Bölüm 27

3.4K 208 20
                                    


Ertesi gün heyecanla erkenden kalkıp ajansa gittim. Ofise girdiğimde ofiste biri vardı.

-"Kimsiniz?" diyerek içeri girdim. Arkası kapıya dönük oturuyordu.

-"Ben Tony. Bay Rosswald' ın yeni asistanıyım."

Neye uğradığımı şaşırmıştım. Bu adamı hatırlıyordum. Gervase ilk görüşte ona oldukça ilgi göstermişti. Bir şey demeden karşısına geçip oturdum. Yüzüme bakıyordu.

-"Siz Bay Rosswald ile mi görüşecektiniz?" diye sorduğunda ona cevap vermek yerine kafamda yankılanan cümleyle meşguldüm. 'Bay Rosswald' ın yeni asistanıyım'

Kovuldum demek mi oluyordu bu? Ben bu cümleyi nasıl yorumlayacağımı düşünürken Gervase geldi.

-"Günaydın."

-"Size de efendim" İkimizin aynı anda cevap vermesi biraz daha afallamama neden olmuştu.

-"Tony, Leon işinin başına döndüğüne göre sen kendi işlerinle ilgilenebilirsin."

-"O işe geri mi döndü?"

-"Evet. Öyle görünüyor."

Tony denilen herif yavaşça ayağa kalktı. Benim dönmüş olmama bozulmuştu.

-"Öğleden sonra provam vardı zaten. Sizden izin isteyecektim."

-"Gerek kalmadı. Yardımların için çok teşekkür ederim. Sana bunun için ödeme yapacağım"

-"Hayır" Tony yüzünü çevirdi. "Size ücret istemediğimi o akşam da söylemiştim"

O akşam mı? Hangi akşam? Buluşuyorlar mıydı? Bununla da mı yatıyordu? Üstelik benim yokluğumda, beni özlemesi gerekirken... Gervase ile göz göze gelince kalbime iğneler battı. Başımı eğdim. Sevmiyordu işte... Bay Garry yanılıyordu.

-"O akşam ki başkaydı, bu başka" dedi utanmazca.

-"Yine de istemiyorum. Ben gönüllü olarak yaptım bunu. İzninizle"

Tony dışarı çıkarken yeniden ona seslendi.

-"Tony?"

-"Akşam ne yapıyorsun?" İfadesiz kalmaya özen gösterdim. Gözümün önünde başkasına çıkma teklif ediyordu.

-"Hiç"

-"Seni ararım"

-"Olur"

Kıpırdamadan oturuyordum. Kalbim bir kere daha paramparçaydı. Ama belli etmemeliydim. Vereceğim herhangi bir tepkiden rahatsız olup beni kovmaması için acımı gömmeliydim. Tıpkı bir zamanlar aşkımı gömdüğüm gibi...

-"Çayımı getir." Sesiyle birlikte kendimle muhakeme etmeyi bıraktım.

-"Emredersiniz"

Odadan çıkıp ofisin mutfağına yönelirken Bay Garry'i aradım.

-"Bebeğim?"

-"Bay Garry... Yanılmışsınız. O yerime başkasını bile koymuş"

-"Saçmalama Leon. Kimden bahsettiğini biliyorum. O herif model."

-"Ama akşam buluşacaklarmış. Daha önce de birlikte olmuşlar"

-"Offf. Kahretsin, sen nerden öğrendin?"

-"Önümde konuştular." Birkaç saniye karşıdan ses gelmedi. "Bay Garry?"

-"Buradayım... Dur bir dakika. Şimdi anladım. Önünde bunu söylediğine göre bilerek yapıyor. Ondan vazgeçmen için."

-"Emin misiniz?"

-"Eminim. Sen kovuldun mu onu söyle"

-"Hayır kovulmadım."

-"Güzel. Tam tahmin ettiğim gibi. O zaman şimdi beni iyi dinle..."

...

Bay Garry ile konuşmak biraz da olsa içimi rahatlatmıştı. Elimde çayla odaya döndüğümde Gervase yüzünü asmıştı.

-"Buyurun."

-"İstifa etmek istiyorsan et. Sana başka iş ayarlarım. Bana katlanmak zorunda değilsin" dedi. Tereddüt bile etmeden cevap verdim.

-"İstifa etmek istemiyorum efendim. Ben işimden memnunum"

Yüzüme baktı ve sonra aldırış etmeyerek işlere döndü. Akşama kadar işlerle ilgilenmiştik. Candy Man'de çalışırken Bay Garry beni koridorda yakalamış ve evimin anahtarlarını almıştı. Bizim için yemek hazırlatacaktı. İşten çıkmadan evvel de yeniden anahtarlarımı bana ulaştırmıştı. Candy Man'den çıkarken beni her zaman yaptığı gibi eve bırakacağını düşünerek Gervase' ın arabasına bindim. Ona yemek yemeyi teklif edecektim ama kabul etmemesinden çok korkuyordum. Evin önüne gelene dek hiçbir şey söyleyememiştim. Evde nasıl bir şey bizi bekliyor bilmesem de cesaretimi toplayıp sormalıydım.

-"Geldik Leon. Neden inmiyorsun?"

-"Eğer vaktiniz varsa akşam yemeğini sizinle beraber yemek istiyorum. Benimle eve gelir misiniz?"

Candy Man IIOnde as histórias ganham vida. Descobre agora