oturttum. Eski ifadesiz yüzü geri gelmişti.

-"Seninle sevgilin hakkında konuşmak istiyorum" dedim. Boş boş bakmaya devam etti.

-"Sevgilim mi?"

-"Evet. Sevgilin Rayan hakkında"

-"Bay Habib benim sevgilim değil ki" O an gözlerim parladı.

-"Sevgilin değil mi?"

-"Hayır."

-"İyi de, sana sevgilisi olmanı istediğini söyledi. Kulaklarımla duydum"

-"Siz beni takip mi ediyorsunuz?"

-"Ne münasebet. Sadece istemeden kulak misafiri oldum. Stüdyonun önünden geçerken duydum" diyerek yüzümü çevirdim. Ses vermeyince yeniden yüzüne baktım. "Ee?"

-"Anlayamadım?"

-"Sana sevgilisi olmanı istediğini söyledi diyorum"

-"Devamını da dinlemiş olmalısınız."

-"Hayır. Sizi dinlemenin yanlış olduğunu düşünüp oradan uzaklaştım"

-"Anladım"

-"Onu reddettin yani öyle mi?" dedim zümrüt yeşili gözlerine kilitlenmiş bir vaziyette.

-"Evet. Ama o peşimi bırakmıyor"

-"Rahatsız oluyorsan hemen onu temizlerim" dedim katillere özgü bir tonda.

-"Hayır, benimle ilgilenmesi hoşuma gidiyor. O çok nazik biri. Üstelik sürekli bana hediyeler alıyor. Neden alıyor bilmiyorum. Ama alıyor. Beni gezdiriyor. Rahatsızlık veren biri varsa o da benim. Benim için çok şey yapıyor çünkü"

-"Saçmalama" diyerek kaşlarımı çattım. "Seni seviyorsa o bunları isteyerek yapıyordur. Bana bak, sakın ona olan minnetinden onunla olayım deme" Elimi göğsüne koydum. "Sadece buranı dinle. O ne diyorsa onu yap"

Gözlerime dikkatlice baktı.

-"Ya o, sevmemem gereken birini sevmemi söylüyorsa efendim?"

Candy Man IIWhere stories live. Discover now